- 904 Okunma
- 3 Yorum
- 1 Beğeni
Vazgemiyorum senden
Her defasında sen aradığım kişisin seviyorum diyordun. Seviyorsan nasıl bırakıp gidersin madem seviyorsun madem ben sana hiç kötü bir şey yapmadım niye bırakıp gidiyorsun o zaman madem yüreğin hala benim aşkımla dolu nasıl beni bırakıp gidebiliyorsun sevdamızı nasıl bitiriyor bu gücü nerden buluyorsun sen hiç yüreğinin sesini duymamışsın demi kalbin bırakma onu diyorsa bırakamazsın ne kadar güçlüsün ,helal sana ben senin kadar güçlü değilim seviyorsan ve aşkın yanında yoksa gecelerin geçmek bilmez gündüzler haramdır yaşanmaz olur hayat onsuzluk bir taş gibi gelir yüreğine oturur bu ağırlığı kaldıramazsan deli gibi özlersin özlemekten delirirsin senin deli gibi seven sadece seninim diyen biri bunları nasıl yaşar onunla birlikte olmak varken yalnızlığı nasıl tercih eder bilmiyorum yaşıyorum işte ya aşkını tercih edersin yada aşık olmamayı aşkını tercih edersen fırtınalara depremlere karşı koymaya göze alacaksın aşkını da olduğu gibi kabul edeceksin küçük hatalar yanlışlar yapabilir hele bunlar seni çok özlemektense affedeceksin dayanacaksın mücadele edeceksin savaşacaksın
YAŞAM İNSANLAR İÇİN,AŞK YAŞAMIN EN GÜZEL TATLISI, SEN AŞKI HER AN BU KADAR KOLAY BULABİLECEĞİNİ Mİ ZANNEDİYORSUN HELE KARASEVDAYI zor zor zor
Ben buralarda olmayacağım artık asla hiç bir şey eskisi gibi olmayacak şimdi severek ayrıldığın için ağlıyorsun ya biliyorum her gece nasıl ağlayacağını hıçkıra hiçkıra katıldığını o zaman ben ne yaptım diye başını duvarlara vuracaksın şimdiden hazırlıklı ol bunlara sırf başkaları mutlu olsun diye onların bulduğu birine evet de diyebilirsin unutmak için ne olursa olsun demek için ve herkes mutlu olur senden başka acıyla ortak yaşamak o zaman başlayacak çünki bu kadar çok severken başkası ile olmak içini çok acıtacak canın çok yanacak başkaları çok mutlu olacak onların dediğini yaptın diye ya sen
Boş ver ben gidiyorum artık buralardan İstanbul da yetmiyor bana bu şehirden gidiyorum bayramdan sonra o zamana kadar kalbin bana aitse hala başkası girememişse Bayramda bir kez daha şansımı deneyebilirim zaten o tarihten önce bir şey yapamam ama sen bayrama kadar bile bekleyemezsin baltalar çıkarıp şimdi bana benzeyen ne varsa parçalıyosundur şimdi hayatımda ilk kez bir kadından korkuyorum ve tek suçum var çok sevmek güvenmek ve onu sonsuza kadar mutlu etmek onun istediği gibi her şeye evet deseydim tamam deseydim 4-5 ay koymasaydım kavuşmaya ilk 45 dakika demeseydim 46 dak demeseydim maç 90 dakika demeseydim belki bugün benim yanımdaydın onu da biliyorum neyse ben gidiyorum seviyorsan karasevdalı gibi kalbin dün dediğin gibi hala kıpır kıpırsa unutmazsın beni beklersin sesiz sakin sabırla yok bekleyemezssen sabredemesen şimdiki gibi yaparsın.
Unutur gidersen gidiyorsan sevmiyorsun demektir ve unutma gerçek aşk kendine hata yapanları kendi silahıyla vurur karasevdayı başına salar vurgun yersin gidiyorum ,Bayrama kadar yokum artık o zaman buralarda olursan ve kalbin sadece yine bana aitse istersen bayramda konuşuruz görüşürüz ama istemezsen yapacak bir şey yok zaten bitti her şey aşk bitti karasevda mı o bitmez o yaşar tek başına da ben sen değilim 10 dakika evvel seni çok seviyorum seni bekleyeceğim deyip 10 dakika sonra git istemiyorum diyen konuda sadece yanlış anlaşılmak kahrolası benim hızlı yazıp kelimelerin ve cümlelerin karışması senin yanlış anlaman bunun için gidilir mi sana tek kelime yalan söyleyemem ben seni kendinden bile sakınan ben bunun için bırakılırmı . Sen yaparsın öyle bir tatlı cadısın ki bir anda dünyayı yakarsın ama şunu bil senin ben her zamanki adam gibi adamınım
Ve seni seviyorum.
