- 2085 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Söylenmemiş Şarkılar (Düşüngülü Eleştiri)
S Ö Y L E N M E M İ Ş Ş A R K I L A R
(DÜŞÜNGÜLÜ ELEŞTİRİ)
‘Ölçülü mahcubiyet, kadına yaraşan
en erişilmez mücevherdir’ Kitaptan.
Mizah öyküleri kitabı yazmakta bir ilki elinde bulunduran Canan Tan, çok satanlar arasına giren ‘Yüreğim Seni Çok Sevdi’ romanının ardından bu kez ‘Söylenmemiş Şarkılar’ öykü kitabı ile okur karşısına çıktı.
Bu alıntıyı ahirete göçen sevdiklerinizi anımsatmak amacıyla yapıyorum, işçiliği güzel olduğu için değil. ‘Dualar arasında tabutumu açıyorlar. Kar beyazı kefenin içindeki bedenim, toprağın şefkatli kollarına teslim ediliyor. Günün en hüzünlü anları bunlar… Önce kocam, eline tutuşturulan kürekle toprak atıyor üstüme. Sonra da oğlum! Hıçkırıklarla sarsılan bedenini güçlükle ayakta tutuyor. İki kürek toprak… Ardından babasına sarılıyor. Hıçkırıkları, sarsılışları birbirine karışıyor. Hep böyle olun! Sarmaş dolaş, bir ve beraber… Şu gördüğünüz toprak yığınının altındaki BEN’i de aranızda yaşatmayı sürdürün.’ (s.111)
Türk ve vatan sözcüklerini unutturan Osmanlı döneminde ‘öküzümüzden sonra gelen…’ şimdiler de ise ekonomik bağımsızlığına kavuşamadığı için hâlâ erkeğin mülkiyet alanı olan kadını yazmış. Kumaşı kadınca olan Tan, dokuma tezgahının sesi olmuş, feminist izlenim veriyor demeyeceğim. Öykülerin tamamının bu içerikte olması, edebiyatın özüne ters düşüyor.
Öykülerde kurgunun ucu anı veya otobiyografiye uzanıyor, sanki öyle de gösterilmek istenmiş gibi..! Romansal biçeme daha yakın duruyor. Tan, öykülerinde ayağı yere basan kahramanlar yaratmamak için elinden geleni yapmış. Hiç karakter betimlemesi yapmadığı gibi onlara ‘GARSON,’ ‘KADIN,’ ‘CCCC,’ ‘DDDD’ demiş.
Öykülerde değişik anlatım yöntemleri deneyerek çeşitlilik sağlamış. Üçüncü tekil kişiyle anlatım yaptığı gibi benöyküsel, hatta alt anlatıcılar bile kullanmış. Kolay okunabilen işlek bir dili var. Yerine oturan her sözcüğü kullanmaktan çekinmiyor. Turgut Özakman gibi yazın kılavuzunu hiçe sayarak yazıyor.
‘Söylenmemiş Şarkılar’ın yüzde 32.6’sı diyaloglarla (2 puan) geçiyor, oldukça yüksek bir oran. ‘Yüreğim Seni Çok Sevdi’ romanında yüzde 16.5 diyalog, tam tersi olmalıydı. Sayfada ortalama 8 paragraf (2 puan) yapmış.
‘Düşüngülü Eleştiri’nin kabul kriterleri ve puanlama :
Mizah 10(puan), montaj 10, imge 8, alıntı 8, mecaz 7, deyim 7, atasözü 6, içmonolog 6, benzetme 4, bilinççakımı 4, eğretileme 3, soru 3, terim 3, ikileme 2, sıfat 2, betimleme satır 0.2, ruh çözümleme satır 0.3 puan.
