- 635 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Basit Dediğin Şey; Tüm Zorluklar
Sadakatsizliğin en büyük örneğiydi bırakmalar ama onun bile nedeni vardı. Güneşin gölgesinde saklanmanın bir nedeni vardı. Sadakatsizlik de değildi bir bakıma her şey...
O gölgeler korkaklık değildi kimi zaman; saklanmaktı. Saklanmak ve yok saymak... Siyahların içindeki ışığı bulmak kolay gibi düşünülse de zordu. Zor birkaç şeyin içinden en zoru buydu. Basitti giydiğimiz kıyafetler, çıplaklık zordu. Basitti kitaplar ama kelimeler zordu. Sadakatsizlik de bu kadar zordu aslında. Eksikmiş gibi ama fazlasın sanki. Bir tereddüt bile açıklayamıyor tüm olanları. Kuşkular içindeki büyük korkaklık da sadakatsizlikti o zaman. Basitler ne kadar kendisiyse her şeyin, zor olanlar iç yüzüydü.
Bir şarkının sözleri gibi ama şarkının kendisi çok farklıydı. Elleriyle tutmak istediğim, gözlerimin görmek istediği, duymak istediklerim sadece bir özürdü. O özrü dilemek zor gibiydi ama basitti. İnkar ettiğimiz bir basitlik. Biliyorduk yani basit olduğunu...
İzlerin bir yerlerde kaldığını söylerler ama bir ize basılan diğer iz, öncekini yok eder. Bunu belki kimse hesap etmemişti. Evet, basit değildi. Zor... Zor olanları özledim ama hiçbir zaman basit yaşamadım hayatı. Neyi zordu peki?
Kaldı ki, anlatmaz kimse bunları. Ağacın dalları kadar belki zorluk; belki karıncanın kalbi kadar. Basitlik ayrı bir zorluktu. Başarılanlar sönmüş alevler gibi; yenilmiş zorluklardı. O zaman basit nedir? Basit dediğin şey; tüm zorluklar...
Burcu Örekçi
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.