Türbülanstayız Aşkla
hayrettin taylan
…-Onu istiyor musun sahi dedi. Sahiliğinin sayfaları neden yırtık,neden senli kalemler kelamları karalar.Onun gözleri neden nemli bakar sana.Bir aşk masalına peri olmuş, ömrünün enlerini engin denizlerinde harcamış, uğrunun uğur böcekleriyle sana gelmiş,sana bütün mevsimlerini sunmuş, senle bir ömür huzura ütülenmek için kırışık yalnızlığını bitirmiş.
istemenin de olduğu fiil köklerinde durulanmak.Ve tarifsizce sana çekimlenmek, bütün kişi eklerini de kullanarak. O’na gitmenin zerresinde erimek dersinde, kendine yenilmek, O’na yenik düşlerden, O’na esrik acılar sıralamak.Bir sır içinde, bir sırra kadem sunmak.
-Rabbim, O’kulundayım.
-Rabbim,O’kulun ve’da bağlacındayım….Ayrılmış bir cümlenin içinde, içimiz ayrılmamış.
Rabbim, O’kulun sevda sırasında kaldı ömrüm.Güzel sözlerinde kaldı güzellik. Gözlerinde kaldı bahtımın tahtı.Bir bakışıyla ders oldum…
-Ali bile geldi,
O’kulun devamsız bu birincik sınıfta….
Ayrılığın fişi yok ki? Ben hala birincik sınıfındayım….Bir erkek sevince çocuktur, bu yüzden hala birinci sınıftayım. Beslenme çantamda onun diyemedikleri var.
-O’kulun yolunda sular kıyısını yazdı. Gökler maviliğini sundu. Sonsuzluk, onsuzluğu hayat bilgisine eklendi.
-O hayatımken hayat bilgisinden geçtim.Şimdi fen bile açıklayamıyor bu gidişi.
-İki kere iki dört de dert de eder.Ayrılık, hüzne kafiyeli, unutmak, sıkıntıya tunç kafiye.Unutmak içinde hüznü de kasveti de barındırır.
- türbülanstayız
düşmedik
ama korku işte…
sevecek mi
yeniden gelecek mi
beni unutacak mı