- 1801 Okunma
- 15 Yorum
- 0 Beğeni
ZEYTİNYAĞLI YİYEMEM AMAN…
Böyle bir başlık altında Kur’andan sureler ve Türkçe anlamlarının ne işi var? Aynı zamanda içinde Kur’andan ayetler olan bir yazı nasıl olur da bir mizah yazısı olur?
Aheste aheste... Önce surelerin meallerini okuyalım, sonra yazının ilerleyen bölümlerinde yavaş yavaş soruların cevabı ortaya çıkacak.( Sadece altı çizili kelimeleri de okuyabilirsiniz zamanınız azsa )
1-En’am suresi 99. Ayet:
وَهُوَ الَّذِيَ أَنزَلَ مِنَ السَّمَاء مَاء فَأَخْرَجْنَا بِهِ نَبَاتَ كُلِّ شَيْءٍ فَأَخْرَجْنَا مِنْهُ خَضِرًا نُّخْرِجُ مِنْهُ حَبًّا مُّتَرَاكِبًا وَمِنَ النَّخْلِ مِن طَلْعِهَا قِنْوَانٌ دَانِيَةٌ وَجَنَّاتٍ مِّنْ أَعْنَابٍ وَالزَّيْتُونَ وَالرُّمَّانَ مُشْتَبِهًا وَغَيْرَ مُتَشَابِهٍ انظُرُواْ إِلِى ثَمَرِهِ إِذَا أَثْمَرَ وَيَنْعِهِ إِنَّ فِي ذَلِكُمْ لآيَاتٍ لِّقَوْمٍ يُؤْمِنُونَ
Gökten suyu indiren O’dur. Onunla her çeşit bitkiyi çıkardık, o bitkiden bir yeşillik çıkardık, ondan da birbiri üzerine binmiş taneler; hurmanın tomurcuğundan sarkan salkımlar, üzüm bağları, zeytin ve nar (bahçeleri) çıkarıyoruz. (Bunların) kimi birbirine benzer, kimi benzemez. Bunlar meyvelendikleri zaman meyvelerinin olgunlaşmasına bakın! Bunlarda inanan bir toplum için ibretler vardır.
2-En’am suresi 141. Ayet:
وَهُوَ الَّذِي أَنشَأَ جَنَّاتٍ مَّعْرُوشَاتٍ وَغَيْرَ مَعْرُوشَاتٍ وَالنَّخْلَ وَالزَّرْعَ مُخْتَلِفًا أُكُلُهُ وَالزَّيْتُونَ وَالرُّمَّانَ مُتَشَابِهًا وَغَيْرَ مُتَشَابِهٍ كُلُواْ مِن ثَمَرِهِ إِذَا أَثْمَرَ وَآتُواْ حَقَّهُ يَوْمَ حَصَادِهِ وَلاَ تُسْرِفُواْ إِنَّهُ لاَ يُحِبُّ الْمُسْرِفِينَ
Asmalı ve asmasız (üzüm) bahçeleri, hurmaları, ürünleri çeşit çeşit ekinleri, zeytinleri ve narları, birbirine benzer ve benzemez biçimde yaratan O’dur. Her biri meyve verince meyvesinden yiyin, hasat günü de hakkını (zekat ve sadakasını) verin; ama israf etmeyin, çünkü O, israf edenleri sevmez
3-Nahl Suresi 11. Ayet :
يُنبِتُ لَكُم بِهِ الزَّرْعَ وَالزَّيْتُونَ وَالنَّخِيلَ وَالأَعْنَابَ وَمِن كُلِّ الثَّمَرَاتِ إِنَّ فِي ذَلِكَ لآيَةً لِّقَوْمٍ يَتَفَكَّرُونَ
Allah, sizin için, o su ile ekin, zeytin, hurmalıklar, üzümler ve her çeşit meyveleri bitirir. Şüphesiz ki bunda düşünecek bir topluluk için büyük bir ibret vardır.
