- 624 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
Toplum Ve Halk 2
2-]Yani bana göre ortaklaşa (imece usulü gibi) olan üretim ilk mal birikiminin kaynağıdır. Mal birikiminin ortaya çıkması sonrasında insan eylemleri belki haksız gasplar müsaderelere (mala el koymalara) başladı.
Sosyal birlikler, araçlı üretim üzerinde geliştikçe, sosyal birliklere dek sürekli yeniden ve yeniden olacakla İTTİFAKLARI ortaya çıkardılar. Olasıdır ki ilk ittifak grupları, sosyal birliğin yakınındaki etnik totem aitti kişilerdi. Bunlar kendi doğumlarıyla, kendisinden kopan, benzer dil ve aynı gelenekçi totem bağlantılı akraba kandaş gruplardı. Ana gruptan ayrılan grup, kısmen farklı yollarla tutum aşılmış olsalar da; genel olaraktan, farklı seçenekler de, aynı benzer düzlem üzerinde gelişmişlerdi.
İttifaktı girişmeler içinde olup ta, benzer düzlem üzerindeki, söz gelimi çoban bir grupla diğer bir çoban grup ya da çiftçi bir grup diğer bir çiftçi grupla, yeni yapılaşmalar içine girdiler. Bir çoban grup daha yetenekli, daha becerili olabilirdi. Yine ürün sağlama ve dokumada diğerine göre daha ileride olabilirdi. Ya da gruplardan biri koyun üretirken diğer grup atı ehlileştirmiş olabilirdi. Bunlar ittifakın cazibeli oluştu nedenleriydi. Bu ittifaklar zayıftı, ama olası bir girişme idi.
Asıl ittifaklar girişmesi çiftçi grupla, çoban gruplar arasında idi. Birbirindeki farklı gelişmelerin kopyalanması verimli ve etkili oldu. İttifaka gidişte savaşların da rolü vardı. Kimi ittifakların onayını, galip güçler kendilerine göre organize ettiler. İttifakı mağluplara dayatmıştılar. Aynı kulvarlarda çoban-çoban olan iki grup, yakla şıklıkla, aynı tutumun dayatmaları içine girdiler. Zaten aynı yöntemler de (araç-yol) benzer uygulamalarını ortaya koydurtmuştu.
Ama bu benzerliklerden de ittifak içinde; öznel olanların; üretim sel olanında da, bölüşüm sel olanında da, farklı olanların da, benzeşmezlikleri ortaya çıkaracağı aşikârdı. Zaten bu aşamada her bir etnikliğin (etnik olanın) ittifak içine yansıması da, yaşantı aşmaları da, birçok dağılımlar veriyordu. Gelişme sosyal evrim başlangıçta nasıl bir gelişme kulvarı içine girmişse, şimdiki süreçlerimiz de bu kulvarın bir ürünüydü.
Başlangıç süreçlerini (kaderi), şimdi değiştirmek olası olmayacağından, yeni zamanlarınızla, bu eski süreç üzerine devinir olmanız da, kaçınılmazdı. Bu da sosyal olanın, toplumsal evrimiydi. Sosyal yapı bir kez toplum sal evrimi ortaya çıkartmıştı. Yerleşik toplumlar, sosyal birliğe dek olan tüm totem ve tabu yapılı müktesebatını elinde tutmakla işe başlamıştı. Yeni gelişme ile ittifakın ellerindeki ilk envanterler bunlardı.
Sosyal birlikti yapıların envanteri olan ve teknikti toplumların da kullandığı bu tabu ve toteme değin müktesebatları, toplum ve halk yapının da içindeydi. Halk en az, iki farklı totem aitti grupların birleşmesi ile ittifakı bir oluşumdur. Ve yine halk; bireyin toplumda ürettikleri olan yaşam idame ettirici sağlamalarını, kişi olurla tükettiği alansak yaşam yerlerine de, halk yaşamı denir.
Yani halk, sosyal yaşam (insan-insan ilişkisi) olacaktan da vardı. Halk, sosyal birlikti öznel yaşama bağlıydı. Ve bu yüzden halkın gelenekçi otoritesinin olması ile de toplum sal yapının dışındaydılar. Sosyal birlikti yapının yavaş gelişen süreci, toplumuyla ve toplum sal yasalarıyla, yepyeni süreci başlatmıştı. Gayrı geri dönüş olanaksızdı.
