RAHMİYENİN ....TÜRKÜSÜ ...AKŞAMI BEKLERKEN SABAHA... GEÇ KALDIK EYVAH EYVAH..İLAÇ NEYE YARAR ŞİMDİ.....

• 29 Kasım 2014 Cumartesi 01:12:17

RAHMİYENİN ....TÜRKÜSÜ ...AKŞAMI BEKLERKEN SABAHA... GEÇ KALDIK EYVAH EYVAH..İLAÇ NEYE YARAR ŞİMDİ.....
Yıl 1976 o sene havalar öyle cabuk ısındı ki heç sorma...köyün çeşmesinden çıkan buhar ve daha şubat ayında damların başında çocuklar misketleriyle oynamaya ...kürt yusubun duvar dibinde köylüler güneşlenmeye başladılar...sirli şalvarının peyiğindeki tütün kırıntılarını eliyle toplayıp cığara kağıdını diliyle ıslatıp sıgarasını sarıp tütüttü....kimler yoktuki duvar dibinde...çütcü Sadık,Deveci,hakalmazın oğlu Abdulla,tortorların Rıza...zekeriye....Bikköğ....Mıstalı...Cıkıka...Ataş ağa.....Kar çok güzel yattı dedi: Sirli.. ekinler köcek köcek çok iyi olacak dedi...çoban tutmanın zamanı dedi Ataşağa erkenden konuşup hesap keselim dedi....geçen yıl perişan olduk dedi...
Mart ayının onu olmuştu davar erken çıktı o yıl...kangallar üç dört kanat oldu....yemlikler çıkmaya başlamıştı havalar çabuk ısındı...yol kenarlarında madımaklar üç dört kanat olmuştu...madımaklı pilav yapmanın zamanıydı...Rahmiye de madımağa gitti o günü...yanında Avni gilin Gülay...Nezaket...rıza gilin Zeynep. Asiye..Aliye.....bir sürü arkadaşları vardı...kanlı piyere doğru gittiler...ikindi vakti geldiler...yolda şakalaştılar...türkü çağırdılar....evin kızı olmuştu artık Rahmiye getirdiği madımakları yıkadı pilav yaptı....artık yemekleri kendisi yapıyordu..ama ekmek pişirmeyi beceremiyordu onu anası Hacöğ bacım yapıyordu...ellerine gurban olam kız dedi...anası ne kadar güzel olmuş pilav dedi...inekleri de erken doğurmuştu...ayranda boldu....doyası madımaklı pilav yediler....haftaya da yemliğe gideceğiz dedi....anası yemliğe daha erken kızım dedi...yoh ana dedi...salmanın Fatma bacı bir etek getirdİ...ağ gedikten ...hörküç tarafında çokmuş dedi....neydersen et kızım dedi anası ...rahmiyenin uzun saçlarını okşadı....
Rahmiye artık büyümüştü...ilk okuldan sonra okumamıştı...boş ver okuyupta ne olacak demişti...içinden...boyu uzamıştı...saçlarıda nasıl uzundu...sürekli aynanın karşısında saçlarını savurarak tarardı...malatyadan Ali seydi abisinin aldığı sarı tonlu çok sevdiği gömleğini ve yengesinin verdiği açık renkli hırkayı giyerdi çeşmeye giderken....o gün de öyle yapmıştı...kooparatifi çalıştıran A..Ş...kendisine hep gülümseyerek bakardı...onun gülümsemeleri ve dikkatli bakışları o kadar hoşuna giderdiki....çeşmeden sularını doldurup kalktığında gözünün altından saçlarını savurarak bir baktı..A..Ş..birşeyler işaret eder gibi olmuştu...suya ihtiyaç yoktu ama onları çamaşır kazanına boşaltıp....gene çeşmeye gitti ...tam suları dolduruken A..Ş.. Göz göze geldi...A..ş...Rahmiyeye ne güzel gülüşlerin ..saçların var dedi...Rahmiye kıp kırmızı olmuştu..ilk defa birisi kendisini beğendiğini söylüyordu....suyu alp uzaklaşdı....güldü kendi kendine suyu götürürken...A.ş...söyledikleri belki yüz sefer aklına geldi...gülümsedi...aslında kendiside onu sever gibi oluyordu...hep çeşmeye giderken koop...kapısının önündeyse döne döne bakardı...bir gün kendisine çeşmede bir kağıt uzattı A.ş...Rahmiye avcunun içinde sıka sıka...sularını alıp gitti eve....bucak damında mektubu okurken anası Hcöğ bacım sesleni..Rahmiye diye...yarım kaldı okuması....sonra fırsatını bulup bitirdi mektubu...çok güzel yazmıştı A.ş....Rahmiyenin çok hoşuna gitti....sonra hep konuştular gizliden bir birlerini sevdiler...
