...kendisine kapılan seller*...
küçücük yüreğimden kopan kocaman sözcüklerimdin sen
tüm dünyayakarşı sessizce dimdik durabildiğim tek dayanağım.
belki de eski bir şarkı olarak kalacaksın.
olsun en güzel anımsın.
ve tek ’an’ımsın.
yokluktun aslında benim için sen. tarifin bu.
zaten koskocamamn bir hiçtim. eklendim yeniden seninle koptuğum hiçlik güneşime.
ateş kütlesinden kopan bir parça gibiyim epeydir. soğuyorum yavaş yavaş. alevlenir mi bilinmez. içimdeki magma canlı mı?
belirtisi yok şuanlık.
bir ışık aralığından görünen hayat eşiği kapanıyor yeniden. dönüyorum ekseninde şimdilik. buzullarım oluşmaya başladı.
kalsaydı keşke alevim her daim körüğe ihtiyacı olmadan.
ilelebet sönmeyen ateş misali.
en yakın komşularındanım byük bir karadeliğin. ne yanımda olduğu belirsiz.
dönüyor o dabenim eksenimde, yuttu yutacak.
insanlıktan çıkmış gibiyim. yakıştıramıyorum kendimi insanlığa.
büyüyor bedenim, değişiyor şeklim.
her ne kadar topraktan yaratılsakta bedenide barındırır mı her canlı, her bir şeyi?
her bir elementi. barındırır belki.
dünyagibi hissediyorum kendimi. insanlar benim içinmde.
yaşanılanlar. seller, depremler.
"kendisine kapılan seller" *
sadece uzaklaşıyorum yavaş yavaş güneşimden kendimden.
zaman ne getirir bilinmez. batıyor benim için hayattagün gibi. ve batıyoruz hep birlikte.
içimde barındırdığım tüm canlılarımla.
güneşim sönüyor, ben ateş böceğini oynuyorum.
sakıncası yok. sakince gelen ölümün soğukluğu gibisin benim için. geleceğibelirsiz, yinede uyuşmanın verdiği huzur gibi bişey işte.
gidabına dalıp gittiğim bir değirmrn gibisin, içine aldığını öğüten, hapseden bir oyuk. tıpkı kalbim gibi;delik!
çekimi hakim, başka hiçbir şey görmüyor, istemiyor ki göz dediğin. görmekleyükümlü sadece.
ısındıkça kalbim soğutuyor bedenimi. zıvanadan çıktı yüreğim, bencil!
kanım sadece onun için dolaşıyor sanki damarlarımda, emiyor bedenimi.
kalbimi korumak için feda ediyor varlığımı ruhum.
abartmıyorum, eriyorum dondukça. tezatlardayım.
öyle bir şeydin benim için.
unutmuşum gibi avuttuğum şimdilerde.
uyuttuğum bebektin, özene bezene büyüttüğüm, değerler yüklediğim. inşaat kumunda yaşattığım kokulu karanfilim.
ninnilerimdin.
hala güzelsin bende. dağılıyor büyülü aşkın.
karayelimdin. üşüttüğün ama söndüremediğin. sadece savurduğun.
yine de hayallerimi beslediğim.
yalanlarımı besleyen tek değerli tohumum oluşuna aldırmadan kocaman bir yalan düzeneğinin ortasındaki tek gerçeğimdin.
çözülüyorum yavaş yavaş. oysa sebebimdin. tüm görünmezliğine inat.
benimdin işte.
günü gelipte azat edeceğim arı kuşum.
yabaniydim hayata, sana.
bir o kadar evcildim, itaatkardım sevdama.
hırçınlık ne yapacağını bilememekten doğan bir bocalama hali.
dünyadan kopmuştum belki de sendin tutunduğum.
çabaladığım, çırpındığım.
tüm kendi itirazlarıma rağmen direndiğim.
bu benim salaklığım.
yine de dediği gibi güzel bir yüreğin;
"bütün bunlar yalan olsa bir anda
ayrılığı görmüş olsam rüyamda.." *
11haziran’08
gülden
*ilhan şeşen..
YORUMLAR
sadece uzaklaşıyorum yavaş yavaş güneşimden kendimden.
zaman ne getirir bilinmez. batıyor benim için hayattagün gibi. ve batıyoruz hep birlikte.
içimde barındırdığım tüm canlılarımla.
güneşim sönüyor, ben ateş böceğini oynuyorum.
Soluksuz okunan, okudukça sarmalayan satırlar.
Yazarı paylaşımı için kutlarım.