Sen ne kadar köpürsen de dalgaların tusunami olsa da beni hala sevdiğini ve kalbinin çarptığını biliyorum biz tencere ve kapak gibiyiz ikimizde birbirimiz e o kadar çok benziyoruz ki ,seni ne kadar iyi tanıyorum demi inan hak etmedim bunu ne olduğunu bile anlayamadım. Bak melih Ceceli söylüyor Tenlerin seçimi ne güzeliz ne dokunulmaz gülüşümüz bir hüznümüz bir marifet her şeyi bilirken seni bilmek yani yarına yalnızda uyandırma beni ,Ama nerde olsan kokun gelir kalbime sızar .
Benim her gün çoğalan dertlerim sorunlarım problemlerim, sabır denen o muhteşem yeteneği armağan diye getirdi bana. Bu dünyada sorunlar ve dertlerin hiç bitmeyeceğini, biri bitip biri başlayacağını öğrendim. Seni de sabırla bekleyeceğim bana gelmeni yanlış anladığını anlamanı bekleyeceğim.
Yalakaların, yüzsüzlerin, yalancıların, dedikoducuların, gerçek çalışkan efendi adamların yanında. Bu toplumda adam denildiğini öğrendim. Benden hiçbir şey beklemeden. Beni sadece ben olarak seven insanların hayatımda ne kadar önemli olduğunu anladım. Bu sensin sen benim en değer verdiğim insansın
Dert, sorun, problem derken bir sürü sıkıntının altından kalkmaya çalışırken. Fedakarlık yapmanın acımsı tadını aldım. Sanki günlük iş hayatında dertler yetmiyormuş başka özel sorunlar yetmiyormuş gibi seninde anlamadan dinlemeden baltanı boynuma vurduğunu gördüm , hala dimdik ayakta duruyorsam , ne kadar güçlü olduğumdan,ne kadar inatçı olduğumdan ,hayatta hiç bir şeyden korkmadığımdan ve
Seni kaybettikten sonra yaşamanın ne anlamı olacağını bildiğimden
Vazgeçmiyorum senden
YORUMLAR
Seni kaybettikten sonra yaşamanın ne anlamı olacağını bildiğimden
Vazgeçmiyorum senden
........
bazı kayıplar vardır hayatta size kazanacaklarınızın haberci olacaktır
bazen vazgeçmek zorunda kalırsınız
yitirilmiş her şey bazen(sabrı)öğretir insana
sabrı sebatına saran insan, sol yanındaki yaranın içinde neler görür bakımasını bilirse
ne çok şeyi kaybeder de insan!
şükürden yoksundur bazen
işte!
size hayr gibi görünen şer
şer gibi görünen hayrdır ya
bundan değilmidir her tecelliye
(aşk)ile amenna deyişimiz....
bazı değerler vardır ki
taşındığı kadar kıymetlidir
taşımasını bilene...
kaleminiz kavi olsun
saygımla
sayın:burak hakan
Burak HAKAN
bazen vazgeçmek zorunda kalırsınız
yitirilmiş her şey bazen(sabrı)öğretir insana gerçek bir hikaye sabır testi
Adama çok kızgındı dostları Yıllar evvel Ankara da Mühendislikte okurken kızılayda sakarya da, karanfilde , yükselde , Tunalıda onun piyonosun dan çıkan ( Kanka dr selime )göre sihirli nağmeler Ankara da yeni bir ümit Besen yaratıyordu ama adam üniversiteli arkadaşlarını ayırmaz hep gurup çalmak isterdi hem üniversite hem müzik adam artık her gece bi Barda cafede çalıp söylüyor Ankara daki özelikle üniversitedeki genç kızların gözdesi oluyor her çaldığı cafe bar tıklım tıklım doluyordu. Adam bu arada üniversiteyi aksatmıyor o zor mühendislik derslerinide birer birer veriyordu. Günlük yaşıyordu adam yakışıklılık liseden beri Allah vergisi eşentiyonuydu biliyordu adam ne olduğunu üniversite ve müzik oba karizmada katmıştı nerede sabah orda akşam yaşıyordu adam mutluydu ciddi takılmıyor birliktelikleri çıkmaları yaşıyordu bir gün aşık olacağı kızı bekliyordu. Ve o ghün geldi bi Tunalıda çalarken bir genç kızın yaşgünüydü kapatılmıştı ogün mekan ve adam çalıp söyleyecekti orgazinatör anlaşmayı yapmıştı pasta geldi sonra kız aman allahım adamın hayallerindeki
Rüyalarındaki melekler kadar güzel her gece düşündüğü kızdı adam titriyordu happy birtdayı pasta kesilirken nasıl çaldı söyledi bilemiyordu adam en güzel en içiliş şarkılarını söyledi o gün kız ağlıyordu yanına geldi çok güzel söylüyorsunuz dedi adamda sizin kadar güzel olamaz dedi kız bir prensesti yaş gününden sonra adam artık ne yer ne içer olmuştu varsa yoksa o kız prenses kız hukuk okuyordu adam hukuk fakültesini mekan etti alttan girdi üsten girdi kıza evet dedirtti artık prenses onun aşkıydı 2side deliler gibi birbirlerini seviyorlardı her gün elele Kızılay sokakların da yükselde karanfilde Sakarya da kolejde tunalıda bahçelideydiler.
