- 1540 Okunma
- 7 Yorum
- 0 Beğeni
BABASI AYRI BİR ALEM- KIZI AYRI…/ MURAKABE KALEMİ
Efendim sizlere Metin Amca’dan bahsetmiştim. Hatırlamayanlar için kısa bir hatırlatma yapayım.
Aslında unutmuş olmazsınız. Hani hatırlasanıza. Görev yaptığı yıllarda serum şişesine rakı sotalayıp hemşirelere ‘’ Kızım bu serumu sakın hiç bir hastaya bağlamayın’’ demesine rağmen bir hemşirenin yanlışlıkla o şişeyi bir adama bağlaması sonucu hastanın az kalsın ölmesini yine hastanın kendisine ‘’ Doktorum hıck. Evlen benimle ‘’ demesi sayesinde anlayıp da zavallı adamı son anda ölümden kurtaran Doktor Metin Pekün Amcadan bahsediyorum.
Hani çalıştığı yıllarda hemşirelerin ağda ve epilasyon işlerini yara bantlarıyla yaptığı o meşhur hastanenin başhekimi Operatör Doktor Metin Amca..İşte ondan bahsediyorum.
Daha da hatırlamadıysanız ‘’ BÖYLE BİR ANI ANLATILMAZ MI ‘’Başlıklı yazımdan bir kuple ile tam hatırlatayım size onu.
Gerçekten de zor bir doğumdu ama Metin Amca için değil tabii ki? O, doğumhanede işin kendine ait kısmını hallettikten sonra kalan kısmı ebe-hemşirelere bırakarak dışarı çıktı.
Dışarıda yirmi beş yaşlarında bir delikanlı bekliyordu onu.
-Te be ne oldı? Benim gacı yaptı mı doom? Oldu mu benım da bir kızancıgım?
-Doğdu doğdu ... Gözün aydın bir oğlun oldu.
-Çok şükür be yaaa...Artık gacıyı boşayabılım?
-Anlamadım. Karın doğum yaptı. Hem de bir erkek çocuk doğurdu diye mi boşayacaksın karını?
-Yok beaaa..Ondan degildır. Artık yaramaz bana bu gacı.
-Niye ki?
-Te be doktorum. Oğrendim ki çocuk kadının karnı kesilerek alınmaz imiş. Şeyinden çıkarmış.
-Evet..Rahminden çıkar. Ne olmuş?
-Abe doktorum civanım. Daha ne olsın. Koskoca bir çocuk çıkmış oradan. Şimdi orası kocaman olmuştur. Naaapayım ben kocaman ..Neyliydi?
-Rahim.
-Hah işte. Neyliyim ben kocaman rahimli gacıyı?
Metin Amca baktı karşısında zır cahil biri var. İyi de ona nasıl anlatacak rahimin doğumdan sonra tekrar eski boyutuna döneceğini.
’ Benimle gel ’ diyerek bu maacır gencini mutfağa götürdü ve bir süzme bal kavanozu çıkararak bu maacırın önüne koydu.( Muhacir değil efendim. Maaacır )
-Bak şimdi delikanlı. Parmağımı bu bal kavanozuna sokuyorum.
Metin Amca parmağını bal kavanozuna sokarken maacır genci dikkatle ona bakıyordu. Doktorun niyeti neydi acaba?
Metin Amca daha sonra parmağını baldan çıkardı ve sordu.
-Parmağımı baldan çıkarınca ne oldu?
-Önce bır çukur oldu be yaaa.
-Tamam... Şimdi bir daha bak. Çukur var mı?
-Yoktur beaaaa. Kapandı çukur.
-Demek ki neymiş? Kapanıyor... Rahim de aynen böyledir. Oraya bir şey girse de, oradan bir şey çıksa da şekli ve boyutu değişmez. O eski şeklini alır yine. Yaniii. Karını boşamana gerek yok
İşte bu Metin Amca’nın kızlarından biri olan Mehlike Şule de babasının neler çektiğini bildiği halde zengin bir kocaya varıp ense yapacağına gitmiş doktor olmuş. Tabii ki doktor olunca da aynen bizim Metin Amca gibi o da senelerce tahsil yaparak öğrendiği Latincenin yanında tamamen bizim Türk milletine has olan tıbbi terimleri öğrenmek için de bir o kadar dirsek çürütmek zorunda kalmış.
