- 575 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Cadım Mısın Karım Mı
Handan’la Diyaloglar
“Artık bırakmalısın.”
“Neyi?”
“Neyi olacak; dadılığı tabii. Beni bırakacak değilsin ya!”
“Bırakmam.”
“Neden?”
“Çünkü bırakamam.”
“Ama bırakmalısın.”
“Ama bırakamam...”
“Nedenmiş Handan Hanım?”
“Söz verdim. Hem de alıştım. Yıllardır çalıştırmadın beni. Dört duvar arasında çatladım, patladım be! Daha kaç sene ömrümüz var? Kaç tane hayatımız var? Çocuklar seni sevdi, diyo Feyza hanım. Biz de sevdik, diyo. Hiç çekinme, hiç sıkılma, bu ev senin; kendi evinmiş gibi davran, diyo. Hiçbi yeri kilitlemiyom, hiçbi şeyi de saklamıyom, diyo. Söz verdim Mahmut Efendi, onları yüzüstü bırakamam.”
“Ama bizi bıraktın.”
“Nedenmiş o?”
“Çünkü yemeği ben pişiriyom.”
“Bulaşıkları da ben yıkıyom.”
“Yatakları ben topluyom.”
“Akşamları da ben seriyom.”
“Çamaşırları ben asıyom.”
“Makineyi de ben doldurup ben çalıştırıyom.”
“Evi ben süpürüyom.”
“Vitrinleri, dolapları da ben siliyom.”
“Ütü yap, diyon bana.”
“Yaap, ne olmuş?”
“Pazara gidip sebze al, meyve al, diyon.”
“Aaal, ne olmuş?”
“Kendine gel Handan Hanım!”
“Hayat müşterek değil mi Mahmut Efendi?”
“Asgari müşterek…”
"Asgari..."
“Yatakları da ayırdın…”
“Horluyon da ondan…”
“Ama sen de horluyon.”
“İyi işte, fena mı olmuş?”
“Sırtımı kir bağladı.”
“Nedenmiş o? Yıkanmıyon mu?”
“Omuzlarım kireçlendi Handan, kollarım arkaya gitmiyo.”
“Benim de dizlerim kireçlendi Mahmut Efendi, bacaklarım yürümüyo.”
“Tamam işte, bırak işi. Sana çalış diyen mi var?”
“Olmaz.”
“Olur.”
“Olmaz.”
“Olur.”
“Bana bak, kendini şaşırma!”
“Asıl sen bana bak! Komşuya salmadın, çarşıya yollamadın; yıllarca esir hayatı yaşattın be!”
“Bak sen!”
“Sen çalıştın, sen kazandın, sen harcadın…”
“Bak sen!”
“Yat dedin yattım, kalk dedin kalktım.”
“Bak sen!”
“Çocuk istedin, yaptım.”
“Yapmasa mıydın?”
“Kes kes! Artık akıllandım.”
“Eskiden salak mıydın?”
“Değildim ama sen öyle sandın.”
“Lütfen Handan, uzatma ama!”
“Lütfen mi dedin? Şaşırdım. Senin lügatinde o kelime var mıydı?”
“Ne diyon Handan?”
“Lütfen diyom.”
“Lütfen ne?”
“Lütfen, artık bana karışma diyom.”
“Ciddi misin sen?”
“Gayette…”
“Yani, dadılığı bırakmıyon?”
“Hayır…”
“Yani, tencere benim, ütü benim, çamaşır ipleri benim gene!”
“Elbette…”
“Sigara tüttürüp tülleri kirletme, içki içip evi ekşitme…”
“Yasak.”
“Ben başka yastıkta, sen başka yastıkta…”
“Koca gece tepinip duruyon Mahmut! Dizlerim sızım sızım. Uyutmuyon hiç.”
“Kesindir diyon yani…”
“Ne kesin?”
“Kararım kesin…”
“Ne kararı?”
“Anlamazdan gelme Handan!”
“Anladıysam turp olayım valla!”
“Hayat müşterektir; şu müşterek hayatımızın bundan sonrası böyle yaşanacak, diyon yani.”
“Ne var bunda?”
“Bişey yok canım! Ne olsun ki?”
“Kadın erkek eşitliğine inanmıyon mu be adam?”
“Nerden çıktı şimdi bu?”
“Mikserden…”
“O da ne be?”
“Attım ikimizi içine, bastım düğmesine. Bi de ne göreyim; ikimiz bin parça. Bin parçanın bini de birbirine eşit…”
“Ceviz miyiz, fındık mıyız biz ulan?”
“Hadi Mahmut, ben gidiyom; geç kaldım senin yüzünden. Makineye çamaşır attım, yıkanınca çıkarıp as…”
“Bilmiş ol; ne çıkarırım, ne de asarım.”
“Nedenmiş o?”
“Çünkü ben de gidiyom.”
“Nereye gidiyomuşun bakalım sen?”
“Sana ne?”
“Ne demekmiş sana ne?”
“Biri dediydi geçen gün…”
“Kimmiş o biri?”
“İşte, senin gibi saçı uzun aklı kıt biri…”
“Hakaret etme!”
“Etmiyom valla, sen öyle sandın.”
“Ne demiş bakalım o biri?”
“Kalk gel bana, demiş. Aynı odada kalırız, demiş. Aynı yastıkta yatarız, demiş. Sigara da serbest, içki de serbest, demiş. Öpüşebiliriz, arada sevişebiliriz bile, demiş…”
“Ne diyon Mahmut?”
“Anacığım, geç kalmadın mı sen? Hani gidiyodun…”
“Kafayı mı yedin sen?”
“Ne alaka, karnım tok ki benim.”
“Mahmuuut!”
“Efendim Handan!”
“Dilini koparırım…”
“Aaa, ayıp ama!”
“Kimin yaptığı ayıp; senin mi, benim mi?”
“Yüce padişahımız geçenlerde ne demişti?”
“Ne demişti?”
“Kadınla erkek eşit olamaz, fıtratlarında yoktur böyle bir şey, demişti ama olsun; dünyadan bihaber, boş ver sen onu. Hem özgürlük diye bir şey var Handanım! Bak, sana karışıp gitme diyomuyum? Demiyom. Çalışma, otur evinde, çocuklarınla ilgilen diyomuyum? Valla demiyom. Dersem dilim tutulsun. Özgürlük Handanım! Hem ne var bunda? Gel birlikte yatalım demiş kadıncağız, gayet normal. Ayıp mı etmiş yani? Sen de karışmayıver bize...”
“Kes Mahmut kes! Hiçbir yere gitmiyosun. Ben de gitmiyom. Kırk yıldan sonra başlatma eşitliğine de özgürlüğüne de! Kadınlar kendi aralarında eşit mi? Bütün erkekler aynı kalıptan çıkmış gibi mi? Yüce padişahımız öyle demedi mi? Eşitlikmiş… Çocuk doğur da göreyim bakalım seni…”
“Karım benim, gel öpeyim seni…”
“Hemen şımarma! Kırk yıldır öptüğün yeter, çekil başımdan!”
“Cadı Handan…”
“Çok konuşma, git de ekmek al…”
LaTekmen Aralık/2014/Lüleburgaz
Cadım Mısın Karım Mı Yazısına Yorum Yap
"Cadım Mısın Karım Mı" başlıklı yazı ile ilgili düşüncelerinizi ve eleştirilerinizi diğer okuyucular ile paylaşın.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.