Sana Söylüyorum
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
Beklemek, ardında kimseleri bırakmadığından emin olana kadar beklemek; dinlemek, sonunda ne denileceği bilinse bile dinlemek… Atılması gereken iki adım var aslında. Basılan yerler önemli. Bu yerler duygu tarlalarıysa ve bu tarlalar derin ayak izleriyle doluysa, bir üçüncü adıma geçmek de bir o kadar zorlaşıyor. Mevsimlerden sonbaharın gelmesi, gözyaşı yağmurlarının yağması, öfke rüzgarlarının toprağı kabartması izleri kökünden silebilir belki. Mevsimlerden sonbahara hiç hak etmediği halde böyle ağır yüklerin yüklenmesi bir günah keçisinin seçilmesinden başka bir değil midir? hem de inatçılıkta üstümüze yokken.
Duygu tarlalarında yol almak zor. Bir dahaki sene, gene bu tarlalar yaşam için vazgeçilmezse, bir dahaki sene ve bir dahaki sene bu sürecekse, iyi bir sevgi harmanı katıp ekmekten başka çare yok. Basmak değil içine çekip, doya doya koklayıp üzerinde dans edermişçesine yol almak en güzeli. Basılan yerlerin değerini geç algılamak, atılan adımların alelacele olup bittiye getirilmesi gibi bir şey. Bir sonrakini düşünmeyerek diğerini eyleme sokmak. Adımların üçüncüsü aslında en gereksiz olanı konuşmak. Tarlalara derin ayak izlerini işleyen konuşmalar… Sahte yüzlerin maskeleri arasında gidip gelen kelimeler bazen derinlere saplanır. En derinlerde, sen yaşadığın sürece acı vermeye devam eder. Bıçak gibidir, canını yakar. Bazıları korlanmış bir alevcesine yakar durur içindeki çocuğu. En kötüsü de çocuğu kaybetmektir. Çünkü o dayanamaz bu kadar acıya, çocuktur çünkü. Duygu tarlalarının çocuğudur belki. O derin izler ekilen sevgiyi tüketmiştir. Sevgiyi doyasıya koklayamayan, içine çekemeyen bir çocuk ne kadar yaşayabilir ki. Sonbaharın bunda günahı ne peki?
Duygu tarlalarında yol almak zor. Ardında vicdanını rahatsız edecek bir şeyler bıraktıysan, bırakmadığından emin olana kadar bekle. Bir gün çıkıp gelecektir. Onu dinle ve bir fırsat ver. Diyeceklerini en sona bırak. Bazen dinleyeceklerin konuşacakların olur, dinle. Ne yapacağını bilmeyen bir çocuksun çünkü. Atılması gereken adımlar var, sevgi tarlarında yürüyen çocuk sana söylüyorum eğer hala yaşıyorsan bir üçüncü adıma geçme zamanı…
YORUMLAR
bu kaçıncı okuyuşum sizi...
sayısını unuttum..
henüz daha adım atmayı bırakın ayagımı basamadım o güzelim topraga.. çünki uçurup götürdünüz ben ile beni ve içimde ki çocuğu sorguya, hesaplara, hayallere ve geçmişe, geleceğe ...bekliyorum.. basacagım ve adım atacagım anı..