- 519 Okunma
- 0 Yorum
- 1 Beğeni
Hikayem.
5 Yıl bi kızı seviyorsun.Kahverengi saçlı, kahverengi gözlü, gülünce gözleri kısılan çok mu çok güzel bir kız.Daha yanağın ergenlik sivilcesi görmemişken utanıyor, kızarıyor.Kalbin hızlı hızlı atıyor bu sıralar.6.Sınıftasın ve yıl 2010.Eylül
ayının 13’üncü günü.Okula geldiğinde arka sıranda oturuyor bu kız.Bir süre geçtikten sonra arkadaşların bu kıza söylüyor onu sevdiğini.Öğretmene şikayet ediyor seni, annesi geliyor okula iplemiyorsun.Korkuyorsun bi’ taraftan ama diğer tarafta
bertaraf olmak varken umursamaya vaktin olmuyor.Her gece elini açıp dua ediyorsun bir süre, sonra bıkıyorsun.Sonra tekrar başlıyorsun ve hiç bitmiyor.Uğrunda yazılar yazıyorsun, bilmiyor.Ona yazıp gönderemediğin mektuplardan bi’ orman çıkarırsın
belki, belki göndersen posta şirketi iflas eder.Elindeki kurşun kalemi yemeyi ilk defa öğrendiğin sıralar.Okulda herkes bu kıza bakıyor ama, sen bi’ farklı bakıyorsun be adam.Herkes severken sen ölüyorsun, herkes dolarken sen taşıyorsun artık.Bu
saatten sonra yıldırımlara kafa tutan bi’ kartalsın.Onun gözünde güvercin, annenin gözünde bi’ serçe.Üzülme geçer diyenler oluyor ve aldırmamayı ezberliyorsun artık.Genç olmaya başladığın sıralarda ilk tokadını yiyorsun.
Yıl 2011, Deli gibi seviyorsun ulan!Kimin umrunda?Bu kez gücüne gitsede sevmemesi hiç aldırış etmiyorsun.2011’in Yılbaşında bir bardak alıyorsun ona, hani o dünyaları vereceğin gülüşünü ilk defa öpmek istiyorsun.Utanıyor, teşekkür ediyor.Ama, olmaz
diyor yine de.Hiç aldırış etmeden seviyorsun.Boyun bir altmış ya vardır ya yok.İhtimaller sana özel bu sıralar.Artık şair ceketini yavaş yavaş aldığın sıralar.Ben şairim diyorsun.Kimse inanmıyor ama ben diyorsun şair olacağım.Kitabı olmayan
bi’ şairin tek eksikliği kuramadığı cümleler olmuyor.Problem anlatamadıklarında.Yavaş yavaş zaman geçiyor.Artık farklı sınıftasın.Hala daha seviyor seni ama senden o kadar nefret ediyor ki, ormanlarını yakmış yerine kilometrelerce işe yaramaz yollar
yapmış gibisin.Yolu almaya alışıyosun.Düşünsene, artık senden nefret eden bir kız var ve seni görmemek için sınıftan bile çıkmıyor.Özlüyorsun kimse bilmiyor.Bilen anlamıyor, anlayan çözemiyor.Çözen anlatamıyor vaziyetini.Bir süre ona anlatmaya
çalışıyosun.Bunun anlama anlayışı sümerlerde kalmış ama.Sanki senin dilini konuşmuyor.Sanki sen ona bambaşka bir dünyadan bahseder olmuşsun.Bir bakıyorsun bomboş bir şehrin ortasında tek başınasın.Herkes sana farklı gözle bakıyor.Artık seni
annen bile anlayamıyor.Artık ayakların yere ince bir çubuk misali değil, çivi gibi basmaya kalkıyor.Sen ise kendini ucu kırık bir boktan kalem gibi hissediyorsun.Evet, çileden çıkmana rağmen ağzını açamaman bir köşeye, diğer dertlerin ayrı bir köşeye.Artık
