- 4606 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
NEYZEN TEVFİK ve BAFRA KOLAY KÖYÜ
Rahmetli Edebiyat öğretmenimiz Coşkun GÖKÇAY sayesinde hayatını öğrendiğim ve o yıllarda akrabalık ilişkilerimizin olduğunu büyüklerimden dinlediğim Neyzen Tevfik Kolaylı’ya karşı bende oluşan sevgi Ankara’da beni onu araştırmaya itti.Önca Rahmetli Şefik Kolaylı(Neyzenin ağabeyi)ile irtibat kurdum şu anda bende bulunan secere ve bilgileri ondan elde ettim. Rahmetli Şefik amca çok iyi niyetli hassas yardımı seven ve akrabalarını hiç bir zaman unutmayan bir kişiydi.O yıllarda Rahmetli Büyükbabam Hacı Molla Ali,Hüseyin Tekin gibi büyüklerimizi Mustafa Tokur ile beraber Ankara’da Şefik amcanın yanına götürdük Şefik amcayı Kolay Köyünde bulunan akrabaları ile tanıştırdık.
Şefik Kolaylı beyfendi ile kurulan bu irtibatlar sonunda Bafra Kolay Köyünde bulunan Neyzen Tevfik İlkokuluna yardımlarını sağladık kitap eğitici yayınlar ve biraz da maddi yardımlardan oluştu.Bu arada kendisinin bizzat zamanın okul müdürüne yazdığı mektuplarda belirtmiş olduğu kitap ve yayınlar zannederimki okul istimlak edildikten sonra muhafaza edilmiştir.
Rahmetli Şefik Kolaylı ile Kücük Esattaki evinde ilk ziyaretimizde memnuniyetini ifade etti ve Ahmet Çizmeli beyin hazırlamış olduğu secerenin bir suretini bana verdi,benim çok meraklı göründüğümü söyleyerek bunun devamını benden istedi.Bu gün bu secereyi devam ettirdim ve sıhatlı bir biçimde bilgisayara geçtim.
Şefik Kolaylı Fransa Baytar mektebinde tahsilini yapmış ve Mehmet Akif Ersoy ile birlikte okudukları Baytar mektebinden mezun olmuş.İlk tahsilini yapmaya gittiğinde kendisine okula kayıt yaptırabilmesi için soy ismi sorulmuş(o zamanlarda soyismi kanunu yok) Şefik amca bunun üzerine babasına mektup yazarak durumu anlatmış.Babası ise kendisine aslen Bafranın Kolay köyünden olduklarını soyismi olarak Kolaylıoğlu yazdırmasını istemiş ve bunun üserine soyismi kanunu çıkınca Şefik amca Bafra’daki akrabaları ilede anlaşarak Kolaylı soyadını almıştır.Bu aynen kendi ifadesidir.Bunun ispatı olarakta kendisinin soyismi kanunu çıkmadan evvel almış olduğu Baytarlık diplomasıdır.
1971 yılında TRT radyoları ve Ankara dahilinde Tv de yapılan bir proğramda Neyzen Tevfik Kolaylı’nın Bodrumlu olduğu söylenmesi üzerine ben,ablam Hayriye ve kardeşim Ali yanımıza Mustafa Tokur beyide alarak bir gün sonra buna itiraz etmek üzere TRT’nin yolunu tuttuk ve itirazımızıda Şefik Amcanın yardımı ile başardık daha sonraki bir proğramda Bafra’nın Kolay köyünden olduğunu yayınlattık.Yine Ocak 1989 yıllında Tercüman gazetesi yazarlarında Yüksel Baştunç beyin Neyzeni anlatan (en uçtaki adam) dizisinde yayınlamış olduğu soyadı hakkındaki fikri babam Galip Anarat’ı çok üzdü ve Yüksel Baştunç beye hemen bir mektup yazarak araştırmadan bu konuyu yazdığını ve doğruların tamamını belgeleri ile birlikte kendisine bildirmesi üzerine durum düzeltildi.1990 yılında Cumhuriyet gazetesi yazarlarından Cemil Ciğerim benimle irtibat kurdu kendisine güvenerek tüm belgelirimi teslim ettim ve bir yazı dizisi yayınladı kendisini Kolay köyünde misafir ettim zamanın Belediye Başkanı olan Niyazi Öztürk bey ile konuşturdum ve Cemil Ciğerime Neyzem Tevfik ilkokulu istimlak parası ile kesinlikle aynı ad ile bir ilkokul yapılacağı sözünü kayıtlı olarak verdi.Maalesef Başkanın ölümüde gerçekleşince böyle bir ilk okul yapılmadı.
TRT kurumunun Zekai Tunca bey ile beraber Kolay köyünü ziyaret etmeleri esnasında Babam Galip Anrarat ile bir röpörtaj yapıldı ve TRT radyolarından yayınlandı.Yine Altınova gazetesi yazarlarından Bilal Murtazaoğlu babam Galip Anarat ile yaptığı röpörtaj 01.08.1989 yılında gazetede yayınlanmıştır.Bu cabalar bizim Neyzen Tevfik Kolaylı’yı tanıtmaya şahsen aile olarak göstermiş olduğumuz bir mücadeledir.