Mesela hasta geliyor: ‘’Tohtur hanım böörüme yel girdi’’ diyor. Haydi anlayabilirsen anla hastanın ne dediğini. Ya da Hasta ‘’Soluğum ağrıyir’’ dediğinde ağrayan yerinin neresi olduğunu…Bir de Trakyalılar var ki tam bir felaket. Adam geliyor ‘’Te be doktorum güzelim. Fena halde gırç olmuşum ‘’ diyor.
Her Allah’ın günü bunlarla uğraşmanın dışında ‘’ Doktorum bana falanca ilacı yaz, görümceme yazmışsın çok iyi gelmiş’’ Diyerek görümcesi için yazılmış olan migren hapını doğum kontrolü için isteyenler mi dersin, Doğum kontrolü için verilen prezervatifi ‘’ Bunu yemekten önce mi yoksa sonra mı yutacağım?’’ diye soranlar mı dersin. ‘’ Prostat olmuşum hanım kızım ‘’ diyen yaşlı teyzeler mi dersin bir sürü dert…
Peki doktor kısmının derdi sadece bu kadarla bitiyor mu? Biter mi efendim biter mi hiç.
Mesela bu gün…Bu gün hastanenin başhekimi, Doktor Şule Hanıma ‘’ Şule Hanım Malkara, Keşan ve Şarköy ilçelerine giderek orada doğum kontrolü hakkında konferans vereceksiniz’’ Dediği anda Şule Hanım birkaç günlüğüne de olsa hastanenin benzol kokusundan kurtulacağını düşünerek ‘’ Oleeeeyyy’’ diye havalara fırladı. Ne bilsin başına gelecekleri.
Aslında o kadar da zor bir şey değildi köylü vatandaşa eşeyli ve eşeysiz üremeyi, mitoz ve amitoz bölünme ile terliksi ve amipin nasıl ürediğini izah edebilmek lakin inansın nasıl dünyaya geldiğini anlatması için kara tahtaya beyaz tebeşirle leylek resmi çizmesi gerekiyordu. İşte bu konuda zorlanmaktaydı Şule Hanım. Zira o da ben gibi resim konusunda oldukça kötüydü. Hatta ben nasıl ki resim ödevlerimi hep abime yaptırmışsam o da ablası Merve’ye yaptırmıştı orta okul ve lise yıllarında. ‘’ Keşke çocukları leylekler değil de tavşanlar getirmiş olsaydı. Hemen altmış ikiden bir tavşan yapardım. Leylek çizmek ne kadar da zormuş’’ diye geçirdi içinden.
Velhasılı kelam akşama kadar üç ayrı ilçede devamlı doğum üzerine konuştu, yazdı anlattı, çizdi anlattı.
Akşam geç vakitte evine geldiğinde artık yorgunluktan bitap düşmüştü. Su içse yarayan bir hatun olduğu için şöyle nefis bir tereyağlı kuymak yaptı kendisine. Güzelce mideye indirdikten sonra artık iyice yorgunluktan pelte olmuş vaziyette bilgisayarını açtı ve face boka girdi. Girmesine girdi ama Aman Allah’ım. Çok samimi arkadaşlarından Şukufe’nin doğum günüydü bu gün. Ona sadece bir face book mesajı gönderemezdi. Hemen telefona uzandı ve aradı.
- Hepi bört dey tu yuuuuu
-Ha?
-Doğum kontrolün kutlu olsun şekerim.
- Abla anlamamişem biye ne diyirsin?
Hay Allah’ım…Bu Şukufe değildi. Temizlik görevlisi Şakirdi.
-Kusura bakma Şakir Efendi yanlışlık oldu.
-Önemli degildir tohtur hanım. Yanliz merah etmişem. Hepi hörtlek ne demahtır?
-Takma kafanı Şakir Efendi. Haydi iyi geceler.
Telefonu kapattı. Sonra tekrar açtı. Bu sefer bir kadın sesi vardı karşı tarafta.
-Alooo.
-Şukufe kız sensin değil mi?
-Elbette benim ayol başka kim olacak?
-Şukufe olduğundan eminsin değil mi?
-Şule saçmalama. Elbette benim.
-Oh çok şükür. Doğum kontrolün kutlu olsun şekerim.
-Ha?
-Doğum kontrolün diyorum…Kutlu olsun canımın içi. Daha nice mutlu ve huzurlu doğum kontrollerine.