4- Nur Suresi 35.Ayet :
اللَّهُ نُورُ السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضِ مَثَلُ نُورِهِ كَمِشْكَاةٍ فِيهَا مِصْبَاحٌ الْمِصْبَاحُ فِي زُجَاجَةٍ الزُّجَاجَةُ كَأَنَّهَا كَوْكَبٌ دُرِّيٌّ يُوقَدُ مِن شَجَرَةٍ مُّبَارَكَةٍ زَيْتُونِةٍ لَّا شَرْقِيَّةٍ وَلَا غَرْبِيَّةٍ يَكَادُ زَيْتُهَا يُضِيءُ وَلَوْ لَمْ تَمْسَسْهُ نَارٌ نُّورٌ عَلَى نُورٍ يَهْدِي اللَّهُ لِنُورِهِ مَن يَشَاء وَيَضْرِبُ اللَّهُ الْأَمْثَالَ لِلنَّاسِ وَاللَّهُ بِكُلِّ شَيْءٍ عَلِيمٌ
Allah, göklerin ve yerin nurudur (aydınlatıcısıdır). O’nun nurunun temsili, içinde lamba bulunan bir kandil gibidir. O lamba bir billur içindedir; o billur da sanki inciye benzer bir yıldız gibidir ki, doğuya da batıya da nisbet edilemeyen mübarek bir ağaçtan çıkan yağdan tutuşturulur. (Bu öyle bir ağaç ki) yağı, nerdeyse, kendisine ateş değmese bile ışık verir. (Bu ışık) nur üstüne nurdur. Allah dilediği kimseyi nuruyla hidayete iletir. Allah insanlara (işte böyle) misal verir; Allah her şeyi bilir. [ Bahsedilen yağ zeytin yağıdır çünkü kandilerde zeytin yağı kullanılmıştır eski devirlerde ]
5-Abese Suresi 29. Ayet: وَزَيْتُونًا وَنَخْلًا
Zeytinlikler, hurmalıklar,
6-Tin ( Zeytin ) Suresi: 1.Ayet :وَالتِّينِ وَالزَّيْتُونِ
İncire ve zeytine andolsun.
Kur’anda beş ayrı surede 6 kez ‘’ Zeytin ‘’ Kelimesi geçer. Doğrudan doğruya zeytin kelimesinin geçtiği başka ayet de yoktur ve yine dikkat edilirse bu ayetlerin hiç birisinde kıyamete yakın Müslümanlarla Yahudiler arasında bir savaş çıkacağı, bu savaşta Yahudilerin Durumları anlatılmaz.
Hal böyleyken birileri bizleri uyarıyor (!) Diyor ki:
ZEYTİN AĞAÇLARI NEDEN KESİLMELİ:
Kıyamete yakın Müslümanlarla Yahudiler arasında bir savaş çıkacak.Müslümanlar bu savaşta galip gelecekler.Öyle ki Yahudiler taşların ve ağaçların arkasına saklanacak,ağaçlar ve taşlar da ‘’ Ey Müslüman şu arkamdaki Yahudidir, hemen gel öldür onu’’ diye haber vereceklerdir.
Fakat sadece ZEYTİN ağacı haber vermeyecektir.Çünkü o bir Yahudi ağacıdır. Bu gün İsrail, bütün ülkelerde ZEYTİN ağacı dikmeyi teşvik etmektedir. Çünkü bu ağacın Yahudileri koruyacağını bilirler.
Dün İsrail, zeytin ağaçlarının kesilmesini engellemek amacıyla Soma’daki termik Santralin yapımını durdurmaya çalıştı ve Danıştay vesilesiyle bunu başardı. Fakat hükümetimiz Danıştayın bu kararına rağmen kesimi devam ettirerek İsrail’in bütün planlarını suya düşürdü.
Türkiye’deki zeytin ağaçlarının tamamının üç yıl içinde kesilmesi gerekiyor. Bu sayede İsrail’e büyük bir darbe vurulacak.
Fakat sadece ağaçları kesmek yetmiyor.Milletimiz de üzerine düşeni yapıp bu saatten sonra zeytin tüketmemeli, bu oyuna alet olmamalıdır.
OYUNA GELME EY EVLAD-I OSMANLI
Zeytin almıyoruz.