Kah AOÇ kah gölbaşı kah mogan gölü bu büyük aşka şahitlik ediyordu artık asla birbirlerinden ayrılmayacaklardı. Çocukların ismi bile konmuştu kız olursa Tauna senem erkek olursa adını prenses koyacaktı
Fakat bir sorun vardı prensesin n babası mütahit bey okadar zengindiki ve tek çocuğu vardı prenses olayı duyunca adamlarını adama saldırtmış kızımı bida görersen seni öldürürüm demiş prensesi okula şöförle yollamaya başlamıştı
Adam o sene okulu bitirdi prensesin annesi biliyore kızı mutlu olsun diye onları buluşmalarını sağlıyordu adam mühendis olmuştu artık. Memleketine gitti kısa dönem 4 ay askerliğini yaptı prenses le hergün telefon kulubelerinde konuşuyor prenses ona hergün kokulu mektuplar yolluyordu askerlik bitti perenses okulu haziranda bitiyordu mühendis olarak iş yoktu hemen bir gazinoda çalıp söylemeye başldı adam günde 300 TL alıyordu çok iyi paraydı o zamanlar şimdide öyle ya neyse 3 ay sonra prenses okulu bitirdi kaçalım dedi adama
Adam olmaz dedi gelenek göreneklere göre olsun tüm adetler yapılsın istemeye gitti prensesi mütahit baba çalgıcıya şarkıcıya ben kız vermem lanet olsun defol dedi adam ben mühendisim birdahaki ay işe başlayacam müh olarak dedi baba müsizyen değimlisin olmaz dedi.
Yapacak bişi kalmadı prenses kaçaçaktı adama Adam memleketine gitti küçük bir deniz kasabasına 1982 yılının 29 temmuzu prenses nufus kağıdınu yollamıştı adam yıldırım nikahı hazırlıklarını yaptı her şey hazırdı 2 şahit annesi biliyordu prensesin kızının adamsız olamayacağınada izin verdi babasından hebersiz prenses teyzesinin kızınııda yanına alıp o zamanların en yeni arabası 1982 model arabayla yola çıktı çıkarken aradı adamı saat 8 de çıkıyorum 5 saat dedi adam 13de buradasın yavaş kullan bolu dağı sisli cep tel nerde ozamanlar 1982 yılında adam ptt ye gitti oradan jetonlu telle şahitleri aradı nikah 15 deydi damat traşı oldu damatlıkları giydi saat 13 dü en son bolu dağından aramıştı çok sis vardı ağır geliyorlardı ama 15 e mutlaka yetişecekti Bolu da durup gelinliğimi giyecem dedi gelinliği anlatıyordu adama saat 14 oldu yok 15 oldu yok kemal sunal filmi gibi nikah memuru 15,30 da gelin gelmeyecek dedi gitti adam çıldırmıştı her yeri aradı kims e bilmiyordu saat 18 gibi kanka selim aradı şimdi dr selim aradı evden çabuk gel bolu dağında kaza olmuş hastanedeler dedi.
Adam deli gibi çıktı Boluya hastaneye vardığında mütahit baba yakaladı kızımın katili diye adam inanamadı prenses ölmüştü 800 metre aşağı uçurumdan uçmuşlardı gelememişti adama prenses baba adama habire vuruyordu arya girenlere polislere adam bırakın vursun vur beni de öldür diyordu baba çalgıçı şarkıcı müzisyen parçası diye vuruyordu adama adam hiç bişi hissetmiyordu prensesi bi kere göstermediler ona kanka selim aldı adamı kaçırdı ordan baba öldürecekti adamı adam yıkıldı bitti yaşamak istemiyordu yemin etti Bir daha asla müzük çalmayacaktı şarkı söylemeyecekti. Ve bir gün prensese gidecek duasını edecek ona gitarıyla çalıp söyleyecek ve prenses çal diye izin verirse birdaha çalacak ve o gitarı da prensese bırakacaktı.
