- 548 Okunma
- 4 Yorum
- 2 Beğeni
ŞİİR DEYİP GEÇME
“Her şey aklıma gelirdi de, bu gelmezdi” diye bir söz vardır ya hani.
İşte benim de aklıma asla böyle bir şey gelmezdi.
Ah, insanoğlu denen karmakarışık makine. Ne yedek parçan var, ne derdinden anlayan bir usta.
İnsanın malzemesi yine insandır, ama gel de bu malzemeyi dilediğin gibi şekillendir. Bu tam anlamıyla bu güne dek mümkün olamamıştı.
Son zamanlarda daha da artan intihar vakaları. Psikolojik bozuklukların önlenemez yükselişi
toplumun en onulmaz yarası haline geldi çok yazık ki.
Bu işin uzmanları yıllardır bilinen nedenleri sayıp dökseler de ve çözümlerini bir bir sıralasalar da ardından yine. Her geçen gün daha da vahim bir hal alan bu cana kıymaları gördükçe, bunların dertlere pek derman olmadığı açıkça ortada.
Peki nedir ve nedendir bu hayattan bezginlik. Nedendir gencecik bedenlerin, taptaze gönüllerin ölüme atlayarak koşup gitme isteği.
Bu sabah Facebook a düşen bir mesaj, dolaylı da olsa bazı şeylerin ne kadar tetikleyici bir unsur olduğu gerçeğini bir kez daha hatırlattı bana.
Uzun zamandır birbirlerini seven iki sevgili. Evlenme planları yaparlarken. Dönülmez bir yola giriyorlar aniden.
Genç kız, ailesinin göz bebeği. Güzeller güzeli . Zarif, bir melek kadar saf ve temiz üstelik. Yakında hostes olup kep giymeyi bekliyor. Yanı sıra yirmi parmağında yirmi marifet. En önemlisi hayata bağlı. Yaşama sevinciyle dopdolu, bilinçli, akıllı biri.
İşte bu örnek alınası genç kız, dün akşam bir kız arkadaşının evinde intihara kalkışıyor hem öyle böyle değil. Gerçekten ölümüne.
İntihar öncesi niyetinden arkadaşına söz ettiği gibi, nöbetçi eczane bulup ilaç alıyor. Arkadaşına gelip hepsini içiyor.
Arkadaşının blöf yaptığını sandığı bu genç kız, şimdi bir hastanenin yoğun bakımında ölümle pençeleşiyor.
Bu sabah herkese açık olan facebook umdan bana ulaşan bir mesajla şaşkına döndüm. Tanımadığım bir bayan kendisine oturmaya gelen çok yakın bir arkadaşının intihar olayından bahsediyor. Ve onun beni ne kadar çok sevdiğinden söz ediyordu.
Sonrasında benim çok sıkı bir takipçim olduğundan bahsediyor ve cep telefonuna kaydettiği bir şiirimi ona da dinletiyor. “Canım Tülin teyzem sanki benim için yazmış bu şiiri. Gel de etkilenme.” diyor.
AKŞAM GÜNEŞİNİ BIRAKIYORUM SANA” adlı şiirmiş meğer bu şiir.
Anında hastaneye koştum. Arkadaşı ve birkaç yakını oradaydılar.
Donup kaldım.
İyileşsin inşallah. Ona öyle bir meydan dayağı çekeceğim ki, şiir okumaya tövbe edecek.
YORUMLAR
DEVRİM DENİZERİ
Bir İngiliz kadın şair, mealen şöyle diyor: "Kendimi kız kardeşimin evinde güvende hissediyorum; çünkü eniştemin 'ölse de şiirle işi olmazmış' "...
Bunu hatırladım...
Bir de, bir kasaba dükkanında okuduğum şu sözleri: "Bak şu çeşmenin haline, su içecek tası yok/ Kırma insan kalbini, yapacak ustası yok"...
AKŞAM GÜNEŞİNİ BIRAKIYORUM SANA şiirinizi okudum...
'Kalp kırıklığını' ustaca yansıtmışsınız; derin bir kırıklığın hayatı bağışlayan hassasiyetini...
Dilerim, o kızcağız da tez zamanda iyileşir, çekeceğiniz meydan dayağı ile şiir okumaya tövbe eder...
Değil mi ki, şairler şiirlerini böyle şeyler olmasın diye yazıyorlar...
Teşekkürler...
DEVRİM DENİZERİ
Selamlar.
Evet önemli bir konu bu konuya değinmeniz ve anlatımlarınız tehlikenin boyutlarını gösteriyor,aslında
%80 ekonomik,%20 sosyal kökenli intiharların malesef mutsuzluk endeksi tavan yapıyor 2015 daha
çetin geçecek daha çok intihar daha çok yoksulluk ve soygun olacak kurunun yanında yaşta yanacak
bu aymazlık sürdüğü sürece güzel yazı.Selamla.