- 449 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
UYANIŞ
Bu aralar bir hikaye yazıyorum.Kendi yaşanmışlıklarımdan,çevremde gözlemlediklerimden,olup bitenlerden,dinlediğim insan öykülerinden,büyüklerimden öğrendiklerimden,küçüklerin yaptıkları hatalardan,içinde gerçek insanlar olan bir hikaye.Bilmiyorum;belkide kendi hayatımı yazıyorum.”Ah İnsanlar ne tuhaflar “diyorum her satırda.İçimi garip bir his sarıyor o anda.Nasıl tarif etsem; buruk bir kırgınlık,yarım kalmış hayaller,bir parça yalnızlık,bazende yolunu kaybetmiş ama hala bir yerlerde umutlu
İçimizde saklı kalan güçleri olan varlıklarız biz.Hepsini zamanı geldiğinde bir bir çıkartıp varlığımızı hissederiz.Benim hikayemin bir kahramanı yok;aslında varda yok;çünkü diğer insanları yok saymak olur bu.Yinede bir kahraman varmış gibi yazacağım.Kendisine bir isim bulamadım.Bu zaten bir taslak tıpkı hayatımızın kalemini elimize aldığımızda karalamalar yaptığımız silip yeniden yazmamız gibi.
Yaşamak;yaşamımıza anlam katmak,bir hayat kurmak azlığı çokluğu,eğrisi doğrusu ile.Kendimizi bulmak,bulduğumuzda ise olduğumuz gibi kalabilmek.Ne kadar da basit aslında.Yapmak istediğimizin bu olduğuna inandığımızda çok daha basit.Artık anlatsın bence var olupta olmayan kahraman…dünyanın üzerinde zerre kadar görünen ama kendini kocaman gören insanlar,sizi hep uzaktan izlerim,bakarım neler yaptıklarınıza sonrada kendime dersler çıkartırım.Ölçer tartar biçerim.Yanlışlarım tecrübelerim olur.Tabularım da yoktur öyle.Yaşamak istediğim gibi yaşamayı tercih etmişimdir.Zamanı ansızın durdurur bazende yakalayamayacak gibi hızlandırırım.Dünyadan çok kafamın içinde yaşarım.Onun ağırlığına kapılırsam yok ederim kendimi çünkü.Hayallerin masumluğuna,masmavi gökyüzünü ilk gördüğümde inandım.Düşüncelerim vardı,yapmak istediklerim;fakat hırslarım kıskançlıklarım yoktu.Biliyordum ki hırs kalbi beyni öldürür.Ben ikisinde yaşamasını ve hep benimle konuşmalarını istiyordum.Sonra bir gün gördüm ki kalbim başka şeylerde söylüyor bana.Durdum.Dinlemeye başladım.Heyecanlandırıyordu anlattıkça.Büyüyordum bana bunu öğretti.Sevmeyi de ilk o zaman öğrendim.Farklı bir şekil almaya başlıyordum.Çatışmalarım beynim kalbim ve ben aramızda hep sürdü.Kazandın mı diye sorarsanız hala bir yanıtı yok.Acıttı da bazen.Düştüğümde kendi başıma ayağa kalkmayı da böyle böyle öğrenmiş oldum.İnsanlar! karşılarındaki kim olursa olsun kendileri de aynı hataları yapmış olsalar dahi hep bir yargılama gücünü bulurlar.Neden mi? suç bastırmak her zaman daha cazip geldiğinden olamaz mı.Ben kendimde görmediğimi başkasında aramamayı da böyle buldum.Susturulduğumu düşünmeyin sakın sadece kendime sahip çıkmayı tercih ettim.Yalnız olacağımı bilsem dahi sonuna kadar gitmeyi,direnmeyi,sabretmeyi öğrendim arkama dönüp baktığımda pişmanım demeyim diye.Hiçbir zaman yanıltmayı düşünmedim.Boşluğa düştüğüm elbette oldu;ama kimseyi kandırmak yada utandırmak olmadı amacım.Kendini ispatlama çabası,kırıldığın yerden kırma isteme yada aklınıza ne geliyorsa diyebilirsiniz.Çok geçmedi bununda bana göre olmadığını anladım.Yapamazdım ben.Sadece kendimi kandırmış olurdum.Dedim ya hırslarım olmadı hiç.Suçlu hissetmek,suçlanmak anlaşılması,sindirmesi çok ağırdı.Şimdi böyle düşünmüyorum gülüp geçebiliyorum bile. benliğimi tanıdım arayışlarım bitti.Fazlasıyla büyüdüm.Olgunlaştım.Mahçup olduğum ne varsa hepsi benim değerim.Onlarla birlikte oldum ben.Yoksayamam.Hayat bana çok şey öğretti.ömrümün sonuna kadarda öğreneceğim ta ki durma zamanı gelene kadar.Şarkılar dinlettirir bir ıslık çaldırır bazen de derin bir sessizliğe açar yelkenlerini hayat.Kanunu bu.İnsana dair ne varsa hertürlü duyguyu yaşattırır.Bende yaşıyorum..her seferinde yeni bir uyanışla..
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.