Ö y k ü R o m a n
Diyalog (%) 5 – 10 : 10 puan 10 – 20 : 4 puan
11 – 20 : 6 “ 21 – 35 :10 “
21 – 40 : 2 “ 36 – 45 : 4 “
İşlevsellik katan ayrıntı (mükemmel) 10 puan
İşlevsellik “ “ (iyi) 5 “
Taraflara eşit mesafede durularak yapılan kutupluluk 7 puan
Yabancı sözcük (%) 0 – 10 : 20 puan
11 – 15 . 10 “
Sayfada ortalama 5 – 8 paragraf 2 “
Alımlı, güzel parıltılı söz (mükemmel) 10 “
Alımlı, “ “ “ (iyi) 5 “
Akıcı, bilecen deneme 5 “
Şiir (yazarın kendi şiiri) 5 “
‘Türkçe bilenin işi rast gider,’ İran atasözünden yola çıkarak eleştirdiğimiz yazara dönecek olursak, Canan Tan’ın öykülerinde hiç atasözü kullanmadığına tanık oluyoruz. Öykülerden seçtiğimiz güzel parıltılı sözler: ‘zamanında söylenmemiş, bundan sonra da asla söylenmeyecek o şarkıların notalarının yeri, benim yüreğim.’ (s.25) ‘Mutluluk, her an yanında hissedeceğin dostlarının olmasıdır!’ (s.137) Tan’ın bu güzel sözlerine 10 puan verildi. Sözün dişleri, hoş olmayan sözler: ‘Erkek milletine güven olur mu hiç?’ (s.45) Absürt ve argolu sözler: ‘Dayan gız galtak!’ (s.93) ‘Hadi ordan gavat herif!’ (s.97) Yöresel ağızla söylenen sözler: ‘He demesem n’etcen ki?’ (s.94) Tan, öykülerini yüzde 16 yabancı sözcükle yazmış. (0 p) ‘Şu anda JOKER değildi KADIN’ (s.37) ‘Irreversible, denen geri’ (s.60) Son romanı ‘Yüreği Seni Çok Sevdi,’ yüzde 17.6 yabancı sözcükle yazılmış.
Kitaplarına albenili güzel adlar koymasını bilen Tan, öykü cenneti ‘Söylenmemiş Şarkılar’da imge bahçeleri oluşturmuş. ‘Söylenmemiş şarkıların gölgesinde, göz göz olmuş yüreğiyle…’ (s.24) ‘beyin jimnastiği niyetine oynadığı oyunlar, bugünkü ilacım olacaktı…’ (s.57) Sayfada ortalama 4 kez (32 puan) imge yapmış.
‘Yüreği Seni Çok Sevdi’ romanını yazarken mizahta farklı biçemle izlediğimiz Tan, öykülerinde mizaha çok az yer vermiş. “Yarım saat boyunca gözlerini tuvale dikmiş, heykel gibi duruyor. Ne tek bir çizgi, ne de renk… ‘Git, dışarıda dinlendir hülyalı bakışlarını,’ demişti hoca.” (s.17) Sayfada ortalama 0.026 kez (0.26 puan) mizah yapmış. ‘Yüreği Seni Çok Sevdi’ romanında 0.1 kez.
Çalışan ailelerdeki sorunlara yer veren Tan, bir kanıt türü olan betimlemeyi sevmiyor. ‘İri kırmızı puanlı beyaz tulumu, kocaman ayakkabıları, kıpkırmızı top burnu, yana eğilmiş düşüverecekmiş gibi duran şapkası’ (s.72) Sayfada ortalama 4 satır (0.8 puan) betimleme yapmış. İç insanın gelgitleri ruh çözümlemesini sayfada ortalama 0.6 satır (0.18 puan) yapmış. ‘Hem, büyürsem sevmez beni babam. Küçük çocukları seviyor o. Cansu anlattı, amcamın kızı… Bir oğlu daha varmış babamın. Öbür evde… Yeni doğmuş, minicikmiş.’ (s.66)
Yol gösterici sorular yönelten Tan, sayfada ortalama 2.1 kez (6.3 p) soru sormuş. ‘Ya yüreğin? O ne diyordu? Levent gibi, sen de içten içe sevmiyor muydun?’ (s.23) ‘İrkek gısmısı ağlar mı heç? Töbe töbe…’ (s.98)
Beyin teri dökerek yazdığı öykülere duygu katmayı pek akıl edemeyen Tan, kahramanın iç huzursuzluğunu dile getiren içmonoloğu sayfada ortalama 0.026 kez (0.16 p) kullanmış. ‘Geç oldu, diyorum kendi kendime.’ (s.80) ‘Yüreğim Seni Çok Sevdi’ romanında 0.012 kez.