Halk, bu türden; öznel yaşamlar olacakla, sosyal birlikti bir çekim alanının ortaya koyduğu yapıydılar. Halk, toplumun çekim etkisinden dolayı, toplumun çekim etkilerine göre de tanımlarsınız. Sosyal yapılar, toplumu; toplum da halkı, belirlemişti. Halk; bu yeni aşamayla çok büyük travmalar geçirmişti. Sosyal birlikti dönemde olmayan pek çok şey, şimdi yeni özel yaşamının içindeydi. Haram olan totem kandaş kanını dökmek, şimdi Habil, Kabil sembolizmi ile dökülmüştü. Habil, Kabil sembolizmi üzerinde ilk cinayet totem kandaşının öldürülmesine değin ilk cinayet, olumsuzdan, Habil, Kabil üzerinde, pekiştiren olum anması, önüne çıkmıştı.
Sosyal birlikler de eş cinayetleri yoktu. Yine mülkiyet eşmenin bir sonucu olan, nikâhlı eşler aldatmasının cinayetleri, şimdiki toplumsak yapıda vardı. Şimdiki toplum yapısı içinde Hırsızlıklar vardı. Vardı da vardı. Bunlar geçmişteki geleneğinde ve kendi sosyal birlikti dönemi içinde olmayan, kendisinin bilmediği şeylerdi. Sosyal birlikti dönem içinde hiç yaşamadığı, yaman çelişkilerdi.
İnsanlığın sürü yaşamdı ve sosyal birlikti dönemine değin müktesebatları vardı. Bu müktesebatları içinde olan, sanı kanı olurdan sosyal kaynaşmalı, birikimleri vardı. Şimdi bu birikimlerin, yani, tabu totemdi yaşamlarına değin kazanımlarının içine, yani, bu kazanımların yanı başına, toplumsal olan birikmeleri de kattılar. Zaman çok hızlı akmıştı.
Bu eski kazanımdı, sosyal birlikti tabu ve totem algısı içine; toplum sal olanın ve toplumsal nesnel sürecin yansıması da karışmıştı. Halk böylece, kimi eski gelenekti müktesebatı ile toplumsak nesnelin müktesebatı da, halkı bilincinde yansıyıp dönüşmeye başlamıştı. Böylece halk yeni tutumlar ediniyordu.
Tabu, sosyal yaşamın ilişkindik, kendisine özgü nesnel zorunluluğundan yansımıştı. Sosyal birlikti yaşama dek zorunlu anlama ve okumalarının, sübjektif ağırlıkla değerlendirilmesi idi. Totem algılar, tabu olandı. Yani, sosyal nesnel nedence olanın, öznel anlamacı, meşruiyetçe; olmumlamaların yaptırım kaynağı idi. Totem bir otorite, bir yönetim diktasını ortaya çıkarma idi.
Sosyal birlik yapı otoriteyi hissediyor ama kendisinin otoriteye boyun eğmesinin nedenini bir türlü makul edemiyordu! Otoriteye boyun eğmesinin makul karşılanmasına denk düşecek düşünmesi, sosyal birlikti güçten çıkıp, sosyal birlikti yapının az biraz dışındaki totem (atalar ruhu) algıdan, geri dönüşle, sosyal birlik yapıya dönüp, böylece otoriteye boyun eğmesinin makul olma mantığı özneldi meşrulaşıyordu.
Sürecek
Bayram KAYA
YORUMLAR
"Siz, insanın üretim hareketini başlatmadan, toplumu; toplumu süreçlemeden de, halkı var edemezsiniz. Halkta toplumsal olmayan soyutluklar ile toplumsal olan somutluklar görülmeli. "
Toplum ve halk ayracı bu mudur?
Bayram KAYA 1
toplum ve halk ayracı elbette bu kadar değildir. Süren bir çalışma boyunca kimi ayrılıklarına değinilecektir.
"Siz, insanın üretim hareketini başlatmadan, toplumu; toplumu süreçlemeden de, halkı var edemezsiniz. Halkta toplumsal olmayan soyutluklar ile toplumsal olan somutluklar görülmeli." deyişim de oldukça tanımlı ve kuvvetli bir ayrım değil mi? üzerinde önemle düşünüp yorumlamalara gidilesi bir cümle değil mi?
zaten bizler bunun farkında olamayışla kavramları birbirine karıştırmaktayız.