- 1833 Okunma
- 5 Yorum
- 0 Beğeni
PARAMPARÇA
Soyutlanmak kadar olası ve bir o kadar can yakıcı. Sorgulanmak kadar külfetli savunma hakkı dahi tanınmayan ve emsalsiz bir özlem kavuşmama ihtimali yüksek seyretse de. Harici ve dâhili tüm sanılar bir o kadar sıkılgan ve üşengeç düşlerimin ertelemesi kadar hicap edilesi. Kanıksamak ya da itiraz etmek… Ne zaman ne gibi bir seçenek sunuldu da ben mi eledim seçenekleri sanırsın… Hayır, ne bir serzeniş ne de isyan… Sadece ve sadece ağzıma gelmiş yüreğimin yerinden çıkma isteği sonsuza tekabül eden bu yolda her ne kadar sona daha vakit olsa da pek tabii ki asla ve asla tahmin etme olasılığımın vuku bulmadığı…
Sessizliğin sesi kadar gürültücü iken kulağıma çalınan bir o kadar emsalsiz bir üzünç sıvamakta sırtımı. Yadırgansam da ötelensem de değişmeyeceğim gün gibi aşikâr bu değil mi ki süreci hızlandıran yoksun ve yoksul kılındığım.
Filmi yeniden başa sardım. O tek kişilik sinema salonunda sadece ben ve emre amade makinist sıkılmadan tepside aynı sunumu yapan. Şu arkamdan gelen sese dönüp bakmamak için nasıl zor tutuyorum kendimi, bir bilsen. Ses olmak sessizliğe ve ışık olmak karanlığa hatta güneş olup şu buzdağını eritmek ve çağlamak güldür güldür… Yok olmak belki de tüm isteğim onca varlık arasında var olup yok sayılmak bu kadar can yakıcı iken yokluğa hibe etmek ruhumu, şeytana satmaktansa vicdanımı. Külfetli ve yorucu bir devinim her ne kadar inkar edip görmezden gelsen de. Sırdaşım kuytuluğum gecenin bir vakti soluk ışıkta yazarken şu kelimeleri. Derin bir uykuda güneş ve kâinat ay bile görmezden gelirken ışığa olan hasretimi üç beş yıldız var ile yok arası. Biraz ben biraz sen biraz da hiçlik. Biraz özlem biraz hicran bir o kadar kasvet. Neye delalet bunca yüksünlüğüm bunu bile çözemezken zaten çoktan arapsaçı olmuş şu evrimi değil karşılamak düşünmek bile yorucu.
Emin olamadığım ve vakıf olamadığım hepten yoldan çıkmış biteviye tıkıştırırken her bir mefhumu iç içe. Kalburüstü ya da seçilmiş yoksa mimlenmiş mi demeli. Adlar ya da sıfatlar mademki bu kadar önem taşıyor raporlar çoktan hazır. İyi halden belki üç beş seneye kavuşurum özgürlüğüme. Ya sonrası… Ben bana hapsolmuşken ya da özlemini çektiklerime beni salsalar neye yarar…
Yorgunum biraz sancılı biraz kırık hatta paramparça. Mizansene uygun bir şarkı eskilerden kalma. Dilimde kaç zamandır.
Rüzgâra teslim olmamak adına belki de tüm kaçışım ve bir ağaç dibine sokulmuşluğum. Bende bu şans varken şimdi de yıldırım düşer yanı başıma. Çoktan küle dönmüşüm oysa bu yüzden korkmuyorum artık. Öncesinde her ne kadar muaf tutmuş olsam da muadilim her ne ise çoktan kaynaştım mükellef kılındıklarımla.
