- 450 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
YAŞAMIN ÖBÜR YÜZÜ......ANILARDA KALDI......HAZAN MEVSİMİNE DOĞRU KÖYÜMDEN GEÇMİŞ ZAMAN İZLERİ.....
dağının üzerinde 10 masta boyu yükselmişti....dutlar çoktan bitmiş....yapraklarına saman tozu dolmuştu.....kara yel sabaha karşı esmeye başlamış....ince saman tozlarını ....damlarda yatanların üzerine savruyordu....Malatenin şeher ışıkları solgun görülüyordu.....Ektir tarafından eşek ve it sesleri....bostanlarda ise....viran olmuş evlerden sökülen kapılardan yapılan ....yüksek sekilerde bürünüp yatanlar....yatıya doğru giden davarların cıngırak sesleri....çobanın köpeklerinin....oraya buraya koşturup ....sürüden kurda kaptırmamak için....ara sıra çömelip....arka ayakları ile boyunlarını kaşıyıp...uyuşukluklarını attıkları....bri mevsimdi....Güney tarafından ve köy altı harmanlığında.....ver ,ver ,ver sesleri ve patos çeken motorun ve patosun vuğ vuığ vuğ sesleri....bir birine karışıyordu.....ara sıra patosun boğazına kaçan....taşın....çıngısı ....ta ötelerden belli oluyor....tak tak tak....sonra vuğ vuğ vuğ sesleri ile tamamlanarak....tehklikenin geçtiğini belli ediyordu.....ver ver ver sesleri....Hasan şıhımın oğlu Battalın sesiydi...yıl 1977 Güneyde harman veriyorlardı.....patostan çıkan buğda sıcacıktı.....samanın ince tozu.....meminin üzüm bağına doğru....savruluyordu......Kasım ver ver ver diye haykırması....yarısını kayıp etmiş....hilal ayın ışığında....köye ulaşıyoırdu.....davarların cıgırak sesi......koçların.....salım yaklaştığı için....koyunlara başları ile hızlı hızlı vurmaları ile sürü....sürü tedigin şekilde....darma dağın olmuş.....çoban ise....oturmuş....ayaklarındaki....bıtrakları temizliyordu....itler ise ....gece yoruldukları için...şafağa yakın ....başlarını yere atıyorlardı.....ne de olsa sürü artık çobana emanetti.....Bostan tarlasında karpuzlar ise ....hammı ...olgunmu olduğunu belli edecek kadar büyümüştü.....bir hengama gibiydi.....hazan mevsimine giriş.....devlük vaktinin yaklaştığı.....bulgurlrın kaynatıldığı.....şeherden alınan yeni şapka ve şalvarı giyip....köyün içinde....Kürt yusubun.....deli mamoğun duvar dibinde ....sohbet etmenin...zamanı yaklaşıyordu.....ektirli alişen....tahannebi üzümlerini....kendi küfletinden önce....Yukarı sülmenlide....Memöğün dükkanının önünde .....ikili birli....bir mucur buğdaya ....iki kilo tahannebi üzüm satmaya getirmişti.....iki godafa üzümü vardı.....Asmacalı veremli Haydar is.....heğbesinde .....iki teneke bekmez ile ....eşekten inmeden kapı kapı dolaşıyordu.....kiloğsü....iki lira......kınıklı osoğ .....Haceylin turanın kapısındaki...dutun dibine konaklamış....hıyar hıyar diye bağrıyordu.........Harmanlar kalkınca....mucur mucur buğda ile.....Pisküvit sucuk şölni vardı sanki....mekan yıpranıyor....zaman ilerliyor.....bir hengama gibi.....her şey mevsimini buluyordu......hayellerinizi ....çalıştıra bildiysem ne mutlu bana.....en derin sevgi ve saygılarımla....HAZAN MEVSİMİNE DOĞRU.....KÖYÜMDEN....GEÇMİŞ ZAMAN İZLERİ......DEVAM EDECEK....SAYGILAR EFENDİM....
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.