Yaşarken nelerden vazgeçiyoruz?Aleyhimize dönen saat kaçı gösteriyor! ve bitiş
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
P.J. Martin: "Ölüme karşı duracak kale yoktur" demiş. Ölüm er veya geç gelecektir.
Son nefes!
Tıpkı bir yaprak gibi rüzgârın esintisinde, yaşamdan savrulup gidiyoruz.Oysa ki ölüm yaşamın başlangıç noktası doğumla birlikte var oldu.Aldığımız her nefes yaşadığımız her bisaniyesi; "yarısı yaşam ,yarısı ölüm!"için.
Her bir parçamız düzenli şekilde uyumlu işlerken mekanizmamız hareket geçer.Makinadan farkı olmayan bedenimizi ne kadar iyi kullanırsak,o kadar az hırpalar bizi hayat!
Hayat acı! Canımızı yakan nedir peki?
Gerçek ile yüzleşmek,kaçınılmaz olan ’ölüm’ün pençelerinden kurtulamayacağımızı biliyor olmamızı değiştirirmi?Yaşamımıza kaldığımız yerden devam etmekten başka çaremiz olmadığını biliyoruz!
Hesaplaşma;
Peki;Hiç ölmeyecek gibi yaşayıp,hiç yaşamamış gibi ölebilmeyi ne kadar başarıyoruz?Yaşadığınız hayatı sorguladığınızda,merhâmet ve vicdan neresinde.Merhâmetle akan gözyaşı, kainâtın sureti olan insanda yağmur gibi diriltici yağışlar nerede?! Çünkü "vicdan"olması gerekeni fısıldar insanın kulağına,merhâmet ise kalplere inen meftun sancıdır.
Hayatınızı sorgulamaya cesaretiniz varmı?
Derin rüyâlardayız ve yaşadığımızı sanıyorken birden ölüm yakaladığında nereye kaçabiliriz! bilen varmı?
"Önlem almadık eywah!Dünya’da bana ayrılan surenin sonuna geldik" bu gecelik benden bu kadar arkadaşlar! yarın görüşürüz,
evet !!!yarın o’da yanına gettiği zaman görüşebilirsin!
Hesabımız kendimizle;
Hakikât bilmediğimiz göremediğimiz kadar içimizde.
Boş ve anlamsız işler yaparak yaşamı değersizleştirdikce ölüm bize gülüyor.Belkide dalga geçiyor.
Eninde sonunda beni yaşayacaklar şu sahte yaşam sona erince kavuşacağız diyordur.
Alelâde bir insan, zamanını nasıl sarf edeceğini düşünür bilir.Akıllı insan nasıl tasarruf edeceğini.
Yolcusu sürekli değişen bir trenin içinde yolculuğumuz sürüyorken,son istasyona geldiğimizde yolun sonunda nere gitmemiz gerektiğinin kararınınefes aldığımız sürece berlirlemiştik! değişen bir şey yok ,değiştirebileceğimiz bir şeyde olmayacak.
Ruhumuzun boşluklarında hissedilir bir eksiklik yaşıyoruz.Doymak bilmeyen bedenim elbet toprak olacak.
Hayatımızın yegane gerçeği olan ölüm çok yakınımız da olabilir.
Heidegger’a göre "İnsanlar ölüme doğru kendi varlıklarının farkına varırlar"çünkü sona yaklaşırlar.
Bu farkındalık ise ölüm korkusunu getirir. Korkunun kaynağı ise hiçliktir.
hiçlik ve bilinmezlik ikisi de birbirine çok yakın kavramlar.
Ölüm, oldukça gizemli bir olgudur.Düşünür gibi olduysam da hemen kafamdan attım garip bir savunma
ama ölmek yaşamaktan daha kolaydır.Hayat bazen insanı yüzlerce kere öldürüp diriltmiyormu?
"Ama ölüm bir kere."
İnsanlar bunu bilmelerine karşın ölümden korkarlar.Beklide ölümden sonra neler olacağını bilmemek korkutuyordur.
Sahip olduklarımız! bizler ne ile yaşar ne ile besleniriz?
Bunları düşündüğünüzde dünyadaki yerinizi, dünya’yı terkettiğinizde oluşacak boşluk.Uyanmak için uyumak gerekiyor!
YORUMLAR
Ölümün olduğu bu dünyada, hiçbir şey çok da ciddi değildir aslında diyor ya kafka, bu sözü benimsediğimden beri, bitmek tükenmek bitmeyen öfkem dindi, hayat felsefem değişti, hoşgörüm ve sevgim arttı. düşünsene ölümün sadece düşüncesi bile bu kadar değiştirebildiyse, kendisi kimbilir neleri değiştirecek. eline sağlık sean. dün okudum ama yorumum gecikti kusura bakma. kurdela yakıştı yazına.
!.sean.!
Yasamin sonu olum ise.hayat cok ciddiye alincak yada cok ciddiyetsiz olunmayacak kadar zaman kavrami onemli.
Tsklr varlligina ve gelisine..
!.sean.!
Selam sevgiler h.g
!.sean.!
Saygılar.
Ölüm doğduğumuz andan itibaren başlıyor zaten?
Her gün yaprak yaprak harcanıyor yaşam...
.
Evet... Ölümden esas korkunun sebebi, sonrasının ne olduğunu bilmemek
ve de ne zaman verileceği son nefesin... :(
!.sean.!
Son nefesi nasıl verecek olmamızı bilmiyor olmamız daha iyimi;?
Bilinseydi eğer hergün ölümü beklemekten yaşamaya fırsatımız olmazdı..
