- 971 Okunma
- 2 Yorum
- 2 Beğeni
geriye kalan
...
...Gidiyordu kadın. Aklı , arkasında bıraktığı adamın kalbinde , kalbi, yıktığı o adamın avuçlarında..
...Gidiyordu kadın...Tek kelam etmeden..
.Sinirlendi adam bırakılışına, bağırdı ardından kadının ´´ Bir gün bir yerde karşılaşacağız o zaman avucumda yıllar önce bana bıraktığın unutma beni çiçekleri, boynumda bu aşkın hasreti, hesap soracağım sana...Bir gün bir yerde karşılaşacağız. Sen, gözlerin kara,avuçların buz kesiği. Üşüyeceksin o zaman yüreksizliğine. Pişmanlık kol gezecek arka sokaklarında da alamayacaksın zamanı geri.Bir gün...Bir yerde...karşılaşacağız...Seni annesi bildiğim doğmamış çocuklarımın katili.´
İki damla yaş süzüldü kadının okyanuslarından ve son kez dönüp adamın yüzüne ´´ Bana yıllar önce bir yarayla geldiğinde anlamıştım daha, sana sadece yarabandı olabileceğimi.Çok sonra farkettim sana iyi gelsem de seni iyileştiremediğimi..Seni iyileştiremiyordum, ancak acını kapatıyor ama yaranı hep yaranı taze tutuyordum. Bu fikir musallat olurken beynime yavaş yavaş,varoluşuna hep sitem etmiş gibi görünsen de aşık olduğun o boşlukta kaybolmanı izledim.. Benim yerimi alan o boşluk, içinde, hep benle kavga ediyor ve her seferinde saklamak zorunda kaldığın zaferlerini kutluyordu.Elimden bir şey gelmiyordu. ´ Dedi.. Çaresizliği geldi aklına kadının, içinde bir kez daha kırılıverdi o cam keskinliğinde ki anılar.Bir kez daha batıverdi yüreğine. Ve devam etti ´´ Elimden bir şey gelmiyordu.Ne boşluğun atabiliyordum kendimi seni bulmak adına ne de o boşluktan kurtarabiliyordum seni..Ve bir gün..Bir avuç kor gibi bırakıldı gerçek yüreğime...
Sevdiğim adam tarafından hain bir boşlukla aldatılmış, tercih listesinde seçilmeyen olarak kalmıştım.Evet yüreğin bana aitti bedeninde..´´ dedi kadın ,adamın dudakları geldi aklına onu çepeçevre saran kokusu..Sonra iç çekişine ekledi gözlerinde ki tüm bulutları ve devam etti ´´ Her şeyin benimdi...Her şeyine sahip oldum da bir geleceğine ekleyemedim sahipliğimi.Bir geleceğin benim olmadı. Hiç gelmemiş olmanın rahatlığı sarmışken seni ,aslında hep kaldığını bilmedin. Şimdi sana gitmenin nasıl olması gerektiğini öğretiyorum sevgili...Dönüşü olmayacak olanın nasıl olması gerektiğini öğretiyorum.Sen bu gidişi mutlulukla hatırlayacaksın yıllar sonra ve bu unutuş benden sonrakilerin yüzünde tebessüm olarak kalacak her zaman. Çünkü öyle bir gidiyorum ki senden, anlayacaksın gidişin ne olduğunu...Anlayacaksın yolların nasıl hain olduğunu...Anlayacaksın bir yüreği üzerine basa basa heba etmenin bir aşkta en büyük vebal olduğunu...İşte bu yüzden artık anlayacaksın ve gidemeyeceksin kimseden. Benden sonraki yürek minnettar kalacak bana , yüreğini ona bağışladığım için..
Ve gidiyorum sevgili. Ogün o yerde karşılaşma ihtimalimiz olduğu için gidiyorum. O ihtimali yollar yutsun diye uzakların en uzağına gidiyorum.Olur da o gün o ihtimal değdirirse gözlerimizi o zaman yüreğim bir kez daha senin için çarpmasın diye , yanımdakine ve yüreğindekine yalan gözlerle bakmayalım diye dudak izlerimi yüreğinde kazıya kazıya gidiyorum. ´´
Ve son kez okyanuslarından birkaç damla daha feda edip adam uğruna yaşlı gözlerle bağırdı adama
´´ Geleceği ömrüme haram kılınan sevgili.. O gün o yerde karşılaşma ihtimalimizi göm bu aşkın arka bahçesine, çek kapıyı ,çık... O ihtimaller bükmesin geleceğinin boynunu..Bir gün bir yerde karşılaşmayalım. Seni kahramanı bildiğim, doğmamış ve hiç doğmayacak olan gelecek hayallerimin katili... ´´
Ve iki yüreği eze eze giden bir tren sesi...
Ve rüzgarın kadının boynundan sıyırıverdiği,yağmurda ıslanan bir fular..
VE yetim bir bank üzerine bırakılmış unutma beni çiçekleri...Koca bir aşktan geriye kalan...
YORUMLAR
Ve iki yüreği eze eze giden bir tren sesi...
Ve rüzgarın kadının boynundan sıyırıverdiği,yağmurda ıslanan bir fular..
VE yetim bir bank üzerine bırakılmış unutma beni çiçekleri...Koca bir aşktan geriye kalan...
zeynep hanım güzel yazınızı kutlarım
kaleminiz daim olsun
selam ve saygılar...