UYANMA VAKTİİ

• 18 Kasım 2014 Salı 11:26:20

Keşke hayalimizde gittiğimiz bir şehre, sihirli bir değnek dokunsa da hayal gerçeğe dönüşse o an o şehirde olsak... Kül kedisi masalı gibi. Gece 12’den sonrası O’ndan sonrası. 12’yi geçince düşünür insan sevdiğini en çok, en çok o saatten sonra hayal kurar, en çok o saatten sonra ağlar, en çok o saatten sonra dinler kalbini içinde bulduğu aşk dolu şarkıları. 12’den önce seviyorsunuzdur, aşıksınızdır hep ama 12’den sonra kara sevda... Hatta uykusuz kalırsınız onu düşünmekten ki onun bundan haberi bile yoktur... Her şeyden bir haber 15. rüyasını görürken sevdiğiniz insan siz saf saf hala daha onu düşünüyorsunuz değil mi? Acaba o da beni seviyor mu? Acaba ona kavuşur muyum? Hatta ve hatta daha sevgiliniz bile olmayan, daha kalbinizi dökmediğiniz insanla tutup gelinlik-damatlık hayalleri kuruyorsunuz değil mi?

Hey sen! Bunu okuyanlar! Size söylüyorum. İyi dinleyin! Sadece okumakla kalacaksanız bu satırdan sonra devam etmeyin bile okumaya. Eğer yaşamaya cesaretiniz yoksa kurduğunuz hayalleri, göz önüne getirmeyeceksiniz bile. Bırakın onu düşünmeyi de kalkın ayağa aynaya bakın. Bay mısınız? Bayan mısınız? Kim olursanız olun önce bir yüzünüzü yıkayın. Sonra bir şeyler yiyin için, vitamin alın beyninize ve kalbinize kan gitsin. Sonra oturun sandalyeye ne yapıyorsanız yapın ister kağıda yazın, ister mesaj atın, ister yüzüne söyleyin... Arkanızı dönüp kül kedisi masalında ki gibi 12’ den sonra boş boş hayaller kuracağınıza önce hayallerinizi gerçekleştirmek için adım atın! Gidin sevdiğinizi söyleyin. Bağırın suratına suratına! Sonra devam edersiniz yine O’nu düşünmeye. Sizi isteyip istememek onun elinde, kabul eder veya etmez diye düşünürseniz ancak onu düşünmekle geçer ömrünüz ve devam edersiniz 12’den sonra mide krampları geçirmeye, stresten ve içiniz içinizi yemekten. Hatta yemekten içmekten kesilirsiniz zamanla. Çünkü içiniz içinizi yediği için açlık hissi duymazsınız bile. Çok ciddiyim, durumunuz vahim arkadaşım! Sevecekseniz de adam gibi seveceksiniz. Erkek adam kız gibi saklamaz sevdiğini. Delikanlı kız da saklayamaz sevdiğini fazla ama çoğu kadın susarak sever, ve çoğu kadın susarak ölür. Bazısı sevdiğinden bazısı sevdiğinin incittiğinden...

Diyeceğim o dur ki; Hayat geç kalanları hiç affetmiyor. Ve 1 saat bile değil 1 dakika sonra yaşamaya garantimiz olmayan fani dünya da ne içimiz içimizi yesin ne biz birbirimizi yiyelim. Sevelim sevilelim, gülelim eğlenelim... Bugün sevdiğinizi söylemenin tam vakti tüm sevdiklerinize. Aşık olduğunuzdur kimisinin ki. Kimisi ailesine, akrabasına, kimisi dostuna, arkadaşına küstür. Sevdiğini söyleyemeyen saklayanlarda söylesin hemen ve küs olanlarda barışsın bir an önce. Sabah uyandığınızda her şey çok geç olabilir sizin için ve bu anı, bu hayatı, bu şansı bir daha bulamayabilirsiniz. Sevdiklerinize sevdiğinizi şimdi söyleyin. Hayatı şimdi yaşayın. Tek bir ruhunuz var, tek bir bedeniniz var. Aynı şans size tekrar verilmeyecek, aynı şeyleri bu dünyada tekrar yaşamayacaksınız. Aynı ruhla aynı insan olup aynı yaşa dönemeyeceksiniz geri. Hayat Kül Kedisi masalından ibaret değildir. Çizgi filmlerde izlediğiniz masallar gibi bir dünya istiyorsanız o dünyayı sadece siz kurabilirsiniz kendi ellerinizle.

Eğer ki o dünyanızı kurarsanız O’na iyi sahip çıkın. Unutmayın ki; her masalda bir kötü kahraman vardır. Hadi! Şimdi uyanma vakti. Sevdiğini söyleme vaktidir. Sevgi dolu şarkılar söyleme vaktidir...

Ne demiş güzel ülkemin değerli bir sanatçısı;
’Hayat sevince güzel, sevince tatlı günler.
Bir kuşu kelebeği, bir taşı sevin yeter’…

Ayşe ERDOĞAN