Aşk cennetin dilinden bize kalan yegane hatıradır. -- bulor
kiraz_kuşu
kiraz_kuşu
@kiraz-kusu

Rehavet

1 Aralık 2014 Pazartesi
Yorum

Rehavet

0

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

425

Okunma

Rehavet

Hiç gitmediğim Avrupa’ya, ziyaret etmediğim aşıklar kentinde, bir otelde sigaranı içerken hayal ediyorum seni. Odada kesif bir duman, panjurlar kapalı. Kıyafetlerimiz ve eşyalarımız ortalığa saçılmış. Masanın üzerinde geceden kalma birkaç boş şişe ve iskambil kağıtları var. Güneş ışınları yeni doğan günün çağrısını haber vermek için sızıyor hafiften içeri. Alt kattaki kiracının gramofonundan yükselen Edith Piaf’ın çok sevdiğimiz bir şarkısı çalınıyor kulaklarımıza. Ben müzik hafızamızı silecek diye bir an ümitleniyorum ama sen gözlerini yine küllüğe deviriyorsun. Yüzünde bir doğum lekesi gibi senden alıp götürdüğüm gençliğin sitemli küskünlüğü var. Bir odanın içinde fiziksel olarak birbirimize bu kadar yakınken aslında hem ordayız hem de değiliz. Sanki sen Çin’de ben Amerika’dayım ya da sen Mars’ta ben Satürn’deyim ya da sen Samanyolu Galaksi’sinin merkezinde ben sınırlarındayım. Bedenlerimiz milyonda bir olasılık da olsa kaç kez çarpıştı o sığ uzayda. Ardından hep aynı boşluğa savrulduk. Evrenin merkezi olduğumuz o güzel günlere geri dönebilecek miyiz sevgilim? Henüz tek kişilik bir hayata sığamayacak kadar iki kişiyiz; her adımda, her dokunuşta birlikteyiz, bu yüzden de terazinin bir kefesine yığılmakta ısrar eden ölü bedenleriz. Her yerde özgürlüğümüzün unutulmaya yüz tutmuş ferahlığını arıyoruz. Yaptığımız işi hafife alacak değilim, çünkü güneşi solduruyoruz. O kahrolası doygunluk biliyoruz ki birbirimizi terk ettiğimizde sancılı bir özleme dönüşecek. O acıyı kaldıracak kadar güçlü olmadığımızın farkındalığıyla daha az ıstıraplı bir bekleyişi yeğliyoruz. Odanın sessizliğini bastıracak şekilde birkaç tümce mırıldanıyorsun: “Bugün canım hiç dışarı çıkmak istemiyor,” ya da “kirlilerimiz epey birikti,” gibi. Gözlerimi kaçırıyorum ve isteksiz cevap veriyorum. En şiddetli kavgamızdan daha ağır bir etki yapıyor bu durum bizde. İçimizdeki bıkkınlığın hazımsızlığı! Alışkanlığın kasvetli tahakkümüne direnen son özgür parçaların serzenişi! Bu etkileşim git gide durumları ciddileşen iki ağır hastanın birbirine refakat etmesine benziyor. Ne kadar dürüst olursak olalım, ne kadar çabalarsak çabalayalım, bilinçli sözcükler, yapıcı tavırlar ve hatta içimizde devinen sevişme arzusu bile bu durumu aşmaya yetmeyecek sanki.

Paylaş
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Rehavet Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Rehavet yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Rehavet yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Bu şiire henüz yorum yazılmamış.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.