- 994 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Çebiş
..... dağlar kızı ceylan
Masallar hep evvel zaman içinde kalbur zaman içinde
pireler berber develer tellal iken
ben anamın beşiğini tıngır mıngır sallar iken diye başlarmış
veya bir varmış bir yokmuş Allah’ ın kulu çokmuş
az gitmiş uz gitmiş dere tepe düz gitmiş
çayır çimen geçmiş lale sümbül biçmiş
soğuk sular içmiş altı ay bir güz gitmiş
gen ede bir arpa boyu yol almışla devam eder
sonrada gökten üç elma düşermiş
biri sana biri bana bir kime
ve onlar ermiş muradına biz çıkalım kerevetine diye bitermiş
gene de mı mi mış lı miş li masallaşamaz mış yazmalar gerçeği
... şöyle ettim böyle ettim koydum çıkınıma
elimde bir deli kızın bohçası ne çıkarsa bahtıma
ne bir hikaye ne bir masal nede bir öykü belki bir rüya
keklik kokan ovalardan mürekkebinden aşka batık beyazlarına damlayan
bir yaranı safa ceylanı saba çebiş öyküsü diyelim likasından dökülene bakalım
... Yüksek dağların karlı eteklerinde ulaşılmazlığın ulaşılmaz yollarında
kardelen duruşlu hercai bakışlı bir çebiş yaşarmış
karpuz kabuğundan evi limon çiçeği yüreği
kuluçkaya yatmış prangalı sevdası
çelikden kanatlı öz dünyası
kervan geçmez avcı uğramaz ovalarında
özgürce ama hapisce gezinen bir çebiş
yeşil gözleriyle hayata sevgiyle bakar
her çeşit çiçekler ruhunu okşasa da
gene de ruhunun güzelliğini kimseler bilmezmiş
diğer çebişler den farklılığı fark edilse dahi
asil gizeminden asla ödün vermezmiş
günlerden bir gün çıkmış cemresinin dağlarına
bağırmış var gücüyle
hey dağlar hey
hey bağlar hey
hey ovalar kırlar hey
hey uçan kuşlar kelebekler hey
taşlarınız büyük mü !
çakıldan çakıl olsun sonsuza denk
kanatlarınız bir ömürlük mü !
yaksın bir kirpit çakımı ateş
gülleriniz dikenlimi !
güller arasından seçilmiş mi
tutamam ki kınalı ellerimi kanatır
sürmeli gözlerimi ağlatır
gül renginde dudaklarım kanar
al al olmuş yanaklarım yanar
...karşı dağlardan bir ses yankılanır
hey dağlar kızı hey
hey sen çebiş hey
hey duy sesimi hey
ahına dumanın ağlar içinde yüreğin yanar
dağlara çekilişin kendini tanımak da kendine mi
yoksa bitmeyen yollar kadar uzun sınavına mı
yoksa maksadın seyr-i sülük den ebedi saadete mi
... korkmamış dağlar yankısından
ama korkarmış aşk sözcüklerinden aşk sanmalarından dahi aşk olmak dan
kendinden emin hiç bir kuvvet altında ezilmeyeceğini sanan dağlar kızı
yenik düşmüş dağlar yangısı bu sese
gel zaman git zaman hey zaman yar zaman
mavi mavi düşleyerek baktığı her yer derya olmuş
yeşil yeşil baktığı her yer kırmızılan mış sevda olmuş
deli gönül kapılmış delicek delirten bir sevdaya
Ferhat ile yanmış ateşiyle kavrulmuş
hayal etmiş hayal ettikçe yüreği lav sunan ateşe dönüşmüş
özğürce koşuşturduğu dağlar ovalar kırlar dar gelir olmuş
ötüşen bülbüllerin sesi esen meltem esintisi dahi
onsuz cehenneme dönüşür olmuş
ve ... bir gün belki sesimi duyan olur diye
tüm cesaretiyle bağırmış
sen sessizliğin yankısı
tut ki tutuklu
tut ki yare li
tur ki seyri sülük halinde kalbe gitmenin yolunu arıyor
tut ki yollarına nakkaş olmuş ebedi saadetin kulluğunda
tut ki damla damla çoğalan taşlara tutunmanın içsel yolculuğunda
özgürce ama haPisce kaldığı dağların tesellisine
tıkanmış yüreğindeki tutku yolları
ateşine su olamaz olmuş
nerden bilirdi ki !
dağların aşkı ateşli su olacağını
benliğini öz kafatasından kusturacağını
öylesi değil ölürcesi sevdalanacağını
nerden bilirdi ki !
aşk için dağlarda dağlanacağını
aşkın yüreğine zincirli prangalar vuracağını
kalbinin bin parçaya bölünüp de tek bir yürek olacağını
hani derler ya !
gönülden ağlarsan kör gözdende yaş çıkar
hani derler ya !
öz ağlamayınca göz ağlar mı yürek yanar mı
söylenmiş ceylan kurt koyuna doyar mı
beklediği eklediği bir gün bir günlere dönüşür
içreler içresi içindeki okyanusunda
dudaklarını dua dua kelepçeler
... Yarabbi duy duydur sesimi
sen dağların kekik kokulu alpereni olmalısın
sen yıllarımı yollarımı çalan bir avcı olmalısın
sen gün_eşimde kalp hırsızım olmalısın
sen aşkı ağlatma aşkı anlat
sen dağlarımı ağlatma
git dağlarım benim olsun böylede mutluyum deryasında
dedik ya ! dağlar kızı ceylan bu
dedik ya ! yaralı yılların yorgunluğunda
dedik ya ! sevdası seyri sülük savaşında bir çebiş
gök den üç elma düşmemiş
dağlarda ne ceylan varmış ne çebiş
ne kardelenler açmış nede hercailer
göz-yaşı kanından başka gelinciklerde açmaz olmuş
....... bu öyküde son bulmadan efsaneleşmiş
onaltıAralıkikibinondört
Gülay GÖKTÜRK
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.