- 847 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
ESKİDEN NE KÖY DÜĞÜNLERİ VARDI...EKTİRLİ.... DAMAT YUSUBU ZİYANIN...YUKARI SÜLMENLİDE.... DİLLERE DESTAN DÜĞÜNÜ..
ESKİDEN NE KÖY DÜĞÜNLERİ VARDI...EKTİRLİ....
DAMAT YUSUBU ZİYANIN...YUKARI SÜLMENLİDE.... DİLLERE DESTAN DÜĞÜNÜ..........
Yıl 1967....ekinler bereketli....ambarlar dolup taştı...yazı yaban...insan dolu....genç kızlar...gelinler....genç delikanlılar...yaşlılar yollarda....gece yarısı...sabah seher vakti...çüüüş gel...ola haylada gel.. ellere galasın zoyha .sesleri...arıtlarda yankılanıyor....kimi at sırtında....kimi eşek....kimi öküzlerinin peşinde....ha gayret insanlar gan ter içinde çalışıyor....Yukarı sülmenlide Hasan çavuşun öldüğü sene....kaygana...keküç..bitrak...haldar....ekinler adam boyu....
Yusubu ziya....gülümseyerek....ekmek bişiren anasının karşısına... oturdu.....bir kaçgündür....yemek az yeyen...sık sık türkü çağıran....şeherden aldığı yeni şalvarını....şapkasını...giyip....yukarı köye gidip gelen...oğlunda bir tuaflık vardı....işe güce bakmaz olmuştu....aynanın karşısına geçip...saçlarını tarayan...oğlunu...ekmek bişirirken...karşında görünce çok şaşırdı Haccatur.....yusup....yurkundu...yutkundu...anaoğ dedi....sağa birşey söğleyecem....bana gızma dedi....ola ne değeceksin dedi....ekşili ekmeği alıp ıcak ıcak ...Yusubun öğüne attı...aşyağını...sürüp dürüp yaptı Ziya....sonra yutkunarak ekledi....Anoğ dedi ...ben yoharı köye değirmene gettiğimde...gözel bir kıza aşık oldum dedi....
Haccatur anladı....oğlu sevdalı....zaman gelip çatmıştı....o yıl anbarlar buğda dolu....15 tane de gıremse altunu var.....ola kimlerden...bu gız kim dedi.....anöğ dedi...Deli Mamoğun deyler ....onun gızı dedi....ola onun adı ney dedi....Emine dedi...yüzleri alma gibi gara gaşlı gara gözlü ....ola oğlum sağa gelirmi....konuştunmu dedi....Ziya anöğ...gaçkez göz ettim...güldü dedi....değirmende ....bağa su getirdi dedi.....Haccatur eyi dedi...yoharı köyde Filik Ali gile gedem...gonuşam dedi....
Yoharı köye....Ali haydarın...Sülöğün...Alişenin ...avradını alıp beraber gettiler....Filik Ali gile konakladılar...köyün dilindeydi....gızın göğnüde varmış. Emine de yusuba aşıkmış.....haberini aldı....döndüler......
Yusubu Ziya...tahirköyüne getti....Dımbıdının gamyonunu ayarladı....köye döndü....75 büyük kıl çuval ....buğda eledi....doldurdu....yaşlı gamyon yanaştı....çuvalları doldurdular.....Ali haydar....Çatal gafa...Sülöğ...Alişen....Garb ağa....şaştılar....ula bu ne gadar buğda....dediler....Haccatur ...15 tane de gremse canına gurban olsun dedi....eşiden şaştı.....
Dımbıdının yaşlı gamyonu...ağır yükün altında....iki gat olmuş....insan misali....baz gölüne doğru yol aldı....ikide bir....yükü ağır olduğu için ...Bızzzzzzıtttttt ,Dııızzzııııııttt, sesi geliyordu....Yusubu Ziya şöfor mahalinde....bıyıkları bükmüş...şalvarı geyinmiş..eline tespiği ..Malatya...gantarcı garacına yanaştı....sağ yap...sol yap sesleri arşa çıkıyordu......yusubun ....yükleri boşaltıldı zor bela.....
Ali Haydar...elinde şillan çubuğu....5 tane geçiyle....hasan şıh gilin gapıdan ...köyün içine doğru gediyordu....Hasan şıh ...bikköğ....Mıstalı....Hakkalmazın oğlu Abdulla...şaştılar bunlar satlıkmı dediler....Yoh dedi Ali Haydar...Damat Yusubun düğünü için...kesilecek dedi....Hasan şıh ...Ne dey ula....bu gadar geçi kesilirmii dedi...şaştılar...iki tanede evde var...gelinin ayağına kesilecek dedi....ula bu Haccatur ne gadar zenginmiş deyi...ilndiler....Hakkalmazın oğlu abdulla...Haccaturda çoh altun var dedi....
Değirmene varmadan ...Deli mamoğun dama görkemli bir bayrak.. ve....direğinde goca bir elma...bayrak dalgalanıyı....Ektirden Halime....Haccatura...bizim Mahap davulcu....davulu ayarladım dedi....Davulcu mahap...zurnacı Gebikli Mecdin....davulun sesi İsaköyden duyuluyor....nefis bir sonbahar...günü...ekim ile kasım arası....şerbet...et...para su gibi....Davulcu mahap hem davul çalıyor hem damat....yusubun saçtığı paraları topluyor...Zurnacı ise...yanakları kızarmış....ensesi şişmiş...zuransından ...ha bire şorik akıyor....vur davulcu davulu dedi...Ali filik...sirli....dede çavuş...Ataş ağa....dükkancı Vela....mıstalı....Ali filik...tıs tıs deyip mendili bacaklarının arasında sallayıp...iki kat oluyor....Hasan şıh....ula şu ali filiğe bak...ne güzel oynuyu....sanki heç gemiği yok dedi......
yemekler döküldü....şerbetler...içildi....geçiler kesildi....tam üç gün....üç gece....davul zurna sesi kesilmedi.....mehrisi yazıldı....tam 4 sayfa....guşkana...çatal kaşık....ganöğçe yastıklar.....neler neler....Yusubu Ziya ...şeherden....tam dört sandık almıştı geline......tıka basa dolu.....eşşeklere çattılar...sandıkları....herkes şaştı...gören hayran oldu.....
Böyle bir düğün görülmemişti.....yediler ....içtiler....ektire çoh gelin verdik....çok gelin geldi...emme...böyle bir düğün...ilk defa oluyordu....ektire çaput top oynamaya gederken....susadığızmda ...bir tas su veren....köylümüz....artık Hacca turun kapısında gelindi....Emine ablamız.......ama bu evlilik iki ay sürmüştü.....Yusubu Ziya....neydem gadoğ....anöğüm....çimerken...sırtını öğelemedi...diye..Emine ile ..evlilik bozulmuştu.....ama olsun dillere destan bir düğün yapılmıştı.....çok masraf edip çoh yoruulmuştu....felek mutluluğu çoh gördü Yusubu Ziyaya....ondan sonra heç evlenmedi...feleğe küstü....anöğü bu dünyadan göçünce....içine gapandı....eriyip getti....sefil bir şekilde ....bu dünyadan göç etti....kendisine allahtan rahmet diliyoruz.....evet hayat akan bir ırmak misali.....kenarında söğlenen türküler ise...hem ağlatır hem güldürür.....dostlarıma.....geçmiş anıların unutulmaması....kültürümüzün yaşanması....hatırlanması amacı taşıyan....bu hikayeyi...saygı ile sunuyorum....eleştiri...eksiklik....ve görüşlerinizi saygı ile başım üstüne alıyorum.....saygılarımla....
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.