-Şule…Sen iyi misin şekerim? Yaş olmuş elli. Ne doğumu, ne kontrolü.
-Ay ben doğum kontrolü mü dedim?
-He ya doğum kontrolü dedin.
-Kız kusura bakma. Bu gün doğum kontrolü diye diye tamamen kontrolden çıktım işte böyle.
-Ay kusura bakma şekerim. Doğum günün kutlu olsun.
-Çok teşekkür ederim hayatım. Ama sen yat uyu dinlen en iyisi.
Doktor Şule Hanım, arkadaşı Şukufe Hanıma hak verdi. Bilgisayarını kapatıp yatağına girdi. Tam gözlerini kapatıp uykuya geçecekti ki Metin Amca’nın gür sesi ile yataktan fırladı. Metin Amca avaz avaz bağırıyordu.
-Nerede ulan bu murakabe kalemi?
O kadar yorgunluğa rağmen yataktan ok gibi fırladı ve babasına sordu.
-Baba ne arıyorsun?
Metin amca kızgınlıkla cevap verdi.
-Ne arayacağım. Murakabe kalemi arıyorum.
Şule Hanım şaşırmıştı. Evde ne kadar kalem varsa babasının önüne döktü. Kurşun kalem, tükenmez kalem, dolmakalem, ispirtolu kalem, pilot kalem…Metin Amca hepsine hayır demişti. Murakabe kalemi diyordu da başka bir şey demiyordu.
Ne menem bir şeydi bu murakabe kalemi?
Neyse ki seslere uyanan Merve hemen olaya el koydu ve alet kutusunun içinden babasının aradığı kalemi uzattı. Meğer murakabe kalemi denen şey bizim kontrol kalemi dediğimiz şey değil miymiş?
-Buyur baba. Ne yapacaksın kontrol kalemini bu saatte.
Metin Amca kızgın kızgın söylendi.
-Kontrol kalemi ile ne yapılır? Doğum kontrolü yapacağım elbette.
Şule şaşkın şaşkın babasına bakıyordu. Ondan çok şey öğrenmişti ama kontrol kalemiyle doğum kontrolü? İşte bunu ilk kez duyuyordu. Acaba nasıl yapılıyordu kontrol kalemiyle doğum kontrolü? Hem babası şimdiye kadar bu bilgiyi niçin öğretmemişti ona? İşte o bir kaç saniye içinde bunları düşünürken Metin Amca birden bastı kahkahayı.
-Şaka yaptım yahu…Prize cereyan gelmiyor galiba. Ona bakacaktım.
Şule Hanım o gece sabaha kadar kontrol kalemiyle hamilelik testi yaptı rüyasında ve sabah kalkınca bir daha doğum kontrolü ile ilgili bir etkinlik olduğunda balıklama dalmamaya yemin etti.
Yani şimdi ‘’Babası ayrı bir alem kızı ayrı.’’ derken yalan mı söylemişim. Aynen öyle değil mi ?))))))))))
RESİMLER:
1- Doktor Şule Hanım ( Sağdaki ) Ablası Merve Hanımla gözümün içine baka baka kuymak yiyorlar ( Zalımlar ne olacak.)
2- Meşhur murakabe, yani kontrol kalemi. Bununla doğum kontrolü yapılıp yapılamayacağı hâla tartışma konusu doktorlar arasında.
YORUMLAR
Hocam bu yazıyı daha önce okumuştum hatırladım yazı çok güzeldi yüreğime gelmeyen bahar rumuzlu hanımefendinin yorumundaki olayda çok komikti onada çok güldüm ama bu gülmemizi sağlayan yinede sizsiniz siz olmasaydınız okumacaktık ve gülemeyecektik kaleminize sağlık ALLAH gülmek isteyenleri güldürmesi dileğimle saygılarımla selamlar
sami biberoğulları
Bu yazının önemli bir kısmı o bahsettiğin eski yazımdan. Bir bölümü ise tamamen yeni. Hani senin '' Balparmak '' esprisini yaptığın o yazının bir devamı da diyebiliriz.
