- 1053 Okunma
- 0 Yorum
- 1 Beğeni
BABAANNEME MEKTUPLAR..(15)
Rodopların Asil Kadını..
Değerli Babaanneciğim....
Senin HARB-I UMİMİ olarak adlandırdığın o büyük felaketin 100.yılı..Evet bundan tam yüz yıl önce iliklerine
kadar yaşadığın bu acı 1914 Temmuz unun sonunda başlamış,ne hazindir ki içimizdeki beyinsizlerin gafleti
ile,aynı yılın 29.Ekiminden itibaren bu Aziz Milleti de yakmaya başlamıştır.Senin ifadenle İngiliz gavurunun tuzağına düşmüştür Ali Devlet...
Bir yaz tatilinde;seni Çiflikte hiddetle dolaşırken BULMUŞTUM.Biz torunlarının,meyveleri dallarından koparıp,
bir kaç ısırıkla yerlere atmamız seni çileden çıkarmıştı..Uzaktan seyreden beni fark etmemiştin bile,söylenerek
hepsini,kıvırdığın önlüğünün önüne teker teker topladın;sonra da ineklerin yem kovasının içerisine bıraktın..,
Sana hiç belli ettirmeden,bir müddet sonra yanına geldim..Gözlerin nemli idi..Belli ki zaman tünelinden çok,çok uzaklara ulaşmıştın..Sanki birini içindeki fışkıran lavlara ortak etmek istiyor gibiydin..Meyveleri bizlerin yememiz için dikildiğini,ama israfa tahammül edemediğini belirttin..Onbeş,onaltı yaşlarında genç kızken Seferberlik başladığında iki ağanı,Mahmatlı çıkışındaki Meyve Bahçesine kadar,ablan ve kız kardeşinle uğurlayışınızı;benim de içimi sızlatarak anlatmıştın..Savaş bitine dek o bahçenin meyvalarını onlar için de ısırarak yediğinizi belirtmiştin..’Biz o günlerde bir eriğin,bir armudun,bir elmanın ne kadar değerli olduğunu
öğrendik..Paranın,altının kıymetinin olmadığı günlerdi o zaman dilimi..’Kısaca ısırıp,ısırıp attığımız meyveler seni acı bir sonun başlangıcına götürmüştü..
Rahmetli Babanın,Balkan harbindeki şehadetini unutturmuştu iki ağandan ayrılık..Bu tarifi imkansız bir acıydı
akibetlerinin ne olduğunu bilememek..Birisinden Şam yakınlarından gelen ’yaralıyım’ mektubu bile sizlere ne büyük umut vermişti..Mektuplar sizler için ümit bağıydı;malesef zalimler onları bile çok gördüler..Utanmadan yüzyıl sonra açıkladılar,bu ölümsüz belgeleri..
Öğrendik ki İngilizler 1.Dünya Savaşında esir ettikleri yüzotuzbeşbin Osmanlı askerlerinin mektuplarını adreslerine göndermeyip Londra da toplamışlar,bunu bir asır sonra duyurdular...Belki de onlardan biri veya birkaçı özlemle beklediğin ağalarından olabilirdi..Zaten o esirlerin sadece yüzde yirmibeşi evlerine dönebilmişti..
Babaanneciğim çok önemli bir süre geçmesine rağmen,İngilizlerin torunları tarihleriyle yüzleşince;sizlere yapılanlardan utanıyorlar..Bu günlerde dünya gündemine bu tür haberler sıklıkla geliyor..
-Bağımsız bir Milletin topraklarını küstahça işgal ettik..
-Eğer Osmanlıyı Orta Doğudan çıkarmasaydık;Türkiye Dünyanın en zengin PETROL ÜRETİCİSİ oludu,İsrail diye
bir devlet olmazdı...
-Değermiydi?..
Bunlardan bazıları...
Umarım ki bizim bilim adamlarımız da bu yüzleşmeyi cesaretle yaparlar..
Lozanda Musul ve Kerkükü ısrarla talep eden İsmet Paşaya;İngiliz delege Lord Curzon’un verdiği cevap manidardır:’1.Dünya Savaşını boşuna yapmış oluruz...’
Hani siz bu savaşı Almanya-İngiltere güç gösterisi için yapmıştınız..Demek ki Almanlar bizi emr-i vaki ile
’Tavşan Devlet’olarak yanlarına aldılar,savaşa soktular..Kısaca Almanlar tuttu,İngilizler vurdu...GİZLİ BİR
ELİN BUNU YAPTIĞI BUGÜN GERÇEK..MIZRAK ÇUVALA SIĞMİYOR...
Sana olan hayranlığım kat,kat arttı,biliyor musun?Türkülerinle verdiğin mesajlarla işi hap gibi önümüze koymuşsun da biz farkında olamamışız...İngilizlere olan tükenmez hıncın,Limon Paşaya öfken hiçte boş
değilmiş...
Hani anlatırdın ya,Nasreddin Hocanın yorgan hikayesini..Kısaca HOCANIN YORGANI GİDİNCE KAVGANIN BİTTİĞİ
masal...Petrol Sahaları düşünce biten savaş..Unutulan Musul-Kerkük için;ihlal edilen mütareke...Paramparça edilen Osmanlı toprakları..Tarafsız araştırmacılara göre;bu savaşın cephelerdeki tek mağlubu Almanlar,savaşta kaybettikleri toprak:Sıfır...Böyle bir komedi dünya kurulduğundan beri görülmedi,tesbitlerin...
Neye hayıflanıyorum,biliyor musun?Hadi elin oğlu bizi uyandırmak istemiyor da..Bizim ilim adamlarımız neden senin yüz yıl önce bildiğin bu hakikatleri haykıramıyor?Ona şaşıyorum..
Yüce yaratıcı insanın içine öyle bir nesne yerleştirmiştir ki,onun gerçekleri haykırmaması imkansızdır,bir kaç nesil sonra da olsa hakikatler itiraf edilir,vicdanlar suskun kalamaz..Galiba bu zalim ulusun torunlarından
senin bizlere haykırdığın gerçekleri daha çok duyacağız...
Bu Büyük Felaketin 100.yılında bunları hatırladımm..
Mektuplarım sürecek...
VİCDAN...
gizlen
kaç fark edilmediğin yerlere
bir daha istersen
yum gözlerini gerçeğe
kabullenme
reddet
kutlu bir ışık var
benliğinin derinliklerinde
harekete geçer
anlardan bir an
erken
ya da geç
sen istemesen de
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.