Sadece Neyzen Tevfik Kolaylının bir kaç dile ve kulağa hoş gelen halk dili ve küfrü ile yazılmış şiirlerinden çok ötelerde bir edebi yönü olduğunuda unutmamak gerekir.Hicvi yaparken ondaki asillik Zamanın en büyük şairi olan Mehmet Akif Ersoy’u bile hayretlere düşürmüş ve kendisine saygı duymuştur.Bunun en güzel ispatı ise Mehmet Akif Ersoy’un kitabındada yer verdiği Neyzene hitaben yazdığı şiirde görülmektedir.
Ney çalıştaki ustalığı kadar şiir ve edebiyataki ustalığıda inkar edilmeyecek kadar büyük bir şairdir. Hilmi Yücebaş’ın kitabında yer verdiği kişilerin ve yazarların kendisi hakkında söyledikleri dikkatlice incelenirse insanın hayranlık göstermekten başka yapacak bir şeyi kalmıyor.
Neyzen Tevfik Kolaylı’nın hayatını bir serserilik gibi görmek yiyen içen eğlenen ve ney çalıp iki hiciv yapan birisi gibi görmek çok yanlış ve çok tehlikelidir.İlhan Bardakcı beyin 22.3.1973 yılında Adalette yazdığı yazının sadece bir kısmında bu ne kadar güzel anlatılmaktadır.
‘ Bazı gençler seni taklit ediyormuş,duydum,
Pek fena çığır açtın,Neyzen
Serserilik denen mahbubu
Alamaz koynuna her boşta gezen..’
Yine Cumhuriyet gazetesinde 5.2.1956 günlü yazısında Hasan Ali Yücel bey makalenin sonunda şöyle demiştir.
‘Neyzen Tevfik evsizdi,Mozart mezarsızdır.Gönüllere girebildikten sonra bu türlü mahrumiyetlerden ne çıkar.’
Mozart ile eş değerde görünen bir ney üstadı ve bir Şair.
Neyzen Tevfik Kolaylı istese idi anladığımız kadar zamanın en zenginlerinden olurdu.Onun insana bakış acısı ve paylaşma hatta elindekinin tamamını verme arzusu hep üstün gelmiştir.Hilmi Yücebaş hatıralırını yazarken bunuda Rasim Us’un isteği ile yapmıştır.Hilmi Yücebaş aynen şöyle naklediyor.Hatıralarını yazmaya devam ediyordum yine hastanede yanına gittim üstat sert ve ters bir cevapla artık hatıra yok unutun dedi.neye kızdığını sonradan anladım.Hastaneye o gün çırılçıplak fakir bir vatandaş gelmiş oda buna çok üzülmüş fakat parasıda yokmuş hastane personelinden birisine izin alarak onu Rasim Us’a göndermiş ve acilen elli lira istemiş Rasim Us’ta tamam ben üstadı görürüm demiş.Para Neyzene gelmeyince oda fakiri giydirememiş buna çok kızmış.Burdaki tevazzu çok önemli kendinde hiçbir şey olmasada başkalırını acıyabilen bir insan.
Peki Neyzen Tevfik Kolaylı insanları neyi ve içkiyi bu kadar çok sever şiirler yazar,hicivler yaparda hayvan sevgisinin ne hatta olduğunu bilen varmı.
Neyzen hayvanlarada insanlar gibi değer veren bir kişiliktir,ben bunu uzun uzun anlatmayacağım sadece şu hatırası ve şiirini nakledeceğim.
Hastanede bulunduğu bir zamanlarda yanından ayırmadığı ve çok sevdiği Mernuş adını verdiği köpeğinin ölümü onu çok üzmüş ve hastanede cenaze töreni yaparak beyaz gömleğine sardığı köpeğini doktorlarında iştiraki ile defnetmiştir.
Bu engin ayrılık canıma yetti,
Başımdan aşıyor kederim Mernuş,
Bu yolda yazılmış fermanı kaza,
Bunu da gösterdi kaderim Mernuş..
Bağlanmıştım bütün kalbimle sana,
Şu fani cihanı okuttun bana..
Sen göçtükten sonra ben yana yana,
Hicranla gözyaşı dökerim Mernuş..
Bu yolda cahilim,bildiğim kısa,
Sen girdin toprağa,ben girdim yasa,
Haklı haksız hatırını kırdımsa,
Affet günahımı Beşer’im Mernuş..
Ben Neyzenin her yönü ile araştırılmasıni istiyorum. tek taraflı görmek yanlış olur.Aşağıdaki şu şiir bence benim anlatmak istediğim her şeye cevap veriyor kanısındayım...
GELDİM
Dudağında yangın varmış dediler,
Ta ezelden yayan koşarak geldim.
Alev yanaklarını sarmış dediler,
Sevda seli oldum,taşarak geldim.
Kapılmışam aşk uğruna bir kerre,
Katlanırım her cefaya,cevre
Uğraya uğraya devirden devre,
Bütün kainatı aşarak geldim
Yapmak,yıkmak sennin bu gamlı ömrü,
Ben gönlümü sana verdim götürü.
Sana meftün olduğumdan ötürü,
Sarhoş oldum Neyzen,çoşarak geldim..
Neyzen 24 temmuz 1937
Neyzen Tevfik Kolaylı’nın akrabası olmak beni her zaman gurulandırmıştır.
Saygılarımla
İdris ANARAT
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.