- 403 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
DÜRÜSTLÜKTEN YALAKALIĞA MECBURİ GEÇİŞ...
Saat öğleyin 12 ye geliyordu yatağın içinde debelenip duruyordum güneşin parlayan ışınları odamın
penceresinden içeri girerek yatağımda tembellik edip kalkıp kalkmama konusunda kararsız olan
Mutsuz yüzümü aydınlatıyordu,öğleden sonrası için randevum vardı sıkıcı hayatıma renk katacak
bir işe girme şansı elde edebileceğim iş görüşmesine gidecektim,bu tür görüşmeleri hiç sevmiyor abuk sabuk
sorular karşısında beynimin gerildiğini hissediyordum,karşımda beni işe alacak sözde yetkili insanların egolarını
tatmin uğruna çoğu zaman iş görüşmelerini nasıl rezil rüsva hale getirdiklerine daha önce defalarca şahit olmuştum
Bana en çok koyanda hayatında bir kitabın yüzünü dahi açmadığı her halinden belli olan bir insanın
Beni işe almakla yetkilendirilmiş olmasıydı,bu büyük bir trajediydi entellektüel derinliği ciddi şüphe
uyandıran bu tiplerin karar verici konumda olmaları içimde var olan isyan duygularına hayat veriyor sistemin
işleyişine duyduğum öfke yerini güngörmemiş küfürlere bırakıyordu,hayatta adil bir düzen olduğuna
kesinlikle inanmıyordum bunun doğruluğunu yaşamın içindeki bir çok ayrıntıda görebilmek mümkündü öne çıkıp
sivrilmek ve başarı odaklı bir yaşam sürüp ortaya koyduğu mücadele ile bir yerlere gelmek namuslu ve dürüst
insanlardan çok yalakalık ve yağcılığı kanıksamış tiplerde görülebilen bir özellikti,sistem belkide bunu
öngörüyor olabilirdi düzene uymak ve onun bir parçası olmak gerekiyordu,ama gel gör ki ben iflah olmaz
derecede dürüst bir kişiliğe sahiptim içimde koruyup taşıdığım değerleri atarak kişiliksiz bir adam gibi yaşamam
ve hak etmediği halde insanlara şirin görünme uğruna yalakalık yapmam karakterimle bağdaşan davranışlar olmaktan
çok uzaktı bunları yapamadığım içinde yerimde saymaya devam ediyordum,kuru kuru dürüstlükte insana bir şey kazandırmıyordu kimse gelip senin boynuna dürüst olduğun için madalya takmıyor yada plaket vermiyordu,artık bu kafayı değiştirmem gerektiğini yaşadığım acı hayat tecrübelerinden sonra geçte olsa öğrenmiştim,yapacak bir şey yoktu dürüst ve doğru bir
adam imajı prim yapmıyordu ortalıkta yağcı ve yalaka tiplerin saltanatı vardı,padişahım sen çok yaşa dediğin zaman
sırtın yere gelmiyordu pastadan payını alma şansın oluyordu,ama prensib sahibi bir kişi gibi yaşayıp ilkeli hareket
ettiğin zaman düzen seni kabul etmiyor yaşama şansı sunmuyordu,evet kararımı vermiştim kendimi zorlayacak ve radikal
bir değişim geçirerek yağcı ve yalaka bir kişi olmanın hakkını dibine kadar verecektim,kurtuluşun reçetesi belliydi
sisteme direnmenin faydası yoktu hayatın geldiği koşullar sana uymuyordu sen onlara uyum sağlamak zorundaydın,yıllar boyu
ne kadar temiz kalmak için uğraştıysamda etraf bu kadar kirlenmişken üzerimi temiz tutmam ve kirden pastan arınıp bu hayatta
bende varım demem sadece abesle iştigal bir anlayışın tezahürü olabilirdi...
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.