Uzun ve sağlıklı ömürler..
Billur T. Phelps
Yaratan neylerse güzel eyler...
Yaşama sevinci. Ölümün önündeki en dayanıklı duvar! Ölümün yaşama sevincini yitirmiş insanları avlamak çok daha kolayına geliyor. Bunların dışındaki avlarını da kaza geçirenler arasından seçmek zorunda kalıyor ki, aslında bu tercih ettiği bir durum değil. Ama o da emir kulu! Ne yapsın? Tanrı onu öyle yaratmış...O da razı olmuş kendi ölümsüzlüğü uğruna ölümleri yaratmaya...Herkesi öldürdükten sonra, geride öldürülebilinecek bir tek kendisi kaldıktan sonra, o da yaşama keyfini yitirmiş olacak...
Öykü ve deneme dışında vaktim olursa şiir okurum. Diğer yazılara bakmam pek... Kurdele takınmasaydınız bu güzel yazıyı kaçırmış olacaktım. İyi de be kardeşim, bal gibi bir DENEME yazısı olan bu yazıyı niçin SÖYLEŞİ diye kaydettin ki? Hani röportaj kiminle?...SAYGIYLA
.
kemnur tarafından 11/16/2014 12:50:01 AM zamanında düzenlenmiştir.
!.sean.!
Yaşama sevinci öyle yada böyle kaybedilmiş olsada vadesi biten eceli gelen gidiyor.
İlk kez gelişiniz ve yorum bırakmanız mutlu kıldı.
Sizin yazıları ve yorumları okudugumda,bana yorum yapmadığınızı farkettim
o bakımdan ayrı güzel geldi..
Tşkler ..
SAygılar..
Kemnur
Sevgili Sean;
Sabah okumuştum yazını, uyanır uyanmaz!
Yorum bırakmak istedim fakat bu saate kalsın dedim içimden.
Kurdelası yanındayken yazayım.
Kimi zaman yazdığım yazılarda, okuduğum romanlarda, şiirlerde "ölüm" teması beni bütün yalanların ortasından alıyor, bütün uykulardan uyandırıyor.
Neden biliyor musun?
Çünkü haddinden fazla ölüm denen o karanlığa bir nevi o aydınlığa giden yola yolcu uğurladım.Hiçbirinin yüzünü unutmuş değilim. Ne yaşadıklarını, ne de yaşattıkları güzellikleri unutabiliyor insan.
Ne güzel bir gerçeği yansıttın cümlelerinde, şuan baktığım Ege'nin siyah dalgalarında gezinen yakamozlar gibi. Güzel yaşa, mutlu yaşa ve her şeyden çok az acılı, bol umutla yaşa...
Sonsuz,uçsuz bucaksız sevgimle :)
Tebriklerimle...
(Not: Önlem almadık eywah! diye başlayan cümlendeki eywah sözcüğünü eyvah diye düzelttirsek dört dörtlük olacak ..tekrar teşekkürler)
!.sean.!
"her nefes ölümü tadacak!"
Ölüm evet hayatın gerceği kaçış yok.
Güzel sözlerin bana güç verdi..
Bir çok harf hatam var biliyorum.. Sistem yuklemedi düzeltmeye çalıştım ama olmuyor.affınıza sığınıyorum..
Kurulada Çok tşkler.. Layık gördükleri için..
!.sean.!
ne çok rahat ne çok huzursuz..
Tşkler ziyaretinize..
Bestseller !
İnsansız dünya, ruhsuz insan gibi... Ölüm bir gerçek, lakin ölümün geçtiği metinler ,insanı uzaklaştırır kendinden. Her ne kadar gerçekler sıcak olmayacak kadar belirginken !
Art arda neden hep tekil duygular ve ölüm ?
Sorgu belli bir yerde bitmeli ki, yaşadığının farkına varabilesin.
Cümleler güzel , lakin soğuk :)
Saygılar, Sevgiler
!.sean.!
Yorumuna herzaman saygı duyuyorum herzaman önem verdim ve yerinde tespit ve yorumlar ile hep ziyaretini eksik etmedin..İiyi ki varsın. heryazdığın cümlenin altına imzamı atarım!..
Bazen kızdırıyorsamda her rengini görmeli insan dosttunun.
az önceki cevabı telden yazmıştım . espiri ettimdi:)
Kusur ettimse eğer ettimse dost dosttuna kırılır ama incilmez.
Yorumunun hercümlesini sorguladın.
Eywallah dosttum!
Sevgiler..
Hayatınızı sorgulamaya cesaretiniz varmı?
Olmaz mı hiç olmaz mı? Yoksa fazla mı irdeliyorum gidişatı? Sanırım, haddinden fazla.
Ve...
Hesabımız kendimizle;
Kesinlikle. En azından kendi adıma her zaman üstelik.
Ya, vicdan dediğimiz...Sahi, herkesin bir vicdanı var da mı ben görmüyorum?
Kimiz biz? Nedir derdimiz? Çok şey mi bekliyoruz hayattan yoksa hak ettiğimiz hayatlar değil mi bize sunulan?
Konu konuyu açtı ama irdelenen noktalar doğru tespitlerdi. Beyin fırtınasını hep sevmişimdir.
Açılımı itibariyle beğeni ile okudum çalışmanızı. Yüreğinize sağlık sevgili gönül dostum.
Sevgiyle kalın...
!.sean.!
Olene kadar..
Tsk ederim omrunuze bereket.
Sevgimle
Gülüm Çamlısoy
Sonsuz selam ve sevgimle...
:))