Bilindik ne tek bir kelime zikrederim ne de savunurum. Zira herkes her şeyi savunup kanıksanmışken bildiklerimi artık ne telaffuz ederim ne de iddia ederim tüm o içerikleri ile. İstediğin kadar yap tüm o içerik analizlerini hatta ispatla istersen inkâr da edebilirsin yine de doğru bildiğim yoldan asla sapmayacağım. İç sesimin emrindeyim tüm o dış sesler yüksek hacimde inletse de devranı. Bir kesişme noktası olmasa da sesimin ulaştığı üç beş mecra vardır elbet. Üç beş şarkı ezberimde ve hala tekelimde olan onca dürtü. Baştan sona ezberimde replik günbegün yeni figüranlar eklenirken. Tanımadığım ve yadsıma hakkımın bulunmadığı bilindik onca teferruat sırra kadem basmış dostlarım uzaklardan el sallarken. Sınırsız tüm istemler yok etmek adına. Var olma güdüsü en güçlüsü karşı koyamadığım.
Güfteler dilime pelesenk olmuş özlem, aşk ve umut ruhuma. Katma değeri her daim özlem ve hüsran. Limit aşımına gitmiş onca duygu sığamazken kabına ben de sabit kalamıyorum ve dönenip duruyorum ışığa meftun pervane misali. Aramak ve nail olmak neyi aradığını bilmezken. Fazlasıyla ketum ama hayata âşık yine de zaman zaman uzaklaşma isteği ağır basıyor. Sınırlı ya da engelli belki de imkânsız. Fiilen etkin bir kimlik telaşı zamanla pasifize edilen bir varlık coşkunun dalga dalga yayılması kadar mubah ve ana anlam katan. Belki tutku belki korku belki de kaynağı tükenmeyen o sevi yetisi bir o kadar muhalif olsam da. Sevmek bu kadar kolayken nefreti hesaba dahi katmıyorum. Denemedim sanma sadece beceremedim en az kötü olmayı beceremediğim kadar. Yine de kafamı kuma sokmak en kolayı. Ne görürüm ne görürler. Biliyorum ki kendimi kandırıyorum ama benzememek adına bu sessizliğim. Ayrıştığım noktalar o kadar bariz ve etkin ki sebepli sebepsiz yakalandığım sağanaklardan hiç de şikâyetçi değilim. Rahmete sığınıp şükrediyorum hala duygularımı muhafaza edebildiğim için. Kaskatı bir kalptense varsın kırıkları toplamakla geçsin ömür. Sığdırabildiğim ne varsa aramaya da devam edeceğim. Yanlış anlaşılma kaygısı gütmeden üstelik. Zor ama inan ki imkânsız değil. Kolaya kaçmaktansa kapıları zorlamak daha rasyonel ve bir o kadar keyif verici ilk günden beri üstelik. Açık bir kapıdan girmektense mücadelenin tadı daha doyumsuz varlığımı kanıtladığım yokluğu çoktan bertaraf etmişken.
YORUMLAR
Gülüm Çamlısoy
Çok teşekkür ederim. yüreğiniz dert görmesin.
Sevgiler, selamlar...
Var olun.
Gülüm Çamlısoy
Sizi ağırlamak adına mutlu oldum. var olunuz.
Saygılarımla...
"Güfteler dilime pelesenk olmuş özlem, aşk ve umut ruhuma. Katma değeri her daim özlem ve hüsran. Limit aşımına gitmiş onca duygu sığamazken kabına ben de sabit kalamıyorum ve dönenip duruyorum ışığa meftun pervane misali. Aramak ve nail olmak neyi aradığını bilmezken. Fazlasıyla ketum ama hayata âşık yine de zaman zaman uzaklaşma isteği ağır basıyor. Sınırlı ya da engelli belki de imkânsız. Fiilen etkin bir kimlik telaşı zamanla pasifize edilen bir varlık coşkunun dalga dalga yayılması kadar mubah ve ana anlam katan"
Aldanmamak,tekrar kırılmamak adına kendini sipere çekmek,korumak kendini tüm kıranlardan.Kaleminiz hiç susmasın.Edebi bir anlatım sayfaya düşen.Tarihte yerinizi aldınız bana sorarsanız sevgili gönül dostum.Saygı ve sevgilerimle...
