- 1308 Okunma
- 3 Yorum
- 3 Beğeni
Şairlere Paldır Küldür Dokunuşlar
Şiir
sırlarla bürülü sokaklara açılan bir kapının kilidini açmanın anahtarı.
Şu sıralar revaçta olmamasının bir çok nedeni olacağı gibi
bir çok nedeni olması olasılığı olmama olasılığından çok daha yüksek.
Bu yazıda çöplerden pardon çıkarılan bütün kitaplardan ve şairlerden bahsedilmemekle birlikte
onların eleştirisini yaparak primde verilmeyecektir.(Nokta)
Ün,para kazanma düşüncesi pek nadir olsada onuda sayalım biz,kitlelere sesini duyurmak
ama aslında şudur onun : insanlar beni tanısın,bilsin,gördüklerinde saygı göstersin,sözüm dinlensin...
bu birazda şuna benzer benim acım ,benim aşkım herkesinkinden büyük
zaten siz bunu yaşadınız biliyorum ama anlatacak kadar ehil değilsiniz
o yüzden ben bu kitabı size veriyorum
bir rehber bir klavuz olsun
buna göre yaşayın duygularınızı ve
acınızı da böyle çekerseniz pek bi makbul olur vb.yalan dolan şeyler.
kim kimin akıl hocalığını yapsa aklını kaybeder bu noktada.
usta bazen çırak olur,çırak bazen usta yılmazında dediği gibi.
küreselleşen dünya acılarımızı,aşklarımızı,ayrılığımızı
kısacası duygularımızı aynılaştırmaya
dolayısıyla da sonuçlarını aynı tekdüze,
sınırları belli bir hüsranı
yani onlara göre bir hüsranı yaşamaya zorunda bırakır.
(-ki hüsran çok sanat müziği bir kelimedir der yine yılmaz
bence iyi de der çünkü hüsranla baş edebilmek insanı insan yapandır, güçlendirendir)
Ve aslında bir kitabın önsözünde şunları da yazmalıdır şair:
Bakın ey okuyucular ben bunları yazdım ama siz bunlara göre yaşamayın
özgürleşin,diğer insanlarla p,ç,t,k gibi benzeşmeyin.
Noklarlar ve virgüllerle bu ayrıma hafif dokunuşlar yaparak, sadece kafanızdaki ampüle
biraz elektrik verip biraz ışıldamasını sağladıysak devam edelim .
Şiir demiştik.
Revaçta değil
çünkü artık mehmetlerin ahmetlerin ayşelerin velhasıl isimsiz ancak kalem ehli diyeceğimiz şairlerin değilse bile halk kahramanlarının
kitaplarını satmaları,
satmayı bırakın ellerindeki dokümanları
kitaplaştırmaları
yayınlatmaları imkansıza yakın.
Ama öyle değil der gibi gözlerinizi alaycı açtığınızı görür gibiyim.
Amma velakin kitap demek türkiyenin her yerine ulaşmak demek,
kitap demek parayı bastırıp kitap çıkardım haydi ey ahali alın ne de olsa eş ve dostuz
hemde şu sıralar hiç olmadığımız kadar demek değil!!!
Kitap demek gözünü para hırsı bürümüş yayın evlerinin size sattığı umutvari yalanlar değil.
Velhasıl kitap demek şuan ki kafanızdaki penceren bakıpta aslında hiç gitmediğiniz,
belki de yolunu unuttuğunuz
kütüphanenin hemen yanındaki kitapçıdaki,
İsmini yüzlerce kez duyduğunuz ancak ne yazarlarsa yazsınlar aldığınız
o büyük halkın(ki o halk kesinlikler biz değiliz sanırım)
pof poflanmış ünlülerin
okumayı yeğlediği kitaplardır.
bu da aslında eleştiridir.
Şairliği kişiye kendi ekleyemez.
Şairliği kişiye bastığı kitap/lar ekleyemez.
Şairliği kişiye Halk(Gerçek halk)verir.
Herkesin kafasında az da olsa gerçek şair kime denir var olduğunu varsayarak,
şimdi gerçek şair/kalem ehlini el yordamıyla irdeliyelim.
Peki kim bu ehil şairler?
Suyu hangi çeşmeden içtilerde şairliğin sonsuz, ebedi yüzüğünü parmaklarına takıp
o ünvanla evlendiler.
hangi acılarını pazarladılar bizlere?
Ya da yaşayamadıkları hangi aşkı yaşamış gibi yapıp bize yutturdular?
Evet şairler birer fabrika gibi üretirler yalanları
sonrada ticarethaneye dönüşür ve hayallerini bize satarlar.
onların işi o
iyi ya da kötü
doğru ya da yanlış
şair denilen kimseler bu iş ile yükümlüdürler.
Bizi kandırmakla
umut vermekle
(sırf bu yüzdendir, birden bire büyük bir değişimle hayatımızın gerçeklerinden çıkıp
hayalini kurduğumuz ama aslında kimselere anlatamadığımız hayatı beklememiz.)
ekmek paralarını değilse de sigara paralarını burdan çıkarırlar.
-e belki birazda şarap
...
..
.
Devam eder mi bilmem ama ederse eder diyip özgürlüğün arkasına sığınayım ben :)
to be continued