Acele Gitmek Gerek
-Taksi...
Beyefendi, benim acele hava alanına gitmem gerek. 16.30 Uçağına yetişeceğim.
-Nasıl yetişeceğiz ki bayan, trafiği görmüyor musunuz?
-Şu taraftan gidin, ben hasta numarası yapayım. Bir dakika hemen başıma şu eşarbı koyup, arka koltuğa uzanıyorum. Siz de dörtlüleri yakıp, kornaya basıp ilerleyin, polis ekipleri çevirse bile beni hastaneye yetiştirmeye uğraştığınızı söylersiniz. Lütfen, ne olur. Bu uçağa mutlaka yetişmem gerek.
-Ah bayan, sizin gibiler yüzünden bu mesleği bırakacağım inanın.
-Şimdi beni bu uçağa yetiştirin de jet pilotu olun, sonra yine şoför olursunuz, nasıl isterseniz artık o size kalmış.
-Ah bayan Vallahi size iyilik yapacağım diye, suç işliyorum. Buyurun hava alanına geldik, inebilirsiniz...
-Allah sizden razı olsun. Size borcumun iki misli para ödemek istiyorum, tabi kabul ederseniz!
-Sağ olun bayan, ben hakkım olan paramı alayım o bana yeter. Gerisi size kalsın, acil bir durumda yine bir taksi tutup, rol yaparsınız. İyi günler.
*
-Kızcağızım, etme eyleme gerilerden olsun yav bizim biled. Olmazsa iki buçuk kes Allanı seversen. Biz üçümüz kucak kucağa da oturup, idare ederiz yav. Yeter ki, biletin ucunu bi görek.
-Yok amca bey yok diyorum, anlasana. Banu, güvenliğe söyle şu beyi başımdan alsınlar lütfen, 16.30 uçağına bilet diye tutturdu. Hepsi satıldı diyorum anlatamıyorum.
-Şansın varmış amca. Bugünkü 16.30 uçağına babamlar için üç kişilik yer ayırtmıştım, onlar da kardeşimin yanına gideceklerdi. Şansınız varmış ki, kardeşim yarın buraya geliyor. Şimdi aradı, biletlerini iptal etmemi söyledi. Hemen senin adına alalım o koltukları.
-Gözünün yağını yeyem be gelinlik kızım, Allah senden razı olacaktır inşallah. Aha bu benim kimligim, aha bu eşim garının, aha bu da dorunumun. Okuyacak adam olacak ya ondan gaydına acele gidiyik. Tişçi olacak, olsun hepisiniz gelin ha çürügünüz felan ne var ise bizden. Beleş haa. Hadi bize eyvallah.
-Dede yaa, daha okula bile başlamadım.
-Olsun oğlum olsun, şindiden müşteri gazanmak eyidir. Yanında müşteri getirir haa. Sen sus haa. Hadi acele gidelim.
*
-Müdür bey, bizim sınıftan geziye gelen öğrenciler on yedi kişi. Bir öğrencim dün gece hastalanmış, iki öğrencim gelmekten vazgeçmiş. Arayıp haber verdiler, onun yerine başka sınıflarda gelmek isteyen üç öğrenci geçti sanırım.
-Evet Müdürüm, benim sınıfımda o öğrenciler. Gideceğimiz yerdeki otellerde kalacak yer yok diye gelemiyorlardı, Emel Hanımın sınıfındaki öğrenciler gelmeyince yerleri takas etmiş oldular. Aman ne sevindiler bir bilseniz. Bazı öğrencilerin velileride çok ısrar edince, onları da götürmek zorunda kaldık.
-Hocam hocam, ben cep telefonumun şarj aletini evde unutmuşum yaa, ne yapıcam şimdi?
-Bir arkadaşından alırsın oğlum önemli değil. Takma kafana, keyfine bak.
-Ama hocam ya.
-Zülfü Bey nerede?
-Onu bilmez misiniz Müdürüm, Zülfü hoca nereye gitse hep gecikir. Bir gün saatinde gittiğini gören olmamıştır. İnşallah uçağı kaçırmaz.
-Böyle bir yolculukta da gecikirse şansına artık. Bu kadar güzel bir geziye gelmek için acele etseydi derim.
-Aynen müdürüm, çok pişman olacaktır.
*
-Sayın yolcular uçağımız kalkmak üzere. Lütfen kemerlerinizi bağlayınız.
*
Şimdi Haberler:
Saat 16.30 da havalanan yolcu uçağının sebebi bilinmeyen nedenle, kalkıştan bir kaç dakika sonra düştüğü ve içindeki yolculardan kurtulan olmadığı tespit edilmiştir.
<< Yani; Azrail’in işleri o kadar yoğundu ki, bugün saat 16.30’ da onları acele ile bir araya getirmesi pek de kolay oldu sanmayın. >>
Davidoff / öyküsatıcısı 22. 11. 2014
YORUMLAR
Davidoff
İşin şakası belki her şey ama, hayatta belki bir şaka değil midir Cumali kardeş :)
Teşekkürlerimle.
Davidoff
Fıkralar da, sorular gibi kalemle yazılmamış mıdır Ayşe Sultan?
Birileri yazar, birileri okur, birileri de çözüp duvarı geçer.
Başarı ise, daima kalemindir.
Sevgiyle.
Ahhh Davi! gene yapmışsın yapacağını...
gene şöyle bi silkeledin bizi vallahi,
bi kendinize gelin, bi düşünün, her işin hayırlısını isteyin ve dileyin dedin sanatsal bir biçimde...
çok anlamlı ve güzeldi hep olduğu gibi,
teşekkürler emeğine, yüreğine...sevgimle...
Davidoff
Her şeyin hayırlısını, acele bizim neyimize?
Önümüze bir takım engel çıkmışsa eğer, durmasını bilmek gerek.
Teşekkürlerimle Sev-tap.
Biz mi kaçıyoruz kader ve ölümden yoksa kovalanıyor muyuz peşi sıra?
Hükme kolay mı varıyoruz yoksa hükmedilen varlıklarımız bu kadar zayıf mı?
Yoksa çok güçlüyüz de zayıf mı görünüyoruz belki de zayıflığımızı gizliyoruz...
Çok güzel bir yazı daha kaleme almışsınız. Tabii ki her zamanki akıcılığı ve düşündürücü yanıyla.
Yüreğinize sağlık sevgili yazarım. Tebriklerimi bırakıyorum tüm içtenliğimle.
Sevgiyle kalın, sağlıcakla kalın ve mutlu kalın her daim...
Davidoff
Kim bilebilir ki böyle bir sorunun cevabını Gülüm?
Teşekkürlerimle.