İranlıların istilasında Türkiye. AHMEDİNEJAT’ın halkı sudan çıkmış balığa dönüyorlar Türkiyeye geldiklerinde. Kadınlar açılıp saçılıyor yüzlerinde kilolarca boya, rüküşlük halt safhada, bide bunların böyle rüküş ve boyalı yüzleriyle denize ve havuzda yüzerken görürseniz şaşırmayın. İnsan durup soruyor kendisine ne oluyor bu İran’a.

Ve her müzik sesinde başlıyorlar dansetmeye yer mekan hiç önemli değil yeterki müzik olsun.. Sinek vızıltısını müzik sanıp oyanayabilecek kapasiteye sahip bu insanlar...
Asena bunların yanında fos kalıyor, her iranlı kadın her iranlı erkek dans konusunda iki misli asena eder. Tabii alkolün verdiği cesaret ve AHMEDİNEJAT’dan uzak olmanın rahatlığıyla.....

Bana gelip fısıl fısıl soruyorlar, rus kadın vardır, burda kerhane vardır...

Yemeğe gelince asırlarca aç kalmışlar gibi tabağı tıka basa doldurup, ama yiyemeyip çoğunun çöpe gideceğini ziyan olacağını idrak edemeyecek kadar karışık akılları...

Evet asırlarca pek çok insani ihtiyaca aç kalmış bir coğrafyanın kabuğu kırılıyor çehresi değişiyor. Öncelikle bunu bu coğrafyaya hakim olan idari yönetimlerin daha sonrada kendi halklarını bu coğrafyaya dönüştürme gayesi içinden olan diğer ülke idaricilerin bu çatlayan kabuğu farketmeliler...

Globalleşen dünyanın değişen yüzü İran. Hoşçakal İran hoşçakal islam...

Benim memleketim nereye gidiyor. Daha dün sınıfa türbanla giren kız öğrencileri uyarıp sınıfa kabul etmeyen cumhuriyet öğretmeninin yobazlar tarafından dövülerek hastanelik edildiğini okudum gazetelerden.. Üzüldüm utandım bir cumhuriyetci olarak hiç bir şey yapamadığım için ...

Biz cumhuriyetçiler lafa geldiğinde destanlar yazıyoruz iş icraata geldiğinde fos gibi sönüyoruz....

Hoşçakal Türkiye... Hoşçakal Cumhuriyet...