Rahmiye...banyo yapmış ..saçlarını kuruturken....arkadaşları çağırdı...hadi kız yemliğe gidiyoruz dediler....yarım yamalak saçlarını kuruttu taradı aynanın karşısında...gülümsedi...anasının şalvarını geydi...çok hoşuna gitti...çıhını aldı garaca yolunda...arkadaşlarına gavuştu....onlar şakalaşıyordu...yetişti kendiside şakalaştı hep aklında A.ş vardı ağgedikten aştılar....hörküçte yemlikler kocaman olmuştu herkes çok topladı Rahmiyenin ki azdı....Gülay güldü üzülme dedi...bir tutam yemlik çıhınına attı....aha seninkide çok oldu dedi güldüler eğşlendi,ler A.ş sürekli rahmiyeye baktığını hep biliyorlardı...Mlatyadan kanovçe aldım Makara aldım gırlet yapıyorum dedi arkadaşlarına...ooo yakında düğününde olur dediler...güle eğlene yola çıktılar hörküçten...bulutlar kaynıyordu ha yağdı ha yağacak...gelirlerken hava güneşlikti....
Ağ gediğe varmışlardı ki bir yağmur başladı aman allahım nasılda yağıyordu....boş bir çıhını başlarına çektiler...ayakkabıları çıkartıp eve geldiler ama çok yorulmuşlardı....Rahmiyenin başı çok ağğrıyordu....anası ben sana getme kızım dedim sen dinlemedin diyordu....üç gün yattı rahmiye ataşlar içinde yandı....anası süt b,işirdi gece kalktı ..Rahmiyenin dudakları mos mor olmuştu...Eyüp çavuş dedi...anası...babasını uyardı gızın durumu eyi değil dedi....Eyüpte kalktı uykulu uykulu gece saat 3 tü ...baktıki rahmiye tir tir titriyor...elleri buz gibi....hayırlısıyla bir sabah olsa dedi...erkenden Argovana gedip Aliseydi abisine telefon ederim Malatyaya doktora götürürüz dedi....sabah gedip telefon etti akşam abisi Muhsin geldi...alıp Malatyaya götürdüler...Devlet hastanesinde tanıdık doktor vardı...muayene etti....Menenjit dedi....bunu hemen Adıyamana götürün şimdi dedi...orda beyin tomografi cihazı var...ona göre hemen tedavi gerekir dedi....Aliseydi...rahmiyeyi taksi ile eve getirdi....şimdi geç bu saatte araba olmaz sabah erkenden götürürüz dedi...ilaçlarını verdiler...rahmiye sürekli istifar ediyordu....gece çok fenalaştı ...ateşler içinde yanıyordu....sabah yakındı ... erkenden yola çıktılar...hastaneye varmışlardıki rahmiyenin durumu gittikce ağırlaşıyordu...şuuru yarı açıktı yarı komadaydı...tedaviye hemen başladılar ama durumu düzelmedi...bir ara abi beni kurtar diye ağlar gibi oldu Aliseydi abinin elleini sıktı...komaya girdi ve o gün sabaha karşı cansızdı artık rahmiye buz gibi olmuştu...ölmüştü artık....takvimler 10 Nisan 1976 yı gösteriyordu........Alıp köye getirdiler bir ikindi vakti korna sesleri..feryatı figan....daha 16 yaşındaydı Rahmiye sabaha kadar başında ağıtlar yaktılar... ...göğce bacının ağıtları ve deyneğe takılan siyah bir bez parçasıyla yolcu ettiler...abisinin besteledi ağıtını... akşamı beklerken sabaha geç kaldık eyvah eyvah...ilaç şimdi neye yarar geç kaldık eyvah eyvah....eyvahki ne eyvah.....ağlamayan kalmadı....o gün.....yürekler dağlandı ceyizinden...dolaklarını örttüler yüzüne... gurumuş bir sümbül çıktı çeyizinden aldıkları örtünün içinden.....acılar ve acı hepimizin......rahmetle anıyoruz nur içinde yatsın....