- 2007 Okunma
- 9 Yorum
- 1 Beğeni
GEÇMİŞ GEÇMİŞTE Mİ KALIR ?
Geçmişin izlerini ne yapsam silemiyorum diyorsanız ?
Bir an düşünün tıpkı benim gibi elimizde bir silgi olsa ve silebilsek istemediğimiz olayları, yaşadığımız anıları...
Evet evet sizleri duyar gibi oluyorum. " Ne güzel olurdu"
Bence hiç de güzel olmazdı. Beni ben yapan kimliğimi ortaya çıkartan yaşadığım o acılar, üzüntüler.
Mesela annem babam ayrılmasa şu an evlatlarımın yaşadığı sıkıntıları anlamaz onlara ters tepkiler verebilirdim.
İhaneti görmesem belki de insan görünen kurtlara kapılıp yüreğimi verebilirdim.
Ayrılığın sonuçlarını getirdiklerini bilmesem, ayrılıkmak isteyenlere bunun sonuçlarını anlatamazdım.
İkinci baharı yaşa diyenlere ikinci baharı yaşamanın mümkün olmadığını anlatamazdım.
Dım..dım...dım....
Hayat işte böyle bir şey...
Bir kadınsan silmen gereken tek şey yüreğin! Başka bir şey değil. İşte yüreğini sildiğin zaman oh bir rahat ediyorsun ki hayata bir güzel bakıyorsun.
Geçmişi silmeyelim...Silmeyi düşünenler sizde benim gibi bir kazandıklarınıza bakın.Sonra da kaybettikleriniz pişmanlıklarınızın sizi nasıl şekillendirdiğine.
İşte hayat aslında hiç bir zaman diploma alınamayan bir okul.
Geçmişi geçmişte bırakıp, günümüze pay çıkarılması ise karnemizdeki yıldız.
Buyrun size bir silgi...
Neresini isterseniz silin....
Ama şunu da unutmayın. Silinen her anı size bir acı olarak geri döner!!!
YORUMLAR
Sevgili yazar arkadaşım,kimse ne geçmişinden kopabilir,ne yaşadıklarını unutabilir.Eğer unuttum diyorsa bil ki unutmak istiyordur ve unutmuş gibi yapıyordur.Çünkü buyurduğunuz gibi bizi biz yapan aslında öyle ya da böyle hayatımızda yer alan insanlar ve izleri.Hepimiz hepimize teşekkür borçluyuz aslında zira onlar olmasa biz bu kazanımlarda olmayacaktık.Güzeldi esenlikle...
Semiray Emre tarafından 1/7/2015 6:27:54 PM zamanında düzenlenmiştir.
Hayata, enteresan bir yaklaşım.
Bu yazıyı okurken,
''İnsan neden hep acıları kaleme alır da, mutluluklarını es geçer, kendine saklar acaba?'' diye düşündüm.
Galiba,
güzellikleri paylaşmayı çok sevmiyoruz. Ya da, ihtiyaç hissetmiyoruz.
Acılarımızda, kötü anlarımızda, daha çok arıyoruz yanımızda destek olacak birilerini.
Güzel kaleme alınmış yazı.
Nurefşan.
Güzel şeyleri yazamıyoruz mu yoksa karamsarlık kapısını aralayınca güzel şeyleri mi yaşayamıyoruz.
Sen en güzel analiz yeteneğine sahip olan arkadaşlardan birisin...Bu aralar bizden sohbetini esirgesende :( kabuguna çekilsende bu yeteneğini hep sevmişimdir.
Güzel yazılarda buluşmak üzere ...diyelim o zaman...
Teşekkürler Gökhan bey..
silmek o kadar kolay olmuyor iç içe....ne sesi nede görüntüsü kayboluyor...düz yazıdada farklısın biliyormusun saygılarımla
Nurefşan.
Nurefşan.
ben silmeyi dilemem, yada istense de silinemeyeceğini bilirim. Silgin sende dursun arkadaşım o temizlikten çok leke bırakır... Anlamlı yazıya tebriklerimle. Sevgimle Nur'um :)
Nurefşan.
Öncelikle hayata dair kaleme aldığınız bu çok anlamlı makalenizi gönülden kutlarım..
Geçmişimiz bizi biz yapan değerlerdir o yüzden geçmişimizi silmek kendimizi yok etmek demektir..
acısıyla tatlısıyla hüzünleriyle kederleriyle ve mutluluklarıyla hepsi bize aittir onları asla hiçe sayamayız..
hayat bir okuldur bazen başımızdan geçen en kötü anlar bile yarınlarımız için bizim için en olumlu hatalarda olabilir..hayr da şer de bizler içindir önemli olan onlardan almamız gereken dersleri alabilmek..hayata her zaman pozitif bakabilmek...başarılarınız,kaleminiz daim olsun..saygılarımla..Ziya Var
Fazlasıyla sorgulamak, geçmişi kerelerce yaşayıp keşkelere atıfta bulunmak. Çok sık yapıyorum, ah ne kötü bir huy. Ve şu da bir gerçek ki, bizi biz yapan yaşadıklarımız, yaşadığımız tecrübeler ve hissettiklerimiz.
Ömrü boyunca farklı yollara sapmış biri olarak ki hep de mecbur hissetmişimdir o kadar çok kayıp verdim mi: Gerek maddi anlamda gerekse manevi anlamda. Hele ki aralıksız mantığın ve duyguların çelişmesi hep zora sokmuştur seçim yaparken. Özellikle mesleki anlamda hep iç sesim yönlendirmiştir beni. Şimdi sahip olup elimden kayıp gidenlere bakıyorum da...Bakıyorum sadece ve bastırdığım onca duyguyu, yaşadığım onca haksızlığı ve hak etmediklerimi elimden geldiği kadar kağıda döküyorum.
Kaderi değiştirmek ne yazık ki mümkün değil daha doğrusu değilmiş de yeni yeni vakıf oluyorum buna. Ve yaşıyorum payıma düşeni, mecburum da. Şükretmeyi öğrendim artık ve yetinmeyi de. Yine de ne istekler bitiyor ne de hayaller.
Anlamlı ve içtendi cümleler ve bir o kadar benden. Güzel yüreğine sağlık sevgili Nurefşan.
En içten sevgimi ve sonsuz selamlarımı gönderiyorum sana. Kabul edersin, değil mi...
Sevgiyle kal, sağlıcakla kal ve hep hep mutlu kal sevgili arkadaşım.
:))
Nurefşan.
AYNEN ÖYLE İÇTEN ÖYLE SAMİMİ ÖYLE BİZDİ...
TEŞEKKÜRLER EDERİM SEVGİLERLE
Tarih, bir milletin hafızasıdır. Geçmiş de bir insanın veri bankası. Silmek zaten imkânsız da, geçmişe bakıp bakıp iç karartmak da bir o kadar manâsız. Yaşama inanmayı güçleştiren bu yaklaşım, geleceğe ve bizim dışımızda var olan döngüye de inanmayı güçleştirir, hattâ ortadan kaldırır. Geçmiş yaşanmışların insanı bilgeleştirdiği doğrudur. Anlamayı, idraki kolaylaştırır geçmiş ve acılar. Hoştu yazı.
Nurefşan.
Sevgili Nurefşan, geçmişi istesek de silemeyiz çünkü biz biz yapan geçmişimizde yaşadığımız acı, tatlı, adaletsizliklerdir bizi biz yapan.
İnadına silmiyorum ki bugünlerin değerini bileyim/bilelim.
Tebrikler, sevgimle