- 583 Okunma
- 0 Yorum
- 2 Beğeni
“Hayat hiç yaşanılabilir değil.”
Bazen insan böyle ve buna benzer cümleler kurabilir. Cümlelerin temel benzerlikleri fiilimsi olan ‘e-bilmek’ i bulundurmalarıdır. ‘e-bilmek’ yani yapabilmek, edebilmek, kılabilmek, başarabilmek, sevebilmek, konuşabilmek vs. bunların oluşabilmesi için bazı şartlar gereklidir. Şartlardan ilki olayın yapılabilme özelliğine sahip olması gerekir. Yapılamaz bir şeyi yapmaya çalışmak çabaların harcanmasından ibarettir. İkincisi; bir şeyi yapabilmek için bazı ekipmanlara ihtiyaç duyulur. Örneğin pasta yapmak için şeker, un, ısı, yağ gibi şeylere ihtiyacımız vardır. Biri eksik olursa yapılan şey düzgün olmaz veya hiç olmaz.
Aynen hayatımızda, yaşamımızda böyledir. Yaşanılabilir hayat için bazı şeyler gerekir. Bunların başında emek ve çaba gerekir. Bunlar olmadan başarı ya da yapılabilme şansa bağlıdır ki ben şansa inanmam. Eğer yeteri kadar emek ve çaba sarf edilmez ise pastanın malzemeleri tam olsa da malzemeler bir araya gelerek pasta oluşamaz. Hayatın da emek harcanmadan yaşanılabilir olması bundan farklı değildir.
Üçüncü olarak; yine bir şeyin yapılabilmesi için gerekli ortam ve ihtiyacın oluşması gerekir. Ortam yapılabilecek şey için çok önemlidir. Ama ortam da yine yapacak olan tarafından oluşturulmalıdır. Örneğin pasta mutfak koşullarında yapılır. Sanayide pasta yapmak istiyorsak ortamını da kurmamız gerekiyor. Hayatında yaşanabilme ortamı vardır. Yaşamak istiyorsak o ortamı yaratmak gerekir. Bence dünya pastanın sanayide yapılmaya çalışılmasından daha zor. İhtiyaca gelince üç türlü ihtiyaç vardır. Zorunlu, yararlı ve lüks ihtiyaçlar olarak sınıflandırılır. Bizde ihtiyaçlarımızı iyi sınıflandırmamız ve hangi ihtiyacımızı karşılamamız gerekiyorsa o yönde çaba göstermemiz gerekir. İktisatçıların sık kullandığı bir söz vardır “ sonsuz ihtiyaçlar sınırlı kaynaklar” bunun için ihtiyaçlarımızı iyi belirlemeli kaynaklarımızı o yöne sevk etmeliyiz.
Sonuç olarak yapılamayan her şey için acaba gerçekten yapılabilmesini İSTİYORMUYUZ, kendimizi sorgulamalı ve eğer istiyorsak gereklerini de kabul edip yerine getirmeliyiz. Bu yolda umudumuzu kaybetmemeli, küllerin arasından birçok hayat doğduğunu ve çoğunun da yaşama bizden daha fazla değer verdiğini de göz ardı etmemeliyiz.
Bu kadar yapılabilme içinde insanın aklına ister istemez KADER geliyor. Fakat her şeyin bizim elimiz de olduğunu unutmamalıyız.
Yazıda geçen ‘kader’ ve ‘istek’ üzerine çalışmalarım devam etmektedir.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.