- 2203 Okunma
- 21 Yorum
- 0 Beğeni
GELELİM PATATESİN FAYDALARINA
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
Biliyorum Şimdi diyeceksiniz ki ‘’Sami Hocam o lafın aslı öyle değildir. Aslı: ‘’Gelelim Kurufasülyenin faydalarına’’dır.
Kuru fasülye değil efendim. Bu sefer doğrudan doğruya patatesin faydalarından bahsedeceğim. Gerçi faydaları dedim ama sanırım faydalarından çok zararları üzerine olacak bu yazım.
Patates insana nasıl zarar verebilir ki?
Anlatayım efendim…
Bizim memlekette yani Kars’ta patatese kartol denir.
Hemşerilerimden birinin evinde her gün patates pişiriliyor. Yenge hanım kartoldan başka bir şey pişirmiyor adeta. İndir kartol, kaldır kartol, hemşeriminin canına tak etmiş adeta.
Neyse…Bir gün hemşerimin bir işi çıkıyor ve Erzurum’a gidiyor. İşini hallettikten sonra karnını doyurmak üzere bir lokantaya giriyor. Garsona ne yemekler var diye sorduğunda garson ‘’Abi çok şahane etli patates yemeği var ‘’ diye cevap veriyor. Hemşerim kendi kendine ‘’ Etli bir yemek, Güzelmiş de’’ diye düşünüp fiyatını soruyor. Fiyatı da kesesine uygun olunca ‘’Getir bakalım ‘’ Diyor. Demesine diyor ama az sonra önüne yine patates gelince çıldırıyor. Belinden tabancasını çıkartıp bir şarjör mermiyi tabağa boşaltıyor ‘’Ulan namussuz burada da isim değiştirerek mi karşıma çıktın?’’Diye.
Aslında tüm dünyada en sevilen ve en çok üretilen sebzelerden biri olan patatesin böyle değişik isimlerle karşımıza çıkması onun en küçük zararlarından birisidir.
Manavgat’ta ilk görevime başladığım yıllarda bir gün sınıfta sosyal bilgiler dersinde öğrencilere sordum : Bu ilçede ne gibi tarım ürünleri yetişir? Başladılar saymaya tabii ki, lakin baktım bir tane tanımadığım sebze var. Adı kumpir. Meğer o da patatesmiş. Bir patatese bu kadar fazla isim takılır mı? Takmışız işte. Yapacak bir şey yok.
Patatesin zararlarından biri de yine bizim bir arkadaşa yaptığımız şaka oldu Manavgat’ta.
Arkadaş kendi memleketi olan Amasya’ya tayin istemişti. Merak ve heyecanla tayin kararnamesi bekliyordu. Biz de işin doğrusu kızıyorduk ona Manavgat gibi yerden tayin istenir mi diye? Derken elebaşılığını benim yaptığım bir çete kurduk ve bir tayin kararnamesi hazırladık. Lakin bu kararnamenin inandırıcı olması için bir mühür lazım. Okul müdürüne rica ettik ‘’ Senin mührü ver biraz silik basınca fark etmez ‘’ dedik ama müdür vermedi mührü. Bunun üzerine bulduk bir patates ve patates baskı yapıp arkadaşa tayin kararnamesini verdik. Arkadaş sevincinden hepimize baklava ziyafeti çekti. Gerçeği söylediğimizde ise önce inanmadı ‘’Yahu bakın altında mühür bile var ‘’ Deyip duruyordu. Sonunda müdür bey anlattı her şeyi. ‘’Şu anda önemli bir gazetede köşe yazarlığı yapmakta olan bu abimizin bize ettiği küfürleri burada yazsam kesin siteden atarlar beni’’ diyim, siz tahmin edin nasıl küfürler yediğimizi.
Patates baskısı demiştim değil mi?
Ortaokulda başımıza bela oldu bu patates baskısı. İş bilgisi ve resim öğretmenimiz olan hamfendi bir türlü beğenmiyor. Onca patates telef ettik, kilolarca patatesi sayfalar dolusu resim defterine bastık durduk ama beğendiremedik bir türlü. Tüm sınıf zayıf not alınca artık sol tarafımdaki kırmızı kıyafetliye uydum ve bir patatesi sulu boya ile bolca boyayıp hocanın sandalyesine koydum. Hoca oturunca poposunda yakışıklı bir ördek motifi oluştu.
