- 755 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
Ayna Sızım
Tranvayların çanı, tünelin ucundaki ışık, şehir koşuşturmaları, okul önleri, ahşap binalar, tren istasyonları, kitapların sayfaları, ucu yanık mektuplar, sevgililerin avuçları hep aynı.
Rakı, kadehte iken beyaz, içimde ise siyah. Pilakide barbunya, ince sazın estirip getirdikleri halâ güzel. Pembe düşler tüy gibi hafifletiyor adamı. Tek direkli gemilerle gidilen uzak ufuklar cazip, alımlı.
Peki ya bu aynadaki asılı yüz neden? Neden içimin yangın yerine benzeyişi böyle? Yarım kalışım neden? Parmaklarımdaki boğumlarcasına boş bir şey işte yaşamak. Bir jonklörün yalanlarına inanmak bile daha makul. Varsıldı, yoksul düştü sol yanımdaki cevahir. Tutup bitememişlikleri saçlarından, sürüklemek arzusu. Bir kapı önüne yığılıp kaldı yarınlarım. Ne yazık. Artık her baktığımda biraz daha, ayna sızım...