Çok teşekkür ederim sayın Adem Aydınlı bey. Mutlu oldum ziyaretinizden ve de sorduğunuz sorudan.
Evet çok doğru ve haklısınız; çok acı çekti kainat güzeli ve iyisi aziz PEYGAMBERİMİZ HAZRETİ. MUHAMMET "SAV". Çünkü İslam dinini insanlara tebliğ ile görevlendirilmişti tarihini verdiğiniz zamanlarda aziz Peygamberimiz. Çağın kodamanları, mevki ve makamlarından korkanlar, gayrimeşru zenginlik ve menfaatlerinin zedeleneceğini görenler, insanları köle olarak kullananlar, kural tanımazlığı sürdürmek isteyenler karşı çıktılar Peygamberimize ve İslamiyete. İslamiyetin yayılıp benimsemesini önlemek için savaş açtılar, Peygamberimize ve İslamiyeti kabul edenlere. Bu nedenle onlarla savaşmak zorunda kaldı Aziz Peygamberimiz. Yoksa o kainat iyisi ve güzeli aziz inanın, tek bir damla insan kan akıtılmasına, asla rızası ve hevesi yoktu. Savaşmaya mecbur ettiler, kainat iyisi ve güzeli aziz peygamberimizi.
Kendisine karşı çıkıp, zulmeden ve savaş açanların hiç birisine zorla İslamı kabul edeceksiniz diye dayatmada bulunmadı, savaş açmadı, Sadece ALLAH'ın emrini onlara tebliğ etti. Karşı çıkanlar ise zor ve şiddet kullandı, Aziz Peygamberimizi savaşmak zorunda bıraktılar. Oysa Yüce Yaratan da Hazreti Muhammet "SAV" a; " ASLA ZORLAMA YAPMAYACAKSIN" diye emretmiş.
___________________________

Yazımızda bahis konusu olan bu günün insanıdır." İbadetin gizli gizli ve gösterişten uzak yapılması, hiç bir insanın, zorla din ve ibadet yapmaya zorlanmaması" meselesidir. Çünkü inanç ve ibadet konusu KULU ile ALLAH arasındadır. Bu anlayış ve ilişkiye bir başka kişinin karışıp zorlama yapması, kendini "Haşa ve zinhar" ALLAH yerine koyması şeklinde anlaşılır. Çünkü Kişi amelenin sevap ve günahını değerlendirip , cezalandırmak, ya da mükafatlandırmak ALLAH' ın yetkisindedir.
Kişi olarak, birey olarak, dini bilgiler "dayatma ve zorlama yapılmadan" insanlara telkin edilebilir. Sıradan insanların inanç konusunda görevleri bu kadardır. Gerisi, Kulu ile ALLAH arasındadır. Ona da kimse karışamaz. Yazımda vermek istediğim mesaj bunlardan ibarettir. Bu anlayışlardaki gerçek mümin dindarlarımızın çoğalması, sağ ve selamette olmaları dileklerimle selamladım sizi.

Kemal Polat

GERÇEK MÜMİN İNANCINN YAYILMA VE YAYGINLAŞTIRMA SINIRLARINI KENDİ DÜNYALARINDA VE İÇ ALEMLERİNDE ÇİZERLER Kİ, EN MAKBUL OLAN DAVRANIŞ DA BUDUR. madem öyle kardeş de 1400 sene önce bize gönderilen peygamberimiz niye bu kadar acı çekti islamı yaymak için bir çok çilelere katlandı