- 874 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
"Nereden nereye..."
Feryat edenler bir gün bir ağacın gölgesinde oturyorlarken,
feryatları gökyüzünü deldi..
Gökyüzü delindi ve ağladı..
ve ağladı..
ve hiç susmadı..
Zaten her yanları delik deşikti..
Keder geldi deldi geçti ve iz bıraktı..
Ağaç vakarlığını kaybetmezken,
feryat edenler kendi feryatlarında boğuldular..
Güneş ve rüzgar amansız eşlik ederken yapraklar nida etti..
"Nereden nereye..." dediler..
Orada bulunanlar tek yürekten iç çektiler ve gözlerini yumdular.
Oturdukları tabureler gıcır gıcır iken ruhlarının kırık ve köhne seslerini dinlediler..
Ve filmler cirit attı..
Facialar boy boy..
Siyahlar hükm edici..
Çevre demeye bin şahit gerek..
Yerler kırık ve pis..
Dükkanlar tarumar ve düzensiz..
Kuşlar göç edeli mevsimler geçmiş..
Bedbaht suretlerin ruları paslı ve gerçeksiz..
Ağaçların rengi gitmiş..
Ne yeşili kalmış ne de alı..
Ne akı kalmış ne de balı..
İki dirhem olup süzülmüşler..
Taburenin birinde fırtına Hasan oturuyordu..
Birdenbire gözbebekleri halden hale girdi..
Yaş ellisekiz..
Ellerinde aynı keder..
Gözlerinde aynı yaş..
Dilinden çıkan aynı kelime "Nerede..."
Karşı taburede şoray Fatma oturuyordu..
Gözleri önüne düşmüş loş ve boş..
Izdırap delmiş bendini..
Pamuk yüzünde izler var..
Acılarını leblebi gibi yutmuş..
Dediği tek şey "Nereye.."
Hepsinin arasında varlığı ile gözden kaçan tek bir paha biçilmez var..
O paha biçilmez de zamanın ta kendisidir..
Zaman ne dile gelir ne de durur..
Ne şaşırır ne de vurur..
Ne duyar ne de kurur..
Zaman alır ve saklar..
Zaman minnet duymaz..
Böyledir zamanın raksı..
Feryat seline kendini kaptırmış olanlar,
zamanı tanımadan yaşamış,
tüketmiş ve tükenmiş..
Aradan saniyeler geçmiş garson çayları getirmiş..
Ne fırtına Hasan,
ne de şoray Fatma vardı..
Var olan sadece,
bomboş tabureler,
amansız esen rüzgar ve
ısıtan güneş vardı..
Konçuy (Alaz Serdengeçti) - 15.11.2014
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.