Tanışık olamadık, gözlerimizin önündeki sabi bi habersizlere.Yıldızları olan göğümüzün yeşil mevsimlerinde,beklenen her bahara.
Dost bir baharı bekler dururuz,belki de gelmeyecek az önce limanı terk eden
öksüzlerle dolu, her tarafı, yüreği gibi delik deşik bir antika ruhu taşıyan parşömen ka-
ğıdından yapılmış,mimarı kendini kaybetmiş,çok güzel,modern,dayanıklı,dağ gibi yü-
reğe sahip muazzam bir gemi.Lakin güneş küskün,bulutların kibiri dağlara rahmet oku-
tur hale gelmiş,sonu belli,nafile senaryo ve beklenen sancılı doğum,sancısı unutulsa da-
doğan sıkıntı,doğan gün ve gecenin sonu.Küskün güneşin gülerken güzel yüzü.Her ki-
birli mahluk gibi darmadağın olmuş yüreksiz,sulu bulutlardan haber yok.Haberi getire-
cek ulak iflas edeli, ecel vakti kadar uzasa da, eriyen muma dönen yetim bakışlı sevdalı-
dost yürekler.Gelen gelir, derdi çoktandır unutan,kendini unutan,neyi unuttuğunu çok-
tandır unutmuş,devasa dertli, onurlu mahçup ve yalnız nurlu ,deli,veli.
Uyku ilaç,uyku ihanet,uyku derde derman,uyku unutturan,unutulanları umursuz-
ca hatırlatan,tadı bir türlü bizlere ulaşamamış,şişkin gözler,olanlardan bi haber hale geti-
ren sahibi çok,kazancı kaybını unutturan ey uyku,sen gel ama gelmenle gitmen arası ne-
olur çok sürmesin.
Elveda kapısız,duvarsız,gönlü kilit tutmayan içinde kocaman dünyaları barındıran
ey metruk bina,ey metruk ceset,ey metruk seda,ey…Susuz kalan damarlara,susuzluğu his-
settirmeme adına,kanını akıtıp,rengini kızılca kıyamet alaca şafağa benzeten mahcup yanar-
dağ misali yanan yandıkça etrafına,bunu hissettirmeyen,lakin bir de kustu mu,dünyasını da,
yakan,yıkan gözlerinden lavlar döken gül kırmızısı,dikensiz,onurlu,vedalardan hoşlanmayan
sürpriz haykırmalara gebe,yıldırımlar kıskandıran,iç çekmeler,öfke bilenip,dünyayı kendi ba-
şına yakmak sana yakışır mı? Söyler misin?Bi çare yüreğim…..