Gülüm Çamlısoy
Ben gönül verdim kelimelere ve eşliğinde şu garip kalemin ne varsa payıma düşen ve gerçek anlamda edebi bir anlatım eşliğinde yansıtmak tüm derdimi. Farklı türlerde ve tekrar etmeden kendimi.İnanın ki tüm kayıplarımı kazanıma çevirmek adına bu açıdan yazmak çok çok özel benim için başka da hiç bir amacım yok. Büyük bir özveri, büyük bir aşk, büyük bir istek kalem ile buluştuğum her an.
Çok ama çok teşekkür ederim ve biliyorum ki ne demek istediğimi anladınız. Ne bir meşguliyet ne de geçici bir heves sadece yarım kalmışlıklarımı tamamlamak bu yüzden yazmak adına buradayım ve paylaşmak adına sizlerle umarım bir gün güler yüzüm.
Sevgilerimle ve en derin saygılarımla...
Var olun.
Bir de ben böyle dökebilsem içimi dedim okuyunca yazınızı.Ne çok paramparçalık üzerine kurmuşum bütünü; ilginci yenisi eskisinden sağlam. Ama bir detay var ki yakın dönemde hissettiğim keşke dedim keşke hiç olmasaydı bazı gereksiz kırılmışlıklar hayatımda, ne bileyim işte soyutlanmalar, soyutlamalar, inatlar, kızgınlıklar... Sona yakınken anlamı kalmıyor hiç öfkenin, hırsın, kırılmışlığın.İnanın ki kalmıyor ve insan sadece tutunmak istiyor...ve nasıl olursa olsun yaşamak güzel ...
Sevgiyle Gülüm Hanım
Gülüm Çamlısoy
Sevgi ise süsü ömrün ve bizi tümleyen, yaşama sevincini pekiştiren.
Ya sevgiden vazgeçmek olası mı...
Ne öfke ne hırs bazen esir almıyor değil ama soyutlanmak lazım tüm bu menfi duygulardan. biraz pembeye boyasak hayatı ne çıkar. Siyahtan bin kat iyi ve güzel.
Sevgili İpek Hanım sizi görmek çok güzel. Çok teşekkür ederim.
Tutunmalıyız birbirimize ve sıkı sıkı hayata.
Sevgimlesiniz.
Sevgiyle kalın, mutlu kalın, sağlıcakla kalın...
<3
Kaskatı bir kalbe sahip olmaktansa kırık bir kalbin parçalarını toplamayı yeğlemek.
Canım arkadaşım,
galiba yürekli insanların en büyük zaafı bu. Ömür böyle insanları daha çok hırpalar,acı çektirir, özlem duygusunu iliklerine dek yaşatır. Bu dünya böyleleri için zor olsa da öte alemde ektiğinin meyvesinin büyük olduğu aşikar.
Ve inanır mısın, insanın kendine itirafta bulunmasını ne çok seviyorum. Yazılarını yazarken karşına bir boy aynası almışsın bütün yaşantını harfi harfine sorguya çekiyorsun.
Mahkemelerin her an açık, birilerinin idam hükmünü vermektense hep beraat kararı çıkarıyorsun.
O kadar güzeldi ki...
Şimdi benim karşımda da bir boy aynası var,
aynada yansıyan yüzler, yüzü gözü görülmez sisler.
Dolusuyla...
Son zamanlarda okumama rağmen yorum yazamıyorum, bugün gün boyu okumak istedim arkadaşım,
ilk senden başladım :D
Ellerine yüreğine sağlık.
Kucak dolusu sevgim ve selamlarımla...
Gülüm Çamlısoy
Sis hep mustarip olduğum ve bunun için olabildiğince net ve yalın olmaya gayret ediyorum. Ve yansıtabiliyorsam da ne mutlu bana.
Boy aynam hele ki son zamanlarda her daim karşımda bu yüzden yazmak en büyük aşkım. Hani derler ya :''Allah'ın bildiğini kuldan ne saklayacaksın...'' Bunun için barışığım pek çok şeyle bir o kadar kırılsam da yaralansam da...
Çok çok teşekkür ederim. Ne mutlu oldum seni gördüğüme. Sağ ol Nuraycım.
En içten sevgimle eşliğinde en iyi dileklerimi gönderiyorum. Bil bunu.
Selam ve dua ile her zaman her zaman...<3