Aldatan kadını yazan Tan, anlatıma güç ve güzellik katan benzetmeyi sayfada ortalama 1 kez (4 p) kullanmış. ‘Kendini ayrık otu gibi hissetti KADIN’ (S.35) ‘Yumruğu, gülle gibi indi sininin üstüne’ (s.98) Eğretilemeye ise sayfada ortalama 0.3 kez (0.9 p) yer vermiş. ‘Dört dörtlük, mükemmel’ (s.58)
Yöresel ağızla çok iyi anlatım yapan Tan, varlıkların durumlarını gösteren sıfatları sayfada ortalama 5 kez (10 p) kullanmış. ‘çömez bir resim bölümü öğrencisi.’ (s.20) ‘İç çamaşırları, mikili çorapları, lacivert mokasen ayakkabıları’ (s.70)
Öykünün kankası şiiri ve sırdaşı denemeyi unutan Tan, iç söylemleri dile getiren bilinççakımını sayfada ortalama 0.033 kez (0.13 p) kullanmış. ‘Bana hava mı atıyorsun arkadaşım, demek geçiyor içimden.’ (s.15) ‘Yüreğim Seni Çok Sevdi’ romanında 0.021 kez.
Öykülerinin odağına kadını yerleştiren Tan, kısa ve özlü anlatım aracı olan deyimi sayfada ortalama 1.6 kez (11.2 p) kullanmış. ‘yutulacak lokma değildi; demir leblebiydi.’ (s.50) Soru deyimi: ‘Golu ganadı gırık adamın nesini eyleyim gız?’ (s.98)
Öykülerinde görünmeyeni yazmakta biraz eksik kalan Tan, kahramanın aklından geçen düşüncelere sayfada ortalama 0.026 kez (0.10 p) yer vermiş. ‘Mazoşist bir yaklaşım, diye düşünmüştüm.’ (s.11) ‘Yüreğim Seni Çok Sevdi’ romanında 0.071 kez.
Rıfat Ilgaz Gülmece Öykü Yarışması’nda ödül alan Tan, yazın diline estetiklik katan pekiştirmeyi sayfada ortalama 0.7 kez (2.1 p) kullanmış. ‘Pılını pırtını topla’ (s.17) ‘tohtura muhtura uçkur mu açardı?’ (s.97)
Fuhuş yapan kadınları da yazan Tan, sözcüklerin bir yüzlerini boyayarak bir ucu imgeye uzanan yananlam katmış. ‘nasıl vurulduk birbirimize’ (s.13) Sayfada ortalama 2.7 kez (21.6 p) mecaz yapmış.
Gezi yazılarına öykü ve romanlarında sıkça yer veren Tan, terimi sayfada ortalama 2.9 kez (8.7 p) kullanmış. ‘psikoterapi seanslarıydı sanki.’ (s.37) ‘Ve Kırmızı Fener Sokağı!’ (s.79)
Bir roman gibi öykülerinde diyalog oranını yüksek tutan Tan, montaj tekniğinden sayfada ortalama 0.013 kez (0.13 p) yararlanmış.
Aziz Nesin Gülmece Öykü Ödülü’nü kazanan Tan, dilin anlatım gücünü artıran ikilemeleri sayfada ortalama 0.7 kez (1.4 p) kullanmış. ‘ayaklarını yere vura vura, ter ter tepinirler…’ (s.65)
Dayak yiyen kadını anlatan Tan, yazının içinde süs gibi duran alıntıyı sayfada ortalama 0.026 kez (0.21 p) yapmış. Üç kez şiir (11 dize), bir kez şarkı sözü (8 dize).
‘Düşüngülü Eleştiri’nin kabul kriterlerine göre ‘Söylenmemiş Şarkılar’ öykü kitabına 114.17 puan verildi. Değerlendirme tamamen mukayese amaçlı yapıldı.
Canan Tan, öykünün odağına koyduğu mağdur kadına kendi penceresinden bakmış, kadınca kutupluluk yaratılmış. Diğer kadın yazarlarımız gibi imgeden faydalanarak yazın diline derinlik vermiş. Görünmeyen insan yanlarımız ve toplumsal gerçekler diyalektik olarak anlatılmamış. * Söylenmemiş Şarkılar / Canan Tan / Altın Kitaplar / 150 s.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.