- 2930 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
GELEMEM GÜZELİM GEÇ BU SEVDADAN
Çalan telefonun beşinci sesinde alabildi ahizeyi eline ancak.
Hem yorgun bedeni hareketlerini kısıtlıyordu, hem sabah ezanından yatağa girdiği saatlere kadar açık olan en yakın arkadaşı Radyo’sunun can kulağı ile dinlediği sesi.
İşte şimdi şarkının sözleri geziniyordu gözlerinde.Görmek istemediği kötü bir film gibi.
Şimdilerde bir huzur evinde olduğunu bildiği ve her yönüyle çok beğendiği Behiye Aksoy’ un sesinden.
Bir zamanlar sahnelerde fırtına gibi esen. O nefis sesiyle sevenlerini büyüleyen sanatçı şimdi hiçbir şeyi hatırlamaz olmuştu.
Bazen insanın, unutmak istediklerini, kötü anılarını unutmasının acınacak üzülecek bir durum bir hastalık değil de, bir şifa kaynağı olduğunu düşündü bir an.
Çünkü o biliyordu ki, haksızlığa ihanete vefasızlığa aldatılmışlığa uğramış, gerçekten seven bir kalbi avutmak oyalamak yeniden çarpar hale getirmek mümkün değildi artık.
Affetmekse, büsbütün imkansızdı onun için.
Oysa, söylenen her söze inanan, verilen her vaade kanan sevgi dolu saf kalbi, ince duyarlı ruhu, kendisine böylesine güzel değerli sözler söyleyen, vaatlerde bulunan sevdiği bu insanın yeryüzünün en yüzsüz arsız utanmaz acımasız ve vicdansız insanı olabileceğini gökteki melekler söylemiş olsaydı bile o, onların söylediklerine değil, ölürcesine sevdiği bu insanın her sözüne inanırdı ilahi bir kelam misali.
Her seferinde onunla karşılaşmaktan kaçınıyor, ara sıra aradığı ev telefonundan birkaç cümle ediyordu. Sözlerinin hiç biri birbirini tutmuyor, bir dolandırıcı tavrıyla yaklaşıyordu bu aşk masalına alay edercesine.
Nişan elbisesini hazırlamasını bile söylemişti. Ona daha ne sürprizler hazırlıyordu sözlerine bakılırsa. Aynı deftere imza atacakları günü büyük heyecan ve mutlulukla beklediğini bunun en büyük hayali olduğundan söz ediyordu durmaksızın.
Hemen ardından hiçbir neden gösteremeden çıkıp gitti hayatından. Ona bütün kapıları kapatmış, neden? Demesine bile izin vermemişti.
Daha sonraki süreçte genç kız, adamın bunu herkese yaptığını ve bu durumdan hiç rahatsızlık duymadığını, bağışıklık kazanmış arsız ve çok deneyimli gezgin benliği ile yeni bir avın peşine düşeceğini duymuştu onu çok yakından tanıyanlarınca.
Hayret!
Nereden bulmuşsa bulmuş telefonun numarasına ulaşmıştı. Yalnızca iki kısa kelimeydi ettiği.
Sesinden tanımıştı. Oydu
Gel! Bekliyorum! Diyordu.
Bende aşk tükendi, ateşim yanmaz
Bu ateş küllendi, seni de yakmaz
Çağırsan faydasız, gelsen de olmaz
Gelemem meleğim, geç bu sevdadan
Saçlarım ağardı, gönlüm karardı
Bu sönen ruhumda bilmem ne vardı
Sevda kadehinde tat mı bıraktı
Gelemem meleğim, geç bu sevdadan
diyordu, radyoda Behiye AKSOY...
YORUMLAR
Behiye Aksoy girişi hüzün katmış öyküye. Unutmak olmasa, her şey ilk günkü halinde hatırlansa hayat yaşanmaz olurdu.
Kaleminize sağlık
DEVRİM DENİZERİ
Ama bilinçaltı bunu başarıyor kendi kendine.
Esenlikler.
Söylenecek söz kalmamış susmak*susmak.
selamla.