ÖMRÜMÜN EN KÖTÜ YILI 2014…
Eğer bir gün ölürsem sevenlerim ve ailem bilsinler ki; yaşamımın en kötü yılı 2014’tür. Geriye dönme şansım olsa asla yaşamayı istemeyeceğim bir yıldı. Acının en derinini, ihanetlerin en kötüsünü, yalnızlığın en büyüğünü, sevgisizliğin en dayanılmazını ben 2014’te yaşadım. Kişisel olarak yaşadıklarım bir yana dünya için de Türkiye içinde zor ve meşakkatli, savaş ve zulmün kol gezdiği, bebelerin, çocukların, kadınların, sivillerin öldürüldüğü bir yıldı. Bitişine alenen gün saydım ve şu anda saatleri saymakla meşgulüm. Ne mutlu ki az bir zaman kaldı bitmesine. Kendi adıma garip bir sevinç duymaktayım.
Aslında cenneti de cehennemi de kendimize yaşatan sadece bizleriz. Nasıl davranıyorsak öyle yaşıyoruz. İçinde yaşadığımız dünya ile içimizde yaşattığımız dünya arasında kurabildiğimiz bağ kadar mutlu oluyoruz. Ama bu şu anlama gelmemeli; her şeye boyun eğdiğimiz, her şeyi kabullendiğimiz bir dünya ancak esaret olur. Ernesto Che Guevara; hayatın, kurallarını değiştirecek kadar güçlü değilim ama kurallarına boyun eğmeyecek kadar güçlüyüm; demiş. Ne doğru söylemiş. İnsan onuru tam da bunu gerektirir.
Tüm evren insan için yaratılmışken, insana hizmet için varken bizzat insan kendine zehretmek için şu âlemi her şeyi yapmakta… Benim anlamakta en zorlandığım konu burasıdır. Neden yapıyoruz bu kötülükleri?
Elimizdekini paylaşmak, merhameti yüreğimizden eksik etmemek; anlaşılmayı beklemeden anlatmayı denemek ve sonsuz kere sevmek varken neden hayatı çirkinleştiriyoruz?
Saatler sonra yeni bir yıla gireceğiz. Herkes kendince dileklerde bulunacak. Kimi sağlık, kimi para, kimi kariyer, kimi aşk, kimi evlat, kimi barış, kimi insanlık isteyecek. Yani kimde ne eksikse onun dileğini tutacak. Ve birçoğu da gerçekleşmeyecek. Neden biliyor musunuz? Çünkü gerçekleşmesi için gereken azmi, sabrı, heyecanı, inancı gösteremediğimiz için…2014 te sevdiklerini kaybedenler, sevdiklerine kavuşanlar var… Aşkı yaşayanlar, aşktan vazgeçenler var… Parayı bulanlar, iflas edenler var… Yani canlar herkes payına düşeni yaşadı, yaşıyor ve yaşayacak. Gidenle gelenin tam ortasında bir yerlerdeyiz.
İnsana yakışmaz bir şekilde ümidimi kaybetmiş olmakla beraber 2015 yılının herkese her şeye huzur sağlık mutluluk barış getirmesini istiyorum. Kadınların ezilmediği, çocukların acı çekmediği, yeşilin tüketilmediği, hayvanların katledilmediği bir hayat istiyorum. İnsanın insana kul olmadığı, dinin kullanılıp sömürülmediği, emperyalizmin iğrenç yüzünü göstermediği bir dünya istiyorum.
Sana bir şey olur ise kızıma olmuş gibi kahrolurum diyen Sevim Hanım’a verdiğim sözü tutup yaşamaktan her ne olursa olsun vazgeçmeyeceğim. Sevim Hanım’ın ‘DELİLERİM’ dediği takımın bir bireyi olduğum için; Dilek gibi bir can dost kazandığım için, Gamze gibi has bir kardeşim olduğu için, Nurdan. Seda, Mine, Serap, Nurcan ve Nehir gibi canlar bana can olduğu için kendi adıma çok şanslı gireceğim 2015 yılına. Umarım sizlerde bol şans içerisinde girersiniz.
Aşk ile eyvallah…
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.