Hundraåringen Som Klev ut Genom Fönstret Och Försvann
Yönetmen: Felix Herngren
Ülke: İsveç
Tür: Macera, Komedi
İMDb: 7.1
Dil: İsveççe, Almanca, İngilizce, İspanyolca, Fransızca, Rusça
Vizyon Tarihi: 25 Aralık 2013
Türkçe altyazısı olan sürümler: TayTO, SPEKTRUM
Öncelikle film adının Türkçe karşılığından başlayayım. Çeşitli kaynaklardan yaptığım araştırmaya göre filmin kabul gören adı ‘’Yüz Yaşında Camdan Atlayıp Kaybolan Adam’’dır. Zaten bu adla Jonas Jonasson‘un bir romanı var. Yani bir uyarlama.
Filmin konusuna gelelim: Yüz yaşındaki aşırı derecede sempatik bir adam yüzüncü doğum günü partisinden badem ezmeli pastasını yemeden camdan atlayarak kaçar. Şaşkın bakışlarla yürür epey, bir otobüs terminaline gelir, üstünde olan bozuk paralarla ilk yerleşim yerine bir bilet alır.
‘’Buradan otobüs kalkar mı herhangi bir yere?’’
‘’Evet, üç dakika sonra kalkacak, ilk durak Byringe!’’
‘’Byringe’de ne var?’’
‘’Hiçbir şey!’’
‘O zaman Byringe bir bilet lüften!’’
Bileti alıp tam çıkacakken genç bir serserinin koca valizi ile şey kadar tuvalete girmek istediğini görür, serserinin debelenişini seyrederken serseri tehditler savurarak valizi yaşlı adama teslim eder. Ama büyük bir hata yaptığının farkında değildir. Aklı işine gelmediğinde giden yaşlı adam valizi alıp otobüsüne atlar… İçinde neyin olduğunu kim bilebilir!
Yüz yaşındaki adam nice diktatörleri toprağa gömmüştür bir serseri ile mi başa çıkamayacaktır? O bir patlatma uzmanıdır. İlk deneyimi Sovyet Rusya’sında idam edilen babasının matruşkaları oldu. Zevkle hepsini teker teker patlattı. Daha sonra işleri büyüttü. Akıl hastanesine gitmeden önce patlattığı son şey şişko bir adam oldu.
Nükleer silahların gelişmesine büyük katkıları oldu ve böylece dünya barış içinde yaşadı ebediyen.
Kısaca filmin konusu bu. Filmin son dönemlerde çekilen İsveç filmlerinin içinden en popüleridir. Komedi anlayışlarının neden o kadar anlamlı olduğu hakkında bir fikrim yok. Genellikle komedi film dediğimizde içi boş film kavramı aklımıza gelir. Ve genellikle bu komedi filmleri ABD yapımı olur. Veya Recep İvedik filmi…
Oyuncuların hepsi de çok başarılı. Özellikle yaşlı adam, Robert Gustafsson, inanılmaz derecede iyi oynamış rolünü. Çocukluğunu canlandıran haylaz çocuk yaşlı adama benziyor. Nasıl başarmışlar bilmiyorum ama felaket derecede adama benziyor. Gülümsemeler bile aynı… Sürekli ‘’neredeyse bilmem ne olacaktım’’ diyen genç rolündeki David Wiberg de harika bir oyunculuk çıkarmış.
Uzun bir süredir bu kadar iyi bir komedi filmi izlememiştim. Romanı dünya çapında 2 milyon satmış, o kadar popüler yani… Demek ki popüler olup da iyi olan şeyler olabiliyor. Popüler kızlar, popüler romanlar, popüler filmler, popüler müzikler… Yine de popüler ürünleri fazla ‘popüler’ yapmamakta fayda var…
Bazı arkadaşlar bu filmi Forest Gum’a benzetmiş! Kesinlikle kıyaslama yapmak bile hakarettir.
‘’Bana ilk bağıran insan annemdi, sanırım ben de bağırmıştım!’’
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.