sen çocuk olduğunu iyice anlıyorsun.Ne bu köşe kapmaca diyorsun? Seksek nereye kadar? Nereye kadar başkasına kör arayacağım seni, kör ebe miyim ben diyorsun.Sen sen olamıyorsun artık.Oğuzhan başka Oğuzhan.Artık sana satır dendiğinde yazdığın her satır
değil ölmek istediğin satır geliyor.Meğer sen gözlüklerimde saklıymışsın diyorsun, yanılıyorsun.Bıyıkların terlemeye başlıyor artık hissediyorsun.Yıl oluyor 2012, Hala aynı oyun.Bi bitmediniz a*ına koyayım diyorsun.Günler seneler geçiyor, ömrün gidiyor
biliyorsun.Ders çalıyorum diyorsun artık.Deli gibi çalışıyorsun ve bu yıl onunla tekrar konuşuyorsun.Yine aynı b*ku yiyorsun kısaca oğlum.Yazsan kitap olur, konuşsan kelam.Kimse seni sev diye zorlamıyor ama, kimse onun kadar sevdiremiyor kendini.Onda
başka bir şey var.Öyle bir gülüyor ki, anlatamazsın.İlk defa lunaparka gitmiş küçücük bir çocuk kadar mutlusun artık.Ömrünü ziyan eden kızı seviyorsun, ısrarcısın.Oysa Rabb’in israfı sevmiyor.Sevmemeye çalışıyorsun olmuyor bu defa da.Evet
yalanlar denen cumhuriyeti kuruyorsun artık.Sen de bir ormansın ve tek bir dikili ağacın yok çocuk!Sen de bir şiirsin kafiyesiz, ölçüsüz.Bir adamsın askari maaşlı, darmaduman! Kendini geçindirmeye halin yok iken her şeyi geçiştirmeye alışıyorsun.Yaş 14,
Ömür 35.Murat almadan öleceksin.Şiirlerini ona okumadan.Geliyor... 2013.Ne de büyük görünüyor değil mi?Bi b*klar olacak zannetmene rağmen, yılbaşına yine elindeki bisküvi kırıntılarıyla giriyorsun.O volkan gibiyken, sen bir kaşık su gibisin.O patlarsa
mutlu olur, sen boğulursan ölürsün.Yazarsan zaten ölüsün.Mezarında ters dönüyorsun, kimse bilmiyor.Kemiklerin sızlıyor artık.Kafanı kaldırmaya halin yokken ömrünü kaldırıp bir kenara atıyorsun.Sana şarkılar sahip çıkıyor.İstemiyorsun artık.Aynı şarkıyı
dinlemekten miğden bulanıyor, şiir kusuyorsun.Kustukların çok okunuyor, umurunda bile değil.Senin hayatın olmuş Ebru.Bu kez son diyorsun ama büyük konuşuyorsun.Yine sevmediğini söylüyor seni.Ne zaman önünden bir kız geçse ona benzetiyorsun.Artık Ebrunun
yaptığı ana-babalığı öz annen baban yapmıyor.Oysa kendine sövdürmekten başka, ömrünü harcamaktan başka hiç bir şey yapmıyor.Öğretmen değil ama öğretiyor sana biraz.Kalem değil ama yazdırıyor.Pencere değil ki izletsin.O bir çıkmaz sokak ve bir türlü yolunu
bulamıyorsun.Sen bir sokak sanatçısısın artık.Sonbaharda uçuşan yaprakları görüp utanıyorsun.Yaz geldiğinde kuzuları, koyunları..
Artık 2014’e geldin ve hala seviyorsun.Lisede çok güzel kızlar görmene rağmen vazgeçilmiyor.O senin çıkmazın düşünsene.Hiç sevmeyeceğini, gelmeyeceğini bildiğin bir yük gemisini bekliyorsun gündüz gözüyle.Şafakta bir kız hayali, sancakta bir kız
bayrağı.Sen artık aşıksın düşünsene.O seni harcarken sen aşıksın ve vazgeçemiyorsun.Ölmüşsün, ağlayanın yok!
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.