- 850 Okunma
- 6 Yorum
- 0 Beğeni
Osmanlıca Öğrenmek
Sadece Türkiye gençliği değil, Dünya Gençliği de Osmanlıca öğrenmeli
Kendi kültürüyle kendi değerleriyle barışma, anlama ve anlatmak adına atılan Türkiye’nin geleceğini ilgilendirdiği kadar geçmişini de en doğru şekilde öğrenmenin yolu Osmanlı Türkçesi eğitimiyle açılmış bulunmaktadır.
İşte o günlerin içindeyiz. Liselerde artık öğrenciler Osmanlı Türkçesini öğrenebilecek. Bir yıldır seçmeli olarak verilen Osmanlıca dersleri artık temel ders olma merhalesine gelmiş bulunmakta. Bizler buna ne kadar sevinsek ve şükretsek azdır. Bu işin altyapısını oluşturmak kaliteli bir eğitim vermekte başlı başına ayrı bir çalışma alanı. Hizmet içi eğitimlerle öğretmenlerimiz daha kalifiye bir hale getirildiğini, altyapı çalışmalarının çok güzel bir şekilde gittiğini yakinen görmekteyiz. Kısa bir süre içerisinde 100 binin üzerinde Türk Dili ve Edebiyatı, Tarih, Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi öğretmenlerimizin Osmanlıca eğitiminden geçti.
Osmanlı Türkçesi derslerini alan öğrencilerimizle öncelikle bunun kendi öz be öz Türkçemiz olduğunu anlatmalı ve sevdirmekle başlanmalı. Akıllardaki soru işaretlerini kaldırmalı.
Osmanlıca dersi projesi 1928 öncesini kendi kaynaklarımızı kendi milletimiz tarafından öğrenme ve öğretme projesi olarak görmeliyiz.
Milli eğitimde Osmanlı Türkçesinin seçmeli ders olmasından sonra en azından bir kısım liselerde temel ders olma aşamasına gelmiş olması çok önemli. İmam hatip liseleri, Sosyal bilimler ki şu anda Sosyal bilimler liselerinde zaten Osmanlıca temel dersler arasında ve Fen liseleri olmak üzere okutulması gerekmektedir.Tedricilik yani kademe kademe getirilmesi çok daha münasip olacaktır.
Samsun da özel bir üniversitede 4 ay gibi kısa bir sürede Rusya vatandaşı olan bir kişi Osmanlı Türkçesini öğreniyor. Bugün elliden fazla ülkede Osmanlıca belgeler var ve o ülkelerin tarihine ışık tutacak mahiyette, sadece Türkiye gençliği, insanı değil dünya milletleri bizim kadim Türkçemizi öğreniyor ve öğrenmeliyken Türkiye’de buna karşı çıkmak büyük bir akıl tutulmasıdır.
Son olarak başımdan geçen bir olaydan bahsetmek istiyorum; 1887 yılından beri eğitim ve öğretim hayatına devam eden Trabzon lisesinin kütüphanesinde Osmanlıca kitaplarla ilgilenmem üzerine kütüphane görevlisi yanıma gelip bu güne değil iki kişinin bu kitaplarla ilgilendiğini birinin Alman asıllı bir vatandaş, diğerinin ise ben olduğumu dile getirdi. Trabzon lisesinde 1500 den fazla Osmanlıca matbu eser bulunmakta, Kendi kütüphanesinden kendi öz değerlerinden uzak olmak herhalde bu olsa gerek.
Artık birbirinden kıymettar ecdat yâdigârı eserlerimiz tozlu raflardan indirilecek, ve gençlerimizin elinde hayat bulacak. Buna gönülden evet demeli ve herkes üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmelidir.
YORUMLAR
İlahi komedya bir kez daha. Yarabbbb akıl , defalarca akıl ki, çürüyen yan kokmaya başlamış ! Bu ülkede ilahi komedyalar bitmez...
1500 yıllık dil 600 ýıla esirmi şimdi?
Omanlıca öğrenilsin elbette, lakin bir konuşma dili asla değil. İlahlaştırmanın ve dünyanıñ bu dilden ibaret olduğunu söylemek nereye varacak, merak ediyorum.
Syglr
Umarım,
bu güzel ve anlamlı yazından dolayı,
birileri çıkıp küfretmez size.
Zira,
Osmanlıcayı öğrenmek,
orta çağ karanlığına dönüşle eş zannediliyor bazılarınca.
Mezar taşlarını okumak için, devrini çoktan tamamlamış bir dil öğrenilir miymiş?
Soysuz, sopsuz yaşamaya devam efendim.