- 593 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
Engelli de olsak mutluyuz
Bazen küçük çocukluğumu hatırlıyorum.Sadece kendi çocukluğumu da değil elbette; senin çocukluğunu da biliyorum kardeşim. Hatırlar mısın? İlk okul bire gittiğin günleri, okul çantanı ben taşıyayım derdim sana; sende bana taşıtmaz, sırtında küçük boyunla taşıyayım diye uğraşırdın. Kardeş yüreği işte bende sana çaktırmadan havaya kaldırarak taşımanı sağlardım. Fark ettiğin an bir müddet bırakırdım. Arkanda olduğumu bilirdin ama; yokmuşum gibi de destek olmamı isterdin.
Okula giderken annem saçlarını ikiye ayırırdı. Okulda bana keçi dediler diye ağlayarak yanıma gelirdin. Abi yüreği işte giderdim sana keçi diyeni döverdim. Az da çıkmadım ilkokul öğretmeninin yanına. Gerçi öğretmeninden hiç dayak yemedim. Beni de tanıyorlardı elbet. Gereksiz yere kavga etmezdim. Durumu anlattırırdı; hadi tamam oğlum git sınıfına derdi.
Sadece ilk okulunu değil; ortaokul ve lise hayatlarımızı da an ve an hatırlıyorum. Lisede Beden eğitimi dersini sevmediğini biliyorum mesela.Sözlülerde takla atmadan not alırdınız. Sen hayatta takla atmazdın. Öğretmenden ödev isterdin. 3 hafta ödev hazırlardın. Bu haline ben çok gülerdim. 10 saniyelik taklaya 3 hafta ödev hazırlıyorsun diye. Bazen seni kızdırmak hoşuma gidiyor. Hala da gidiyor. Bir gün bir sınavdan sen 3 almışsın ağlayarak eve gelmiştin. Bende seni zayıf aldı diye üzülmüştüm. Sen 3 aldım deyince; buna mı ağlıyorsun demiş ve çok gülmüştüm. O zaman çok sinir olmuştun bana. Okul hayatı boyunca o zamana kadar aldığın 4-5 notlarından sonra 3 almıştın ona bozulmuştun. Ben ders çalışmadan teşekkür, takdir alırdım. Sen abi hiç ders çalışmadan alıyorsun ben gece gündüz ders çalışarak diye arada hayıflandığın da olmuyor değildi.
Lisede iken bir buçuk saat öğle aramız olurdu hatırlıyor musun? Senin öğle aran 15-20 dk. idi. Okula geç kalacam diye 40 dk öncesinden çıkardın. Lise sona kadar anca 10 dk kala gitmeyi başarmıştın.
Üniversite hayatında macera dolu geçti. İlk kayıt olduğunda babam ile sen heyacandan ne yapacağınızı bilmiyordunuz. Yurda kaydını yaptıkdan sonra çarşıyı gezmemiz ve ben yolu senin bulmanı söylediğimde yurt yoluna değilde valilik yoluna girmene kopmuştum. Bir gün Karabük e gelmiştin.Pazar günü Bolu otobüsüne bindirmiş ve ben çarşıya gitmiştim. Akşam olduğunda eve döndüğümde seni görünce ayrı bir şaşkınlık içindeydim. Sabah Boluya yolcu ettiğim kardeşim akşam Karabük de evimizde. Boluya o zaman kar yağmış ve tüm okullar 2 gün tatil edilmiş ve sende ailemle geçireyim vakti diye geri dönmüştün.
Bir gün Annem ile yanına gelmiştik. Ayakkabı almak istediğini söylemiştin. Alalım kardeşim dedikten sonra mağaza mağaza bizi dolaştırıp bir türlü ayakkabıyı alamamıştın.O zaman gezmedik ayakkabı dükkanı kalmamıştı. Hatta bir ara çıkarıp ayağımdaki ayakkabıyı vereyim diyesim de olmadı değil hani.
Gel zaman git zaman nihayet okulu bitirmiş ve okuduğun şehirde çalışmaya başlamıştın. Ara ara mutsuz olduğumuz zamanlarda olmadı değil. En mutsuz olduğum anı zaten sen biliyorsun. O talihsiz trafik kazasından sonra çok üzülmüştük. Bu mutsuz durumu bile o anda mutlu olmayı başaran bir ailemiz vardı. Artık kardeşimiz, yavrumuz engelli de olsa yaşıyordu. Bize mutluluğunu aşılamaya devam edecekti. O zaman senin için çok dua etmiştik. Allah’ıma bin şükürler olsun dualarımızı kabul etti.Seni aramızda bıraktı. Engelli yaşayacağım diye arada üzülsen de çok da kafaya takmadın. Ailem var dedin yanımda. Bir insan sonradan engelli de olsa nasıl yaşar dersini herkese layıkıyla verdin. Bununla da kalmadın bir kitap yazdın ve sana destek olan ailen ve arkadaşlarına hediye ettin. Aslında çok yazılacak mutlu anlarımız, arada seni sinir edecek hatıralarımız var. Belki ilerleyen zamanlarda bunları da yazarım diyerek son satırlarımı yazarken; İyi ki varsın, iyi ki kardeşimsin.
Seni çok seven Abin Dursun ali.
YORUMLAR
Abi; çok tesekkur ediyorum....beni anlatan çok güzel bir yazıydı...seni seviyorum