Selam ve sevgilerimle.
bekir odaci
Mesleki gereği her gün yüzlerce değişik insan ve hayat hikayesiyle karşılaşırız Sami beycim bizler . .Çoğu acıklıdır,acı ve ızdırap vardır,hastalıklar vardır,çoğu kez hep üzülürüz ama bazıları ise bizi bile güldürür.Hastanede şöyle bir vakayla karşılaştık üzülsek mi ,gül sek mi .ama biz çok güldük acile gelen bir kadın ,kaşı gözü patlamış vaziyede karşımıza yalnız gelir.tabi biz durumu anladık kim yaptı böyle sana dedik .kadın ;kör olası herif beni ne hale soktu .bizde niye böyle dayak yedinki? dedik .başladı çok gülmeye .. kadın sebebini başladı anlatmaya bu kadının kocası çok kıllıymış kadın bir yerden duyum almış .uyurken eşine hamam otu sür demişler .Kadın saf tabi adamın saçından başlamış her yerine sürmüş adam alkolik sabah kalkan adam her yeri bulamaç ve sonucu siz düşünün .sonradan adam almaya geldi hakikâten kadın dayağı hak etmiş .adamdan şikayetçi olmadı adam meğerse melek gibiymiş ömründe hiç dayak yememiş.
İnanın Sami bey öyle çok olaylar anılara dönüşüyor ki bizler bile şaşıyoruz.
Yazınıza çok memnun oldum çok teşekkür ederim beni bahtiyar ettiniz
Kaleminize ve size saygı sevgiler.
sami biberoğulları
Öncelikle yorumunuza cevap vermekte geciktiğim için özürlerimin kabülünü dilerim.
Evde iki tane kangal besleyince ( İki oğlum yani )))))))))) Oldukça yoğun oluyorum. Ayrıca mizah yazılarım dışındaki yazılarda da saatlerce araştırma yaptığım için bazen başımı bile duvarlara sürterek kaşıyorum. O derece yani)))
Evet dediğiniz gibi her mesleğin zor tarafları var ama ille de doktorluk. O tamamen ayrı bir alem ve keşke her zaman böyle güldüren anıları olabilse doktorlarımızın.
Allah sizlere kolaylık versin.
Selam ve sevgilerimle.
sami biberoğulları
Rabbim gülmekten ayırmasın.
Selam ve sevgilerimle.
sami biberoğulları
Selam ve sevgilerimle.
Yine çala kalem geçmişten anektodları canlı canlı sunmuşsun.
Hay Allah iyiliğini versin.Selamlarımla..
sami biberoğulları
Bir hikaye yakalayınca bana sadece biraz ballandırmak kalıyor.
Maksat yüzlerde bir nebze tebessüm oluşturmak. Becerebiliyorsam ne mutlu bana.
Selam ve sevgilerimle.
Güne başlarken iyi geldi bu yazı gülümsetti
:)))
Kaleminize sağlık değerli hocam
Saygı sevgilerimle
sami biberoğulları
Bu en kısa yorum için de ayrıca çok çok teşekkürler. ben yaşlı ve yorgun bir adamım. Yormadın beni bu sefer )))))))))))))))
Selam ve sevgilerimle.
Toplumla direkt temas gerektiren işleri yapanlara Allah yardım etsin.
Bu günlerde, emekliliğin tadını çıkarmaya başladık biz de usuldan.
İlçe, dört kilometre kadar uzakta.
Annemin ve babamın yemek problemlerini halletmek için, gün aşırı ilçeye gitmem gerekiyor.
Bakıcı kadın, haftada üç gün geliyor, yemek, temizlik işlerini hallediyor.
Diğer günler de, yemeklerini kotarmak, ufak tefek ihtiyaçlarını gidermek için ben yanlarına gidiyorum.
Şu şeker illeti nedeni ile,
genellikle yürüyerek gidiyorum ilçeye.
Hava yağışlı olduğunda da, toplu taşıma araçlarını kullanıyorum.
Allah'ım,
o şoförlere Allah sabır versin.
Gerçekten zor işleri.
Doktorlar da öyle.
Polisler...
Bankacılar, devlet memurları...
Zor zanaat toplum ile uğraşmak; millete söz anlatmak.
Güzel, gülümseten bir yazıydı yine.
Eline sağlık hocam.
sami biberoğulları
Yaptığın işte direkt insanlarla temas halindeysen mutlaka bir takım zorlukları, bazen hoşlukları, bazen nahoşlukları olabiliyor.
Emeklilik en iyisi galiba)))))))))))
Selam ve sevgilerimle.