GÖÇMEK..
Göçmek insanın her daim içinde sakladığı bir gizdir.. Kendine itiraf dahi edemediği..
Göçmek yaşadığı yer ve konuma göre ya törpülenir, yada köpürür içinde insanın..
Barınmak insan için temel ihtiyaçtır bu doğru, ama sadece taş ve ağaçtan sabitlenmişler içinde mesken edinmek , içimizdeki göçmek isteğini bastırabilirmi… Sadece sığınma isteği, korunma avuntusunu saklamazlarmı iç güdülerimizi..
İnsan başkasının size okumasıyla anlaşılabilir bir varlık değildir.. O kitaba ellerinizle ve yüreğinizle dokunmanız gerekir, tozunu avuçlamanız hatta üzerindeki küfü bazen üflemeniz gerekir.. Belki o vakit insanın, önce kendine sonra başka birine anlaşılır açıldığını görürsünüz.. Tıpkı çiçekler gibi … Böylece içinde göçü nasıl yeşerttiğini ve sonrada nasıl körelttiğini de anlasınız…
Çok uzakların hayalini kurarız her daim.. Tatil beldeleri mesela veya emekli olunca yerleşir yaşarım dediğiniz kasabalar, şehirler.. Veya başka ülkeler.. İçin için ve gizli kıskançlıkla bastırdığımız gitmeler başkalarının başardıklarına gıpta etmek isteği.. Bunlar hep bir kül tadı verir ruhumuza..
Sanki yaşadığımız coğrafyadan ayrılıp yeni bir diyarda başlarsak nefes almaya .. Bizim hayat dediğimiz kaos daha farklı bir yaşam sunacakmış gibi düşünürüz..
Kaçışlarımızda, gidişlerimizde, geride bıraktıklarımızda hep bu sebeptendir.. Hep bu sebeptendir içimizde göçmelere meyl edişlerimiz.. Gidersek nefes alışın tadı başka gibi gelir.. Baktığımız yerler, gördüğümüz renkler, dağlar, ufuklar hatta deniz bile başka gibi gelir bizlere.. Soluk alışımız bile başka olacak diye düşünür özlemini duyarız… Yeni bir başlangıç, yeni bir sayfa arayışı hayatımızın karalamaları arasında..
Bu belki bir yere kadar doğrudur.. Gitmeler bir yere kadar iyi gelir insana.. Geride bıraktıklarımızı arada hatırlayarak, bazen bir tebessümle, bazen ıslak bir burun çekmesiyle anımsarız… Ama maziye gömme çabalarımız da bir yere kadardır..
Ya yanılırsak ?
Ya göçmelerimiz bizi başka kaçak hayatlara savurursa..?
***************************************************************************
Uzun bir yolculuğa çıkmak geliyor içimden bu aralar.. Ne uğurlayanım olsun bir gardan, ne de karşılayanım.. Uzayıp gitsin yollar, durağım belli olmasın… Dayayıp başımı cama, kapasam gözlerimi.. Akşam ne zaman oldu, güneş ne zaman battı bilmesem.. Dalıp gitsem.. Telaşlı insanların arasına karışsam, ya da sabırsızlığı içimde yaşasam... Mesela bir şeyimi unutsam. Hatırlayıp bir ara, arayıp bulamasam.. Yağmurlu bir gün olsa mesela, gözyaşım karışsa yağmura, saçlarım dağılsa rüzgarda, üşüse ellerim, ihtiyaç duyacağım bir eli arasam…
Mevlananın göçmesi geliyor aklıma ve ara ara mırıldanıyorum istemsizce.. Gönlüme bile itiraf edemediğim ama dilimin beni yalanladığı şiir... !
Her gün bir yerden göçmek
Ne iyi
Her gün bir yere
Konmak ne güzel
Bulanmadan, donmadan
Akmak ne hoş
Dünle beraber
Gitti cancağızım
Ne kadar söz varsa
Düne ait
Şimdi yeni şeyler
Söylemek lazım
21/112014