- 593 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
CAHİZ'İN FAKİRLİKLE İMTİHANI
Cahiz, yetim ve fakir bir çocuktu. Babası o daha doğmadan evvel vefat etmişti. Her şeye karşın o okuma ve yazmayı çok seviyordu. O sırf bu yolda ilerlemek için her türlü cefaya ve bin bir zahmete katlanıyordu. Bunun içinde işten fırsat bulduğu anlarda hocasından ders alıyor ve mescitteki öğrenime dâhil oluyordu.
Ders sonrasında ise her gün sattığı ekmek ve balık karşılığında az bir ücretle eve dönüyordu. Onun arzusu öyle bir hale gelmişti ki artık kimi zaman çalışmaya dahi gitmez olmuştu. Bu durumdan ötürü annesi ona çok kızıyordu.
Yine böyle bir gün derse katılmıştı ve olacağı vaki ya o gün işe gitmeyi unutmuştu; kendini canhıraş derslere kaptırıp… Mahcup bir eda ile akşam olunca eve döndü. Annesinden yemek istedi. Annesi ise Cahiz’in önüne içi kâğıt parçaları ile dolu boş bir tabak koydu. Cahiz bu da ne deyince annesi bu senin getirdiğindir dedi.
Bu duruma çok içerlenen Cahiz üzgün bir halde kağıt parçaları elinde evden dışarı çıktı ve ders gördüğü mescitlerden birisine gitmeye karar verdi. Bir müddet sonra mescide ulaştı ve diz kırıp bir köşeye oturdu. Onun bu üzgün halini gören hocalarından birisi Cahiz’e bu üzgün halinin sebebini sorunca o da olan biteni tafsilâtıyla anlattı.
Bir müddet düşünür halde sakalını kaşıdıktan sonra ona kendini beklemesini söyledi. Biraz sonra elinde bir emanet olarak dönen hocası ona bunu falan adama ulaştırmasını söyledi.
Cahiz ya nasip diyerek düşmüştü bir kere yola. Emaneti bir müddet yol aldıktan sonra sahibine teslim etti buna sevinen adam cahize leziz yemeklerden ikram etti ve bu iyiliğine karşılık ona içinde 50 dinar altın bulunan bir kese verdi. Bu adamın cömertliğine teşekkür ederek çok sevinen Cahiz kendisine ilk iş olarak evinin ihtiyaçlarını temin için çarşıya gitme ihtiyacı hissetti kendisinde.
Oğlunun evden çıkıp gitmesinden bu yana içi içini yiyordu. Vakit akşama doğru yaklaşınca Cahiz elleri erzak dolu olarak eve geldi. Annesinin gözleri adeta fal taşı gibi açılmıştı sevinçten. İlk iş olarak bu altınları nereden aldığını sorunca Cahiz annesine mütebessim bir şekilde imada bulunarak ‘’ tabağın içindeki kâğıt parçalarından diye ‘’ cevap verdi.
Sonuç: Neymiş efendim! Rızkı veren Allah’mış. Demek ki rızık korkusu gütmek kuruntu yapmak ve boş yere yürek burkmaktan başka bir şey değilmiş vesselam…
Kalemdâr 2.12.2014
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.