- 1510 Okunma
- 12 Yorum
- 2 Beğeni
Güler misin Ağlar mısın
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
ilk okuldayım, üç ya da dördüncü sınıf emin değilim...her sınıfta var mıydı bilmiyorum bizim sınıfta her gün bir öğrenci o günün gazetelerinden birini getirir sınıfça okurduk...
küçüğüm ama önsezilerim gayet büyükmüş gazete alma sırası bana gelmeden sıkıntısı basmıştı...
o gün geldiğinde babam elime okula hiç götürmek istemediğim gazeteyi tutuşturdu...ben bu gazeteyi götüremem diyemedim tabi ki...ne mümkün karşı gelmek ödümüz patlıyor babamızdan...
korktuğum başıma bir bomba gibi düşüverdi okula gidince...öğretmenim Günsel Hanım gazeteyi görünce kızılca kıyamet koptu, alı al moru mor getirdiğim gazeteyi koltuğumun altına sıkıştırıp "babana götür bunu" dedi...
küçük bir yüreğin iki büyük insanın hırs ve basiretsizliğinin altında ezilişini varın siz düşünün...
kös kös gittim babamın yanına korku bir yandan, olacaklardan duyduğum endişe bir yandan beni bir kaç sene büyütüvermişti...
ikinci kızılca kıyamette burada koptu...babam tuttu elimden doğruu okula...
bir kavga bir kavga...
iki yetişkin, iki akıllı, iki idealist insan benim ne kadar üzüldüğümü, ne kadar ezildiğimi, ne kadar korktuğumu hesap etmeden yediler bir birlerini...
diplomamı alırken öğretmenimin bana söylediği son söz " sakın baban gibi olma" oldu...bir çocuğun içine babasına karşı nefreti sokar mıyım acaba diye düşünmeden...
evet babam gibi olmadım ama öğretmenim gibi de olmadım...
hala bu olayı hatırladıkça çirkin bir karanlık sarıyor yüreğimin odalarını...
şimdi düşünüyorum da bütün suç gazeteninmiş aslında...ne garip gazetecilik aynı zamanda olmak istediğim meslekti...
güler misin, ağlar mısın...
YORUMLAR
benim doğrularım senin doğrularını döverden kurtulup
insanca ve mantık kurallarını dikkate alaraktan
işin içine duygularımızı ve egomuzu katmadan ne zaman karsımızdakine adım atabilirsek o zaman farklı olur halimiz belki.
inançlara saygı
düşüncelere saygı
en önemlisi ise
insana sevgi
hepimizin hayatında böyle kesitler mevcut
selam ile
Oy!...
Zor ve felaket bir konu.
İnsan cahil oldu mu,
tahsil filan dinlemiyor bu meret.
Boşuna dememişler;
''Tahsil, sadece semeri alır.
Eşeklik var ise, baki kalır.'' diye.
Yorumcunun bir cümlesi de güzeldi.
''Öğretmen, sadece çocukları eğitmemeli. Gerekirse ailelere de rehberlik etmeli.''
Güzel.
de...
Bu devirde zor o iş.
Öğretmen, çocuğa az öfkeli söylense,
soluğu karakolda alıyor zira veliler bu devirde.
Kim haklı, kim haksız bakmıyorlar.
Güzel bir konu.
Güzel de sunulmuş.
Bir çocuk için bu hayatın olmazsa olmazlarından biri sevgi ise diğeri de güvendir. Öğretmen, sadece çocuklara değil aslında tüm topluma rehberlik eder. Bazen sadece sınıftaki çocuklara öğretmenlik yapmak yetmez, anne babalara da rehberlik etmek gerekir. Şu durumda sizin dışınızda olaya şahit olan kaç çocuğun ruhunda olumsuz iz bıraktı olay....
Eğitim sisteminde eskiye göre çok değişiklikler oldu.Yine de anne,baba ve öğretmen çocuk ruhunu duyumsayamıyorsa üstlenmeyecekler o görevi...
Siyaset uğruna harcanmadı mı nice çocuklar,gazetelerin de çok suçu var...Var da;Bir lokma çocuğa gazete aldıran zihniyete ne demeli.Alsın gazetesini sınıfa kendisi.Çok biliyorsa o kadar...
Ne tarafından tutsanız elinizde kalıyor...
İç sesinde kırılmış bir kız çocuğunu duyumsadım yüreğimin derinlerinde,bizdendi ve yaşama dairdi.
Anlatım çok güzeldi.Tebrik ederim...