- 839 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
ORTODOKS REFORMİST ya da ILIMLI İSLAM'DA DİN SINIFSAL BOYUT ARAMAK
DİN, MEZHEP TARİKAT ve CEMAAT İÇİNDE SINIFSALLIK:
Bu yazı son günlerdeki cemaat operasyonları ile gündemde bulunan ve işbirlikçi dinciliğin "maduru" görünen ortodoks ve reformist adlandırabileceğimiz dinci iki grubun "rant" teorik temelli kapışmaları üzerine düşünülmüştür.
İlk işbirlikçi din tüccarı grubun aksine, madur-zahiri görünen Nurcu yapılanmanın din sınıfsal analizine yönelik olarak kaleme alınmıştır.
Ne Arabik "ortodoks-selefi" İslam’ın RTE’si, ne de Amerika’nın "reformist-diyalogcu" emekli-vaizi diyoruz !...
Son olaylarla birlikte, Nurcu-Fetullahçı cemaat içindeki bölünme ve rekabetin altında, Said-i Kürdi (Nursi) sonrası dizgelenen tarikat hiyerarşisindeki konumlanmaya bakmak gerekir.
Said-i Kürdi’nin yanında yer almış olan ilk grup lider şakirtler arasındaki etnik ve mezhepsel farklardan doğan bir çekişme ve çelişme vardır, ilk tespit olarak bunu belirtebiliyorum.
Dikkatli bakılırsa burada, din-sınıfsal örtüşümlü bir ayrışım da bulabiliriz.
İslam’daki Haşimi-Emevi yatay-dikey sınıfsallığı gibi..
Saygın Yalavaç ve ardılı Hülefa-i Raşidin’in, Kureyş genel üst kabile yapısallığı içindeki sınıfsal etkinlik olarak güçlüden-zayıfa evrilen bir alt boylar şeklinde tabakalanmış haliyle sınıfsallık...
Burada ise tersine olacak şekilde, zayıftan güçlüye doğru giden bir alt boy/kabile dizgelenim sınıfsallığı vardır.
Sınıfsal katmanlaşmayı hem yatay-hem dikey tümelliğiyle yazabiliyorum.
Homojen (Emevi maksimist) giden bir tabakalaşma süreci, en zayıf ve fakir boydan (Haşimilerden) birine -Yalavaçlık- gelmesiyle, bu hali hetorojen-aykırı bir sürece sokmuştur.
Kureyş’in en kaymak tabaka (crema de la crema) kabilesinin Ümmeyyeoğulları (Emeviler) olduğunu biliyoruz.
Peygamber sonrası hilafet çekişmelerinin en temelinde hep bu sınıfsallık vardır, İslam’dan önceden de vardı.
Dinsellik ve mezhepselikle gizlenip, karartılmaktadır !
Hz. Ali ve Osman-Muaviye saflaşmasında da (Hz.Ali, Haşimi, Muaviye-Osman ise Emevi alt boy kabile şefidir) bu -maksimist/minimist- zıtlaşık hetorejeniteyi görebiliyorum.
Sünni ve Alevi (Şia) şeklinde bir ayrımla -akli ve nakli- üstyapısal farklılığa, altyapısal olarak destek-payanda olma konumu da vardır...
Soner Yalçın ve hatta Yalçın Küçük hoca da, bunu görmüyor ve bilmiyormuş gibi davranıyorlar.. bunu bir türlü anlayamıyorum !...
Evangelizm ve Eş’ari-selefilik konusu ile bakılırsa, belirleyen ve açıklayanlığı daha da fazla olacaktır.
Türk, Kürt ve diğer etniler ve muhtemel-ihtimal Arab, Fars ve Çerkes kökenli cemaat parçalılık çekişmesi gibi vs..
Bir de cemaatin içinde -itikadi ve ameli mezhep- ayrışması olduğunu görebiliyoruz.
Akli-tahkiki ve Nakli-taklidi temelli bir ayrışım...
Kendini ortodoks-reformist ve radikal-ılımlı karşıtlığıyla çok zaman dışa vuruyor.
Eş’ari Şafi’yet ve Maturidi Hanifi’yet şeklinde bir Edyani (din tarihsel) yönü de var..
Hanifi etimolojisine Hz. İbrahim dini olan "Hanif"lik ve bildiğimiz mezhepsellik bağlamında "hanifilik" diyalektiğinden de, ayrıca çözümseli geniş tutarak bakmak gerekiyor.
Etimolojiden başlayan bu bakış, semantik ve asabiyel-şuubiyel Arap ve gayri Arabi anasır kavramsallık diyalektiği olarak südürlürse, oldukça önemli sonuçlara varabilecektir.
21.12.2014
Ahmet Kutlu Ayyüce.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.