- 1246 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
Bir Ölüye Mektup
-Benim hayatımı sen yazacaksın! Demiştin ya hani, sanki benden önce öleceğini biliyormuş gibi.. Bazen düşünüyorum da, hakkında yazabileceğim, güzel anılar bırakmadın bana. Gerçek ise adına yakışmayacak nitelikte.
Aradan yıllar geçti. Körkütük aşık oluşumu, hatırlıyorum da sana, bu günkü aklım olsaydı, yine aynı şekilde sevebilir miydim bilmiyorum. Durup durur iken aklıma gelişine şaşırıyorum, neden şimdi? Yoksa bulunduğun yerde rahatsız mısın? Helallik mi istiyorsun benden? Keşke bunu kalben başarabilseydim, dilim Allah rahmet eylesin demeye bile varmıyorken, yaşattığın onca acıdan sonra, bunu nasıl yapabilirim, bilmiyorum.
Benim ahımı alma demiştim sana! Ölmeden önce imana geldiğine dair söylentiler var, bıraktığın bir notta, bunu gayet açık bir dil ile beyan da etmişsin, işte buna çok sevindim. Rabbimden sana hep Hidayet diledim, bir de gerçekten aşık olmanı, aşk acısının nasıl bir şey olduğunu tatmanı çok istemiştim. Çok şükür ki, iki duam da kabul oldu.
Şimdi beni çok iyi anlıyorsun değil mi? Ama ne yarar ki, bir gün seni gerçekten affetmeyi istiyorum, Rabbime, samimi olarak bunun için dua ediyorum, kim bilir belki bu duam da, gün gelir kabul olur. Tüm bunları yazarken, kalp sesimi duyduğunu farz ediyorum.
İnsan yaşarken, yaşattıklarına dikkat etmeli.. ‘kalp’ oyuncak değildir. O zamanlar, o kadar aşıktım ki, gözüm hiç bir şeyi görmüyordu, ataist oluşunu bile, senin için ailemi de karşıma almıştım, ne umursuz tavırlarını ne de duygusuz hallerini göremiyordum. Belki de, senin için her hangi biriydim! Şimdi ise benim için sen aynı şeysin, yani her hangi birisin, düşünüyorum da, seni severken hayatını kaybetmiş olsaydın, hiç kuşkusuz seninle beraber beni de gömeceklerdi, o kadar seviyordum hani, gel gör ki, köprünün altından çok sular geçti, içimden sana dair en ufak bir üzüntü dahi duymuyorum. Çünkü vicdanım rahat, aldatılan, alay edilen, hor görülen, acı çeken, göz yaşı döken bendim! Tüm bunları bana yaşatan dört başı mamur olan da sen! “Keser döner, sap döner; bir gün olur hesap döner” demiş ya bir atam, işte hesabın döndüğü gün bu gün. Beni bekle! Ben tüm hesaplarımı mahşere bıraktım, orada yüzleşmek üzere.. Ben gelene kadar ısdırabın dinmesin! Yaptıklarının hesabını vereceksin.
Tek tesellim bu benim, kendimi ilahi adalete teslim ettim, bekliyorum.
Dil-ruba Emine Genç 23 Aralık 2014 /15:30
YORUMLAR
islamiyette olabildigine hosgoru, vefa ve kader anlayisi varken bir kisiye her ne yasatmis olursa olsun boyle bir mektupla yanit olmak bayagi kolay gorunuyor. Edebi bir yan da goremedim bu duz yazida. Bedduadan farksiz. Sizin icin de dua edecegim. Gozluk takmakla kor goze, gorunmeyene de kartal goz şifa olmaz. En iyi erdemleri sizin icin dilemek iaterdim lakin ask acisindan, aldatilmaktan, alay edilmekten, kucuk gorulmekten vb bir cok güruh duygusdan daha azap vericidir... Dileklere dikkat etmeli neme lazim. Bizlerle paylastiginiz icin tesekkuurler...