- 596 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
Yokluğunun Ertesi
Sen benden gider gitmez uykuya verdim kendimi... Rüyamda Nil* Kiew’ e davet ediyordu, uyandım... Bi bira açtım. İçtikçe doldu şişe... Ben anlattım o sustu... Sonunda sıkıntıdan patladı şişe... Baktım olmayacak en acıklısından bir Türk filmi koydum... Köpekler gibi ağladım. Film aslında o kadar acıklı değildi. Kız ameliyatla körlükten kurtuluyor, sevgilisi topal kalıyor vesaire vesaire... Ben ağlamak istiyordum sanırım... Sonra sabaha karşı tekrar uykuya dalmıştım. . Bi uyandım gün aymamış hala akşamdan kalma... Giyindim üstümü çıktım. Otobüs-metro- otobüs üçlemesinden sonra işe vardım. Sonra bi yağmur bi yağmur sorma gitsin... Hala yağmur!...
Yokluğunun ilk günüydü, pazartesi sendromu bahane, sensizlik dört kıta iki otobüs bir metro arasında... Ve dokunamıyorsam tenine bende her günün adı yokluğunun ertesi…
Sürnot: * Nil Karaibrahimgil… Sanırım kendisi şarkılarıyla beni çocuksu yalnızlığa ittiği için girdi rüyalarıma…