Patatesle ilgili en ilginç anım ise şudur:
Dersler bitti, öğrenciler artık çantalarını toplayıp evlerine gidecekler. Birden bir kız öğrencim heyecanla bağırdı. ‘’ Hocam topluiğne yuttum ‘’ Aklıma ilk gelen şey kızı ayaklarından tutup baş aşağı sallamak oldu ama bu fikir hem teknik hem de öğrencinin kız olması sebebiyle mümkün değildi. Ben ‘’ Ulan şimdi ne halt edeceğim ‘’ Diye düşünüyorum, kız ‘’ Ya midemi delerse ?’’ diye göz yaşı döküyor. Yine de soğukkanlılığımı koruyarak öğrenciyi bir arkadaşın taksisiyle hastaneye götürdük. Film çekildi, iğne kızın midesinde öylece duruyordu. Kızcağız midesinde iğneyi görünce iyice yaygarayı bastı. ‘’ Kanımı kesecekler ‘’ diye. Doktor güldü. ‘’ Ne karnını kesmesi be kızım. Şimdi eve gidip bol bol haşlanmış patates yiyeceksin. Hepsi bu ‘’ İlaç bile vermeden yolladı bizi.
Kızın ertesi gün elinde bir topluiğne ile yanıma gelip ‘’ Hocam çıktı şükür ‘’ Demesini hiç unutamam.
Nasıl yutmuştu peki topluiğneyi? Nasıl olacak. Başörtüsünü düzeltmek için ağzına almış, o anda nefesini içeri doru çekince de topluiğneyi yutmuştu ki başörtüsü kullanan kızlarda ve hanımlarda çok sık rastlanan bir olaydır.
Evet..Bu topluiğne yutma olayında patates oldukça kutsal bir görevi yerine getirmişti. Peki siz hiç patatesin bir dolandırıcılık olayının materyali olduğuna şahit oldunuz mu?
Yok yok öyle patates baskısı mühürden filan bahsetmiyorum. Direkt patatesin kendisinden bahsediyorum.
Durun soruyu daha farklı sorayım. Siz hiç seksen liraya bir kilo patates aldınız mı?
Yahu bildiğiniz patates işte. Pazardan 1.5 Tl ye aldığınız, marketlerde şu anda en kabadayısı 3 Tl olan sarışın Afyon patatesinin bir kilosuna 80 Tl ödediniz mi?
Yok olmadı..Böyle sorularla cevaplarla olmayacak. Direkt konu anlatımına geçeyim.
Olay sitemizde ‘’Aşkın Gözyaşları’’ Rumuzuyla şiirler yazan arkadaşımızın başından geçiyor.
Arkadaşımız bir etkinlikten evine geliyor. Tam evinin kapısını açıp içeri girecekken alt kat komşusu olan yaşlıca teyze sesleniyor.
-Kızım bir dakika bakar mısın?
Kızı dönüp bakıyor bu buruşuk nineye.
-Buyur teyze bir şey mi vardı?
Buruşuk teyze bir koli uzatıyor arkadaşa.
-Sana bir koli geldi. Sen olmayınca bana bıraktılar.
Arkadaş hayret ediyor. Öyle beklediği bir koli yok. Koliyi eline aldığında bakıyor gönderen de öyle tanıdığı biri değil. ‘’ Teşekkür ederim teyzeciğim ‘’ diyerekten içeri girip kolide ne olduğuna bakacak lakin teyze …
-Şey diyecektim.
Arkadaş yorgun bir edayla bakıyor teyzeye.
-Neyyyy?
-Yani diyorum ki kolinin parası?
Arkadaşın şalterler atıyor. ‘’ Kim bu densiz ki bana ödemeli paket gönderiyor’’ Diye düşünerekten soruyor.
-Ödemeli mi göndermişler??
-Evet…Seksen lira verdim ben o koliyi almak için. Hatta bende yoktu da kızımdan aldım.
Arkadaş iyice sinirleniyor ve ‘’ Ulan biz bu parayı yoldan mı topluyoruz da adını sanını bilmediğim biri bana seksen lira ödemeli paket gönderiyor ‘’ diyerekten hırsla koliyi açıyor içinde ne olduğunu görmek için. Teyze de merak ediyor tabii ki koliden ne çıkacak diye.
