- 971 Okunma
- 5 Yorum
- 1 Beğeni
ESİNTİSİ İMİŞ MEVSİMİN ÜŞÜTEN...
Aynı pencereden baktığımıza inanmakmış benimki. Görmediğime yeni yeni vakıf oluyorum. Görmek istediğim alacalı bulacalı bir dünya benimki. Fırça darbeleri kadar değişken ve mütereddit bir ruh olsa olsa.
Denizin mavisi ve genzimi yakan o kokusu…
Buharı belki de nefesimin boğulmaya ramak kala…
Işıltısı saçlarımın kadar berrak içtiğimiz su içinde boğulurken tüm o düşlerim…
Sahi, hiç mi düş kurmadın, hiç mi ermedin gökyüzüne ben salmışken balonlarımı. Kendimi salmamak adına uçurdum ne varsa ve yoksunmuşum senden haiz olduğuma inanmışken tüm yüreğimle.
Üşümek bu olsa gerek ya da isyan etmenin günahkâr serzenişi gizli gizli yaksa da bağrımı.
Önceleri ne çok yüksündüm. Ne çok ağladım o gün. Yok saydım hazmedemediğim haksızlığı ve tütsülenmiş düşlerim bir bir geçti yerin dibine. Oysa bendim yerin dibine geçen o korunaklı dünyamın kapılarını açmanın verdiği hezeyan ile duyduğum o büyük vicdan azabı eşlik ederken. Kötülük diz boyuymuş iyiliğe yormuşken. Sessizliğim meğer nasıl da kutsalmış ben avaz avaz bağırırken duyduğum tüm o fısıltılar çıkmışken ayyuka.
Önce bir bir dizdim tüm o ihtimalleri önüme. Yokladım her birini el yordamı ve düşündüm milyon kez. Hayra yordum önce ve zorladım tüm şartları. Yok saydım kendimi var ettim ihtimalleri ve tek tek eledim tüm şıkları nihayetinde. Boşa koyunca dolmadığını gördüm ama dolu kaplar da taştı durmaksızın ben avuç avuç ellerimle boşaltırken tüm öfkemi. Öfkemdi belki de yok eden sırdaş yalnızlığımı ve sığınmak güdüsüydü sığıntı ve yalaka üşengeç yarınlara. Yarınlardı ulaşma gayreti güttüğüm ve hala dündü beni esir kılan. Anı yokladım bir kez ansızın yok oldun. Andı değere binen adlandıramadığım o yüksünlüğüm nezdinde sıfıra tekabül eden. Kıymıklar saplandı en derine çıkaramadığım o kıymıklar…
Elde var hüzün hem de en katmerlisi nüksetmişken dizelerde Atilla İlhan fısıldarken dünden…
söyleşir
evvelce biz bu tenhalarda ziyade gülüşürdük
pır pır yaldızlanırdı kanatları kahkaha kuşlarının
ne meseller söylerdi mercan köz nargileler
zamanlar değişti
ayrılık girdi araya
hicrana düştük bugün…
ah nerde gençliğimiz
sahilde savruluşları başıboş dalgaların
yeri göğü çınlatan tumturaklı gazeller
elde var hüzün…
Anlam ifade eden tüm o anlamsızlık yüklü muhalif seyri âlemin derinden kalan bir yanılgı işte.
Bariz bir sapma kaygan zemini döverken ayaklarımız.
Sözlerin tokadı alı al moru mor ve yanarken yüzüm…
Gönül ehli olmak daha kolay ehli keyif olmaktan. Her ne kadar düşkün olsam da rahatıma hep bir kıpırtı taşırım içimde. Kabına sığamamak bu olsa gerek. ‘’Elbet vardır bir hikmeti bu huysuzluğumun.’’ deyip yine çekilirim kabuğuma arafta kalmanın verdiği o tanımsız sızı bırakmazken yakamı. Onca kutuplaşma gelişmiş iken nazarımda örselenmiş bir yadsımazlıkla kilit vurmak daha kolay gelir anlayacağın.
Oysa ne kallavi yeminler etmiştim bin yıl öncesi ve nasıl yok saymıştım o muamma varlığımı vermemek adına anahtarını gizemli düşlerimin. Duymak istemediğim yalanlardı her sefer altın bir tepsi içinde sunulan ve tüm doğrulardı şahsıma ait altın bir tepsi içinde sunduğum. Anlayacağın tüm yanlışlar götürdü doğruları ve yine çaktım bu sınavdan amiyane tabiriyle.