Adam çok acılar çekti mühendis olarak işe başladı baş mühendis müdür baş müdür v vs oldu çok para kazandı yüksek mevkilere geldi evlendi 2 oğlu oldu kızı olmadı tuana senem koyamadı evlilik yürümedi bitti 2 oğlan üniversetede de müh okuyorlardı gelecekleri garanti altına alınmıştı onlar ve eşi adamın müzik çaldığını söylediğini hiç bilmediler.İşi gereği Ankaraya gider toplantıya katılır kaçarak geri dönerdi adam bir gün Ankaraya gitti adam toplantıya katıldı koşarak dönecekken acıktı bi restaraona oturdu aman allahım prensesin annesi geçiyordu çok yaşlanmıştı koştu tanıttı babası ölmüştü annesi ona sarıldı git dedi git yavruma git dua et mezarlığı söyledi gitti adam ve giderken kızılaya uğrayıp bir gitar aldı buldu prensesini tam 27 yıl sonra duasını etti ve gitarını çıkardı şarkılarını çalıp söyledi görevli günah dedi tatm dedi adam ne olu bi kere daha adam 27 yıldır ilk kez çalıp söyluyordu prenses kalktı bana söz ver dedi artık çalacaksın ve söyleyeceksin benim için çalacaksın söz dedi adam söz
Gördün mü dedi görevliye söz verdirtti bana çal dedi dedi görevli güldü delimisin be adam al şu gitarı git buradan adam gitarı baş ucuna koydu söz prenses dedi söz senin için çalıp söyleyeceğim söz
Şimdilerde adamın yakın dostları şaşkın başarılı ciddi iş adamı işten çıkınca müzüsyen kesiliyor herkesin alkışladığı kah ağladığı şarkıları çalıp söylüyordu bu güzel şarkıları bu zaman kadar neden söylememişti anlamıyorlardı
Ne bilsinlerdi prenses 27 yıl sonra ona çal söyle benim için çal söyle dediğini
Merhaba haddim olmadığını biliyorum ama yinede yazacağım. Konuyu anlatırken tekrarlarınız var ve cümleleriniz çok uzun. Arada es verin. Duyguların ifadesi çok güzel. Yüreğinize sağlık. Saygılarımla...
Burak HAKAN
Haklısınız çok teşekkür ederim.
Seher_Yeli S.ZerrinAktaş
Burak HAKAN
kısa bir yazı siz küçük kadınlara öğüt müsadenle
Bir kadını mutlu etmek için Baba gibi korumak,dost gibi dertleşmek,adam gibi sevmek gerekir.Bir kadını çok sıkar her şeyine karışırsanız boğulur mutlu olamaz çok da boş bırakırsanız uçar gider ortasını bulacaksınız Kadınlar çok duygusaldır onların önce güvenini kazanın sadece maddi ve fiziksel birliktelerde değil her zaman yanınızda olduğunuzu hissettirin bırakın ağlasınlar bırakın naz yapsınlar kadın bu bunlar gülün dikeni gibidir bunlar ve onlara nazik davranın ruhlarına hitap edin sahip çıkın adam gibi kadınınıza dünya zaten üzüyor onları bir de siz üzmeyin(ben bunları ancak bu yaşta bunca tecrübeyle anladım öğrendim siz şimdi öğrenin be çocuklar SAYGIYLA SEVİN) Çok paranız mükemmel bir işinizde olsa sevdiğiniz yanınızda değilse mutlu olamazsınız.
Burada yazıyoruz konuşuyoruz,ama çoğu geyikve şakalar tamam buda lazım stres atılıyor rahatlanıyor ama birbirimize yardım edelim dertleşelim tecrübelerden faydalanalım
Bakın=Bir çok arkadaş yollar sonra adını bile hatırlayamayacağı biri için gençliğinin en güzel günlerini heba ediyor üzülüyor sabahlara kadar ağlıyor hayattan zevk almıyor halbuki anlamalıyız karşımızdakinin gerçekten bizi sevdiğini veya çıkar menfaatlar uğruna bizimle olduğunu eğer yanlış insan ise hemen uzaklaştırmalıyız yanımızdan hani bir laf varya sizin
MUTLU EDEMİYORSAN MEŞGULDE ETMİYECEKSİN