Efendim koliden önce bir torba çıkıyor. Arkadaş torbanın düğümünü çözüp açıyor, torbanın içinden bir torba daha çıkıyor. Aynen matruşka misali torba içinde torba, torba içinde torba derken on kadar torba açtıktan sonra en son torbayı da açıyor veeee…
Ve bir kilo patatese ulaşıyor nihayet.
Şu an itibariyle duruma gelince: Dolandırılanın teyze mi yoksa arkadaş mı olduğu konusunda aralarında fikir teatisinde bulunuyorlar efendim )))))))))
YORUMLAR
"GELELİM PATATESİN FAYDALARINA" Başlıklı mizah yazımı 06.12.2014 tarihi için günün yazısı olarak seçen sitemiz seçki kuruluna ve yönetimine, değerli can dostlarım, yorumlarıyla hep yanımda olan ve bana yazma aşkı ve zevki veren arkadaşlarıma, yorum yazmasalar da yazılarımı okuduklarını bildiğim tüm site sakini dostlarıma sonsuz teşekkürler ediyorum.
Patatesin suyu baş ağrısı ve mide ağrısına iyi gelir.Ani migren ve baş ağrılarında patates yıkanır tülbent üzerine naylon konur alna konacak .Yuvarlaklar halinde patates dilimlenir sakın yıkamayın o şekilde dizin yemeni üstünde ki naylon üzerine.Sonra alnınıza gelecek şekilde sarıp bağlayın dinlenin.En kötü ağrıyı yarım saatte geçiriyor.
Diğaeride her gün 2 patates haşlaması vücutta şeker oranını düzenler şeker hastalarına başka tatlı gerekmez haşlama patates yerseler.Ama chips kızartma şekli iyi değil hastalara.Diğer zararıda patates yemeği kızartması, haşlama salatası yapıldığında tüketilmeli .Ertesi güne bırakıldığında zararlıdır.Aynen ıspanakda öyle.Pişirildiği gün yenir.
Güzel bir yazıydı mizahi yazmanız yazıyı okutuyor..Selam ve dua ile..
sami biberoğulları
Rahmetli annemin başlıca başağrısı ilacıydı patates. Ben bir de bir dönem kaynak işinde çalışan kardeşlerimin gözlerine bağlandığına şahit oldum. Şeker ile ilgisini bilmiyordum. Bunu da yeni öğrenmiş oldum. Sanırım şeker problemim olmadığı için olsa gerek ama mide ameliyatı olduğumda bir ay kadar temel yiyeceğim haşlanmış patates oldu. Ben en çok közde, daha doğrusu külde patatesi severim. Hele de o miniklerinden olursa
Selam ve dua ile değerli arkadaşım.
bu güzel yazıya
benden de bir anı;
çocukken köye gittiğimde rahmetli dedem bahçede "gel kumpir ye" diye seslendiğinde
ben ağlamıştım
"kumpir yemem, patates istiyorum" diye
halen gözümün önünde dedemin gülüşü
Allah rahmet eylesin
sami biberoğulları
Deden gel kumpir ye dediğine göre Egeli olsanız gerek.
Selam ve sevgiler.
Güzel gülümsetici bir yazı..
selamla
sami biberoğulları
Selam ve sevgilerimle.
yüz kişiden 90 nı sever....çok çeşit yemeği de olur....kızartması çocukların sevgilisidir...bunun üstüne sami hocamda yazarsa patates patates olduğuna çok memnun olur saygılar sevgiler
sami biberoğulları
Sen Kartol mu, Kumpir mi yoksa patates olarak mı yiyorsun bu mubareği...Bence kartol olarak yiyorsun. Doğru mu? )))))))))))
Selam ve sevgilerimle.
yeğenim cam yutmuştu ona da patates yedirmişlerdi
ne hünerliymiş bizim patates
yine tebessüm ettirdi
tebrikler başarılar
sami biberoğulları
Yabancı dillere soktuğumuz nadir kelimelerden biri patates, o kadar hüneri de olsun artık ))))))))))))
Selam ve sevgilerimle.
Ben de ilk kez "Sweet Pateto" diye bir patates çeşidi öğrendim yıllar önce. Şekli yamuk, yumuk bir şey. Nasıl bir patates bu diye çok da şaşmıştım. Zira şekerle pişirdiğiniz zaman tıpkı bizim bal kabağı.
