- 713 Okunma
- 4 Yorum
- 0 Beğeni
Türkiye Cumhuriyeti Reisicumhuru Sayın Recep Tayyip ERDOĞAN’a Açık Mektup.
MERHABA; (benden size bir kötülük gelmez)
Yazımın giriş başlığını, bir çok değerli ve önemli şeyleri öğrenme şansını bulduğum, meleklerden de melek annemden öğrendiğimde sekiz yaşlarındaydım.
Birkaç yıl önce, hem başbakanlık konutunuza, hem İstanbul’daki adresinize kendi sesimle kayıt ettiğim 90 dakikalık bir CD yollamıştım.Elinize geçip geçmediğini bilmiyorum
Fakat kendimi bildim bileli, benim için bir insan; Kim olursa olsun. Nerede, nasıl, ne şekilde yaşıyor olursa olsun, öncelikle İnsan Kimliği ile vardır. Unvanı, mevkisi, şanı, bilgisi, kültürü beni zerrece etkilemez. Ve o kişiye saygı duymamı sağlayamaz asla.
Bu ülkeye 38 yıl büyük özveriyle hizmet etmiş, “benim memurum işini bilir” sözlerini duymanın utancını yaşamadan ve ailesine yalnızca onur ve şerefini miras bırakmış bir babanın kızıyım. Ve doğuştan ‘SOSYALİST’ inancına ve ruhuna sahip olmanın gururunu taşıdım ve taşıyorum her geçen gün daha da artan bir özlemle.
Kaliteli bir yaşamdan söz etmek için, öncelikle kaliteli insanların varlığından söz etmek gerek.
Oysa, kalitesizliğin en üst sınırında at koşturuyor toplum insanı.
Bakınız; ben kalkıp size siyaset dersi verecek, politikanızı eleştirecek değilim. Bir ülkeyi idare etmek, herkesi memnun etmek kolay olmasa da, siz bunu yıllardır en görkemli biçimde başardınız Allah için.
Açılım’ dediniz kucak açmadığınız renk, çeşit kalmadı. İşinize gelmediğinde ansızın bırakıverdiniz hepsini boşluğa.
Doyurmadığınız, koruyup gözetmediğiniz bir Allah’ın kulu kalmadı toplumda. Yetmedi, yabancı ülkeleri ihya ettiniz. O da yeterli olmadı, gelen geçen hanı yaptığınız ülke topraklarına akın akın doldurdunuz dostu düşmanı.
Korkunç bir pahalılık bir alev topu gibi sarmış ortalığı. Adam sen de! Kimin umurunda bunlar benden başka.
Her yer tıklım tıklım dolu. Yüzler gülüyor. Parayla beş taş oynuyor hırsız, uğursuz ve uyanıklar.
Bütün bunlara rağmen, hak ettiğiniz oyları almıyorsunuz yine de. İşte bu toplum, böyle sahtekar, nankör ve riyakar.
Ak Sarayın bin odası, yirmi altı asansörü ve akla durgunluk veren harcamalar sizi ilgilendirir bence.
Ben bir sönen ışığıma, uğradığım korkunç haksızlığa ve adaletsizliğe bakıyorum ve ne diyeceğimi bilmiyorum…
Esenlikler Dilerim.
YORUMLAR
Her zaman söylerim, yine de söylemeye devam edeceğim ki bu bir siyasi açıklama değildir.
Yeri geldiği zaman hiç bir partinin yaptığını beğenmem, yeri geldiğinde kardeş kavgasına benzetirim inanın o yüzden oy vermek bile zor olur. Çünkü siyasi görüşü olmayan kişiliğe sahip biriyim. Tek istediğim el ele olmaktır. Tokun açın halinden anladığı bir ülkede yaşamaktır.
Ak Saray'a gelince...
Sanırım henüz o kadar yükselmediğimizi devlet büyüklerimiz gayet iyi biliyorlar. Peki bu şan, bu şöhret sevdası olmak neden. Neden bu pırıltı? Biz her an bu kadar çok şehit verirken, gelin alayı olmak neden?
Bekleyin yakındır. Pişti oluyor adı diye, yakında İstanbul'un tarihi semti Aksaray'ın adı bile değişir gibi geliyor.
Sevgiyle Devrim arkadaşım.
Ah,malesef açık gerçekler ama bu millet okumayı sevmiyor,sabah akşam çöp programlardan haber dinliyor,bu kesime diyorsun ki musluk patladı sesleri duymuyor musun hayır ıslanmadım demek ki musluk patlak değil diyor,kamyonun freni patladı diyorsun oda diyor ki hayır fren patlamış olsa kaza yapardık:)))))
yani ceplerinden direk yüklü miktarda para çıkmazsa,yada aç işsiz kalmazlarsa bunlar anlamaz yoksullaştıklarını ancak aç kalırlarsa anlarlar,yoldaşıma selamla.:)
DEVRİM DENİZERİ
duvarın arazisinin hangi tarafa ait olduğu tartışılırken, Karadenizli uyanık bir vatandaşımız önce karalahana ekiyor boydan boya, ardından iyicene sahiplenip inşaatlar yapmak için Türkiye'den müteahhitler aradığını anlatıyordu televizyonda . Bu günmüş gibi belleğimde. Elbet bu bolluğun bu rahatlığın sonu gelecek bir gün. Oysa bizlerin ONUR bayrağı her koşulda dalgalanacaktır korkusuzca.
SELAM OLSUN.
Hani bazı sözler vardır anlamına günler geçtikçe varılır. Bu yazıda da böylesi sözler görüyorum. İnce, naif ama kodumu oturtan cinsinden. Tebrik etmek haddime düşmez. Ancak teşekkür edebilirim.
DEVRİM DENİZERİ
Esenlikler dilerim.
Ölümlü dünya... Ülkeyi kuran, yöneten, devrim yapan,cephelerde savaşan, hayatını asker olarak tamamlayan Atatürk , böyle saraylara tenezzül dahi etmemişken, kendinde bunu hak görenlerde ölecek. Ülkeyi arapsaçına döndüren nüfus akımına hala devam etmek nereye kadar. 80 milyonluk ülke ,bakalım kaç milyonun mutluluğu için daha nelerden vaz geçecek.
Saygılar, Sevgiler
DEVRİM DENİZERİ
Benden de sevgi selamlar.