Yitişlerden bir kez daha aldım nasibimi ve tüm o terk edişler. Oysa bir nebze de olsa umut saklıydı kanatlarımda ben uçarken özgürlüğümün tadını çıkarma gayesi güderken. Kıt kanaat bir mutlulukmuş olmazın olurunda ve kâinatın tam da merkezinde hapsolmuş. Esintisi imiş mevsimin üşüten. Ulaşmak bahara yine ukde kaldı içimde pür-nakıl onca serzeniş çıkmışken ayyuka.
Anlayacağın, kıdemli bir yolculuk benimki dünden uzanan çıkmaz yarınlara. Medet ummak bu olsa gerek yolum düşmüşken poyraza. Farklı bir esinti belki de değişken mevsimlere odaklı ya da depreşmiş iken karanlık gecenin bir vakti…
YORUMLAR
Gülüm Çamlısoy
çok çok teşekkür ederim değerli şahsınıza.
Sevgiler ve en iyi dileklerimle...
Gelir geçer tüm acılar
Adını anmadığın tüm korkular
Kesme asla ümidini
Eşliğinde inancın sonsuzdur sabrın hikmeti.
NE GÜZEL BİR İFADE SATIR ARALARINA GİREN VE ANAFİKRİ VURGULAYAN.EVET SABIR ACIDIR AMA MEYVESİ TATLIDIR.Gönül ehli olmak daha kolay ehli keyif olmaktan. Her ne kadar düşkün olsam da rahatıma hep bir kıpırtı taşırım içimde. Kabına sığamamak bu olsa gerek. ‘’Elbet vardır bir hikmeti bu huysuzluğumun.’’ deyip yine çekilirim kabuğuma arafta kalmanın verdiği o tanımsız sızı bırakmazken yakamı. Onca kutuplaşma gelişmiş iken nazarımda örselenmiş bir yadsımazlıkla kilit vurmak daha kolay gelir anlayacağın.VURULDUM BU SATIRLARA.GÜZEL KALEMİNİZ HİÇ DERT GÖRMESİN EFENDİM.SAYGILARIMLA
Gülüm Çamlısoy
Yürek dolusu teşekkürler.
Sizin de güzel yüreğiniz dert görmesin. Var olun.
Sevgiler, saygılar...
En iyi dileklerimle değerli gönül dostum.
Sevgili Kardeş,
Garip dünyada hayal kuramamak, zengin davranış. Doymuşluk."Onca kutuplaşma gelişmiş iken nazarımda örselenmiş bir yadsımazlıkla kilit vurmak daha kolay gelir anlayacağın." Bunu başarabiliyor musunuz? Ben yapamadım. Hep hayaller kurdum. Ha bugün ha yarın.
Düşünen adam güzel adamdır. Düşünce dünyamıza kucak açışınızı tebrik ederim
Sevgi ve selamlarımla.
Gülüm Çamlısoy
Çok teşekkür ederim bu güzel ve düşündürücü yorum itibariyle.
Mizacımız ve tüm o devinim içinde saklı olduğumuz. Belki de yitip gitmemek adınadır tüm mücadele ve hayatın gerçeklerine ve güzelliklerine vakıf olmak adına.
Var olunuz.
Saygılar, hürmetler hocam...
zevkliydi okumak, teşekkürler, şiir gibi güzeldi, örneğin;
'' Duymak istemediğim yalanlardı her sefer altın bir tepsi içinde sunulan ve tüm doğrulardı şahsıma ait altın bir tepsi içinde sunduğum. ''
bu kısım...
Gülüm Çamlısoy
Asıl ben teşekkür ederim eşlik ettiğiniz için. Var olun.
Mutlu oldum beğeniniz itibariyle.
Yüreğiniz dert görmesin.
Sevgiler, saygılar...
Ne kadar uzun bir yolcüluk varsa içimize, o kadar özgür kılar insan kendini. Kanatlanmış bedenine, uzun bir teopden bakmak, uzun bir yola girmeden, bedeni özgür kılmak.
İnsan kendini tanidıkça özgürleşir ve dünyayı tanımış olur.
Yol uzun, insan bu yolda soluk soluğa !
Her zamanki gibi ,güzel yazılarınızdan dolayı teşekkürler değerli dostum
Saygılar, sevgiler
Gülüm Çamlısoy
Hoş geldiniz sevgili dostum. Asıl ben teşekkür ederim varlığınızı ve değerli yorumunuzdan mahrum bırakmadığınız için.
Ne kadar uzak tutsak da benliğimizi dünyanın gerçeklerinden eninde sonunda yüzleşiyoruz ve derken vakıf oluyoruz aslımıza. Uzak iken yakın belki de yakın addedip uzak kılmak tüm mefhumları ve insanları. Önem arz eden sanırım kimliğimize sahip çıkmak.
Bir kez daha teşekkürlerimi sunuyorum.
Sevgiler, saygılar...