Ana vatanının Güney Amerika olduğunda uzlaşılmış bu besin kaynağını sanırım sevmeyenimiz yoktur. Hele ki yurt dışında nerdeyse her gün bir çeşidini sofralarda görürsünüz.
sami biberoğulları
Ya o kumpirciler üzerine hardaldan mayoneze kadar ne varsa döküyorlar. Sanırım şeker de olur. Bir denemek lazım ))))))
Selam ve sevgilerimle.
Billur T. Phelps
Çünkü içi de bal kabağı renginde.. Piştiğinde de ondan farksız oluyor.
Vallahi Sami beycim arkadaşıma gidipde yorum yapamadım
dün gece okudum üzüldüm ,
gülsem'mi ağlasam'mı,ağlanacak şu hallerimize
yani burada arkadaşım suçlu değilki? en azından o hanım teyzemiz sorsaydı
bak sana ne anlatayım buna benzer bir olay geldi başıma
kızkardeşime gittim hastaneye tahlillerim vardı yaptırdım
içim biraz kazındı açıktım.. dedim şuleye ablam bir yerde yemek yiyelim
peki abla sen git ısmarla abla geliyorum dedi
ben bir güzel gittim kuruldum kebapçıya
bekle bekle kardeşim gelmez bende tel açtım ona
işi çıkmış gecikeceğini söyledi.sen ablam başla ben yetişirim dedi
o arada bir kadın ve 11 yaşlarında kız çocuğunla yanıma yaklaştı
dedi; oturabilirimiyim hay hay buyurun yalnız kardeşim gelecek yanıma dedim
kebapçıda hiç yer yok ..kadın çocuğunla bir güzel çabuk çabuk yedi yemeklerini
bana afiyet olsun deyip aşa kata indi ekip gitti
sonradan kardeşim geldi oda yemeğini yedi ve biz kalktık
kasaya yöneldik hesap istedik anaaaaaaaaa adam bize bir hesap çıkardı
şuleyle ikimiz birbirimize bakıyoruz dedik biz bukadar şey yemedik
hesap bu olmamalı adam tamam işi ben anladım dedi :)
demin bir kadınla çocuk kasaya geldi bizim işimiz var hastaneye yetişmemiz lazım
yukarda ablam bizim ücreti ödeyecek demiş .bizi aldımı gülme katıldım vallahi gülmekten
resmen enayi yerine konulduk :) paşa paşa ödedik bizde hesabı helal hoş olsun
yani kadında iyi giyimliydi :) hey Allahım dedim ne günlere kaldık
malesef arkadaşım oluyor böyle şeyler burası Türkiye :)
sami biberoğulları
Ben arkadaşa geçmiş olsun dedikten sonra '' bana güzel bir yazı konusu çıktı, ben bunu yazarım '' dedim. Arkadaş yazdığıma beğeni yapmış ama bir cevap yazmamıştı. ben de sükut ikrardan gelir dedim olayı yazdım.
Dediğin gibi arkadaşın kabahati yok. Kesinlikle yok ama bir de şöyle bir durum var: Yaşlı kadın '' Sen birileriyle anlaşıp bu tezgahı bizzat kendin düzenledin '' derse? Durduk yere al başına belayı...
Sonuç ne oldu ben de bilmiyorum ama gerçekten de zor bir durum aslında.
Sizin duruma gelince: Maalesef böyle uyanıklar çok. Birileri bir zaman bana da yapmaya kalktı. hatta adam masamızda bir de rakı içti. Ama o kalkmadan ben kalktım masadan. Hesabı da eşşek gibi kendisi ödedi ))))))))))))
Selam ve sevgilerimle.
Hocam güzel bir yazı olmuş tebesümle okudum okul yıllarında bizde yapıyorduk patates baskı resimler hatırlatmış oldunuz saygılarımla selamlar
sami biberoğulları
İp baskılar, elişi kağıdıyla mozaik resimler, halı, kilim örme daha neler neler ))))))))
Selam ve sevgilerimle.
Eeee...
Para işi ne oldu?
Buruşuk nine mi çekti ceremeyi,
yoksa bizim sayfanın şairi mi?
Hoştu yine konu.
Dinlendiriciydi.
sami biberoğulları
para işi ne oldu tam bilmiyorum ama sanırım dediğin gibi ceremeyi nine çekti. Yine de net bilmiyorum.
