*Öykümde kullandığım fotoğraf/resim bana ait değil, internetten alıntıdır.
Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
yazınızı okudum. gayet etkili, bir sinema eleştirmeninin kaleminden çıkmış gibiydi. meraklandım bahsettiğiniz filmleri izlemeyi ve görüşlerinizi bir de izledikten sonra filmlerle tartmayı istiyorum. doyurucu bir yazıydı kaleminiz daim olsun.
gayet ciddi ve de etkileyci buldum emek var kritik ettiğiniz şeyler gayet bilinçli bir şekilde kaleme alınmış inanın tek üzüldüğüm şey( tabi yazınızdan sonra) bu filmleri izlememek. keşke izleseydim dedim. ve de merak duygum kabardı ilk fırsatta ki denk getirisem hemen izleyeceğim aklımda okuduğum yazınızla. saygılar benden her daim ıyı geceler
ikisi de bu yola başlarken ( sinemaya), aynı zorlukları farklı isimler altında çektiler. baştan söyleyemeliyim ki, zd filmlerinin her birini defalarca izlemiş biriyim ve nbc'a göre daha çok malumat sahibiyim. iki yönetmen de filmlerini bitirirken boğazda yutkunması zor hisler bırakıyor. bir zamanlar anadolu'da örneğin, izleyenlerin çoğu 'e, ne yani, film bu mu' demiştir. insanlar daha çok aksiyon ve olay çözümü bekliyor. maalesef gerçek hayatlarımızda da olaylar çözümsüzlüğüyle değerlenirken, sinemada, edebiyatta tam tersi bir sonuca odaklanmak avuntu denebilir. zd'nin c blok filminde haliti bir yitim şekliyle kullanım halinin karşısında, tülayın yitiminin mozaikleri bir noktada aynı fraksiyona açılıyor. aslıyı da burada unutmamak lazım. ve elbette yirmi seneyi geçkin film maceralarında yer tutan önemli filmi olarak masumiyet gösterilir. zannımca üçüncü sayfa ve yazgı filmleri, masumiyetten de kaderden de daha çarpıcı. hele ki haluk bilginerin muhteşem tiradı olmasaydı, masumiyeti bir kenara bırakalım, yazgıdaki (camus yabancısı) kışkırtıcı aldanış ve hiçe sürüklenişin insanı çarpan sütlü kahve manzaralarını insan daha çok sahipleniyor. nbc'nın mayıs sıkıntısı filmi ve kasaba filmlerini de ayrı bir yere koymak lazım. slav ikliminin o soğuk tradejisi çerçevesinde hüznün donuklaştığı, mat bir güncellik içeren filmleri de nbc'nı ilerleten filmler olmuştur. özellikle bu özelliği bir zamanlar anadolu'da zirveye çıkmıştır. kış uykusuna gelirsek, siyasi göndermeler ve aranjmanlar haricinde, zd filmlerinde gerçekten de bu söylemlere pek girmez. girmemekle de iyi yapar ki, bir yeraltı filmini insana defalarca izlettirip, of çektirebilir.
açıkça söylemek gerekir ki, insanların geziye göre düşünce tarzını belirlemek çok saçma. bunun sizinle alakası yok, genel mana da söylemek istiyorum. zd de, nbc da iki güzide yönetmenimiz ve zd den yakın zamanda da bir film bekliyoruz...
Bir Zamanlar Anadolu'da NBC'nin başyapıtıdır bence. Niteliksel olarak o zamana kadar ki tüm filmlerinden ayrılır. İlk izlediğimde bu fark hayli dikkatimi çekmişti. Sonra anladım ki senaryo yine karı-koca değil Ercan Kesal imzalı. Zaten Erdal Kesal'ın öykülerini okuduysanız bağlantıyı kurarsınız hemen. O zaman NBC'nın bu senaryo desteği almasını çok takdir etmiştim.
İnsanların Gezi olaylarına nasıl baktıkları insanların politik duruşlarının ne olduğunu belirleyen çok net bir indikatör haline getirildi. Sebebi ise insanların birbirini anlamaya çalışıp empati kurmak yerine, farklı düşüneni kategorik olarak reddetmesi. Keşke bu denli keskin bir hale getirilmeseydi.
Öyle çokça sinemaya gidebildiğimi yazamayacağım. Hatta, çok nadir gerçekleştirebildiğimi itiraf etmeliyim. Sebepleri muhtelif. Çok hoşlandığımı söyleyemem sinemadan. Hele de, öyle inceden inceye mesaj verme kaygısında olanlara hiç katlanamam. Mesaj alacak yaşı çoktan devirdim zira.
Film eleştiri yazısı da çok okumuş değilim. Ama, bu yazıyı ilginç bulduğumu söylemem gerek. Meğer ne ince nüansları varmış dalıp gittiğimiz film sahnelerinin.
Gerçekten, çok ilginç bir çalışma. Yabancı olduğumuz bir sanat dalı. Yabancı olduğumuz bir yazı yöntemi.
Güzeldi. Olayın, siyasete bağlanış biçimi tebessümleri topladı dudaklarıma.
Bu filmi seyretme olanağı bulamadım fakat güzel bir film olduğunu duymuştum. Mükemmel bir yazıydı. En kısa sürede filmi izleyeceğim. Tebrikler kalem dostu. Saygılar.
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.