- 512 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
LENİN
Rus devlet adamı, devrimci düşünür ve eylemcisi, tarihin ilk sosyalist devletinin kurucusu ve dünya proletaryasının kılavuzu Lenin, 1870’de Simbirs’de doğdu. Bir ilk öğretim müfettişinin oğluydu. Büyük erkek kardeşi Çar Aleksandr III’e suikast düzenlediği gerekçesiyle kurşuna dizilince 1891 yılında Kazan Üniversitesi’nden atıldı ve hukuk öğrenimini Petrograd’da tamamladı. 1893 yılına doğru marksist çevrelerle ilişki kurdu ve Plehanov’un görüşlerini benimsedi.
Lenin’in ilk yazıları polemik niteliğindeydi. 1895 yılında İsviçre’ye gitti. Plehanovla orada tanıştı. Rusya’ya döndüğünde tutuklanarak üç yıl Sibirya’da sürgün cezasına çarptırıldı. İlk önemli yapıtı olan Kapitalizmin Rusya’daki gelişmesi adlı incelemesini sürgünde yazdı. Serbest bırakılınca yeniden İsviçre’ye gitti ve orada Kıvılcım gazetesini kurdu. Plehanov’la aralarındaki köklü fikir ayrılığı bu dönemde başladı.
1902’ de yazdığı Ne yapmalı? adlı yapıtında Lenin, kendi devrim taktiğini şöyle belirtti:Politik mücadele, sosyal mücadelenin sonucu değil koşuludur;ve bu politik mücadelenin proletarya tarafından, kendi diktatoryasını kurmak ve zorla yerleştirmek üzere yönetilmesi gerekir;işçi bilincini uyandırmak görevi parti üyelerine düşer. Bu tezlerin 1903 yılında toplanan Brüksel ve Londra kongrelerinde kabul edilmesi, Lenin’in önderliğindeki bolşevikler’le Plehanov’u izleyen menşevikler arasında kesin bir kopmaya yol açtı.
1905 yılında gizlice Rusya’ya dönerek Moskova’daki silahlı ayaklanmayı destekleyen Lenin, bu ilk devrimin bastırılması üzerine yeniden yurt dışına gitti ve gerek İsviçre’de gerekse Paris’te bolşevikleri gizlice örgütlemeye koyuldu. Nitekim 1912 yılında bolşevikler, menşeviklerden bağımsız olarak yeni bir parti kurdular. Lenin bu dönem boyunca bir yandan ’devimci sosyalistler’in önerdiği şiddet metotlarının kullanılmasına, bir yandan da Alman sosyal demokratlarının savunduğu revizyonizme karşı savaşı:Maddecilik ve ampirik eleştirilcilik ilk teorik yapıtı, bu ikinci alandaki mücadelesinin ürünüdür. Pedrograd’da kurulan Pravda gazetesini dışarıdan yönetmeye başlaması da gene bu döneme, 1921 yılına rastlar.
Birinci Dünya Savaşı patladığında Galiçya’dan İsviçre’ye dönmek zorunda kalan Lenin, sosyal-demokratların benimsediği ’düşmana karşı yurt için sınıflar arası işbirliği’tezine şiddetle karşı çıktı;ve bu savaşın , iddia edildiği gibi yurdu ya da ahlak değerlerini savunmak için değil, dünyayı bölüşmek için yapılan emperyalizmler arası bir savaş olduğu tezini ileri sürdü:Ünlü yapıtı Kapitalizmin son ve en yüksek aşaması emperyalizm’, adlı incelemesini bu amaçla yazıp yayınladı.
Lenin, devrimcilerin temel görevinin, uluslararası savaşı sınıflar arası bir savaşa dönüştürmek olduğunu söylemekteydi:Bu kesin tavır II. Enternasyonal ’in sol kanadının önderi durumuna gelmesine yol açtı. 1917 Büyük Ekim Devrimi’nin ilk döneminde yurduna koşan Lenin, derhal barış yapılıp savaştan çıkılmasını, bütün iktidarın sovyetler’e verilmesini ve toprağın köylülere, fabrikaların işçilere aktarılmasını savununca kovuşturmaya uğradı ve Finlandiya’ya kaçmak zorunda kaldı. Devlet ve devrim, iki ay süren bu kısa sürgün döneminin ürünüdür.
Lenin, bu yapıtında proletarya diktatörlüğünü eski egemen sınıfların elenmesi için zorunlu bir hükümet şekli olarak göstermekte;ama komünizmin son amacı sınıfsız ve devletsiz bir toplum düzeni kurmak olduğuna göre proletarya diktatörlüğününde geçici olması gerektiğini eklemekteydi.
Kerenski hükümetinin tam iflası üzerine Finlandiya’dan Petrograd ’a dönen Lenin, bolşevikleri ’ya şimdi ya da asla’ parolasıyla harekete geçirerek devrimi başlattı ve iktidarı aldı. O kesin dönemeç anında söylediği söz şuydu. ’asıl devrim şimdi başlıyor.’
Daha 1903 yılından beri, Rus proletaryasının, köylü sınıfının da etkin desteğiyle; siyasal devrimi başlatabileceğini savunmuş olan büyük önder, halk yığınlarını kazanmak amacıyla , Halk Komserleri Konseyi’nin başkanı olarak bir dizi kararname çıkardı. Bu kararnamelerle büyük toprak mülkiyeti kaldırılmakta, sanayi kuruluşları kamulaştırılmakta , ülke içindeki çeşitli halkların ulusal varlıkları ve hakları tanınmakta, Almanya ile tek yanlı bir barış anlaşması imzalamakta ve emperyalist devletlerin bütün kirli çamaşırlarını ortaya dökmek üzere, Çarlık rejiminin savaş sırasında yapmış olduğu gizli anlaşmaları açıklanmaktaydı.
Bunun yanı sıra da, proletarya diktatörlüğünü güçlendirmek üzere, Çeka adı altında etkili bir hak alma örgütü ve Kızıl Ordu kuruldu. 1917-1920 dönemi boyunca, olağanüstü bir enerji harcayarak, bir yandan iç savaş ve bu savaşın doğurduğu ekonomik güçlüklerle, öte yandan parti içinde baş gösteren sol sapma eğilimleriyle mücadele eden ve bu arada son önemli yapıtı Komünizmin çocukluk hastalığı sol sapma adlı kitabını da kaleme alan Lenin, 1921 Mayısında kendisini yakalayan felç sonucu hükümetten çekilmek zorunda kaldı.
Lenin’in gerekli devrim felsefeleri, gerekse devrimin stratejisi ve taktiği konularındaki etkisi ölçülemeyecek kadar büyük ve sürekli oldu.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.