Selam ve sevgilerimle.
sami biberoğulları
Oldu valla...Hepsi aynıyle vaki )))))
Selam ve sevgilerimle.
bir yerden bir yere gittim...ve en sonunda bastım kahkahayı :)) sanki teyzenin bir hilesi gibi geldi bana nedense....
sami biberoğulları
Teyzenin hilesi değil, saflığı.
Selam ve sevgilerimle.
Sarı ,beyaz patates vardır,
Salatası günlerin kurtarıcısı.
Mangala gömdüğü ebemizin,
Tadı yılların arkasında kaldı.
Tebrik ederim saygılarımla.
sami biberoğulları
Bence en güzeli o mangalda olanı.
Onun yerini hiç biri yutmaz.
Selam ve sevgilerimle.
sami biberoğulları
Selam ve sevgilerimle.
Dün akşam itibariyle üzerine güzelce yumurta kırılmış patates kavurması yediğim için hala tadı damağımda olan ve bir çok kişi gibi patates yemeği hariç hemen bir çok formatını sevdiğimiz patatesin maceralarını sizden dinlemek daha bir keyifli oldu.
Toplu iğen yutunca patates yenmesi gerektiğini öğrendik umarım lazım olmaz diyelim.Aşkın gözyaşlarının başına gelende şu kın kanaat herkesin kendine yetmeye çalıştığı yaşam koşullarında çok kötü bir şaka,kazık ne dersen de.O patatesi gelde ye :)))
Patatesi resmi bir mühür gibi kullanıp yaptığınız o şaka yüzünden ne kadar küfür yediğinizide düşünemiyorum ama şaka fenaymış hocam.
ve patatese dair yeni bir deyim benim için "kartol" ve gülümseten keyifli anı yazınız için yine değerli kaleminizi kutlarım hocam.Sevgi ve selamlarımla ve öğlen yaklaştı nasılda acıktım şimdi bir patatesli gözleme olsa fenamıydı :( Alacağınız olsun Sami hocam aklımıza olur olmadık zamanda patates düşürdüğünüz için.
sami biberoğulları
Sen git elin kivisini bil de bizim memleketin kartolunu bilme. Olacak şey mi şimdi.
Kivi dedim de...
Bu sayfada yorumu olan dostlardan Bekir odacı var.
İşte bu arkadaş anlattıydı. Bir gün patronu buna para verip bana iki tane kivi al diyor. Bu da henüz çocuk ve garip bir köylü vatandaş. Nereden bilsin kiviyi? O dönemlerde de markası kivi olan piller var piyasada. Gidip iki tane pil alıp getiriyor patrona. Patron gülmekten yerlerde tabii ki)))))))))))))))))
Patatesli gözleme yapamam ama börek dersen buyur gel misafirim ol. Onu iyi yaparım işte ))))))))))
Selam ve sevgilerimle.
sami biberoğulları
Selam ve sevgilerimle
sami biberoğulları
Aslında zor değil..Kapı zillerinin üzerinde isim varsa kolayca isim tespiti yapabilir dolandırıcılar.
Dikkatli olmak lazım.
Selam ve sevgilerimle.
samı hocam bizim ordada kartol diyorlar.hemde bol bol yiyorlar....bende bu patatesten çok çekıyorum güz gelince bize köyden 2.3 cuval gelir yat patates kalk patates hele birde benım gibi şekerin olur şeker olursun o zaman patesleki ilişkımızı daha iyi anlarsın...........çok güzeldi
sami biberoğulları
Sizin oraların kartolunu bilirim. Nereden bilirim dersen, Kelkitliolan yengemden bilirim. O da getirir her sene bir iki çuval. Lakin ben sizin oraların kuru fasülyesini hiç bir yere değişmem.
Selam ve sevgilerimle.
:-) güzeldi...
En sonu üzücü ama...
Bir kilo patetes, pess yani...
Geçmis ola...
sami biberoğulları
Hayat tecrübesi denilen şey böyle kazanılıyor işte.
Selam ve sevgilerimle.
sami biberoğulları
Ben Kartol desem de bilir millet sanıyordum ama gördüm ki bilmeyen bayağı çokmuş. Başlık Kartol desem de olacakmış yani.
Selam ve sevgilerimle.