Böyle baktığınız zaman ‘’ Hükümet üç yıl içinde Türkiye’deki tüm zeytinlikleri ortadan kadıracak, Hükümet Türkiye’de zeytin üretimini durdurdu. Bundan sonra zeytin üretimi denen bir şey olmayacak’’ Diyen vatandaşlarımızın iddialarıyla oldukça örtüşen bir bildiri.
Hükümet ne yapmış? Bir gün Yahudiler ile Müslümanlar arasında çıkacak savaşta Yahudiler, arkasına gizlenmesin diye Türkiyede zeytin üretimini durdurduğu gibi var olan zeytinlikleri de bir bahaneyle yok etmeye başlamış(!) Soma’da yaşanan olay da bu… Termik santral işin bahanesi(!)
Maalesef bu ülkede böyle bir bildiriye inanacak bir hayli saf insan vardır…Saf İnsan vardır derken ‘’ Aaaaa…Ulan doğru…Bundan sonra zeytin yemeyelim. Bak meğer zeytin ağacı Yahudi ağacıymış ‘’ diyecek insanlar olacağı gibi ‘’ Ulan arkadaş saçmasapan bir uyduruk hadis yüzünden canım zeytin ağaçlarını kesiyor bu hükümet. Oysa Kur’anda da yokmuş Yahudiler zeytin ağaçlarının arkasına saklanacak diye bir ayet…Bir de dindarım der bu dinsiz imansızlar’’ Diyecek insanlar da vardır. Yok yok Türk milletinin %60 ı aptaldır demiyorum ama yine de bunu ciddiye alanlar çıkacaktır .Marmarayın yapılış sebebini 700.000 ton Bizans altınına bağlayan kafalardan böyle bildiriye inanmamayı bekleyemeyiz elbette.
Şaşırdınız değil mi? İstanbul’un Fethi sırasında Bizanslılar – Türklerin eline geçmesin diye- tam 700.000 ton…Durun yazı ile yazayım…Yedi yüz bin ton, yani yedi yüz milyon kilogram altını Zeytinburnu-Kazlıçeşme ile Kadıköy-Ayrılıkçeşme arasında ( Sirkeci-Üsküdar arasındaki denizin altı da dahil ) gömmüşler. Yedi üz milyon kilogram altınla yediyüz bin paralı asker bulup, yetmiş tane top döktürüp Fatih’in de ordusunun da canına okumak akıllarına gelmemiş de o zamanda öyle deniz altına tüneller kazıp altın saklayacak teknoloji olmadığı halde nasıl becermişlerse becermiş bu altınları bu güzergaha gömmüşler. Yıllar, yıllar sonra daha önce hiç kimsenin farkına varamadığı bu altınlar Tayyip Bey’in gözünden kaçmamış. Lakin o kadar altını göz göre İsviçre Bankalarına nasıl gönderecek ‘’ Bir Marmaray yaptırayım da bu arada çıkan altınları da çaktırmadan İsviçre’ye transfer edeyim’’ demiş. ‘’İyi de Marmaray olayını başlatan Bülent Ecevit, Mesut Yılmaz ve Devlet Bahçeli olduğuna göre? Onlar da bu altınların peşinde miymişler?’’ Yok, onlarınki vatan millet ve dahi Sakarya konusuymuş…İşte buna inanıp iman eden insanların böyle bir bildiriye ‘’ Amaaannn ya ciddiye almaya değmez, dangalağın birinin dangalaklığı ‘’ diyeceğini hiç sanmadığım içindir ki bu yazıyı yazıyorum.
Bu bildiriyi ‘’ Vay beee…Hükümetime bak benim. Filistin’in öcünü almak için nasıl da canla başla gayret gösteriyor ‘’ Diye değerlendirenler olacağı gibi ‘’İşte hükümetin zeytin katliamının perde arkasındaki sebep ‘’ Olarak gören çok insan da olacaktır.
Ah bir de bu bildiri nereden çıkıyor ona bakabilseler?
Nereden çıkıyor efendim?
Dünya Türkleri Birliği TUKHISHFORUM.COM TR. Den.
Bu Forumun amblemi de yukarıda…
Amblemde Atatürk’ün ‘’ Yurtta Barış, Dünyada Barış ‘’ Vecizesi, Türk Bayrağı Atatürk yazısı ve bir de ‘’ WORLD TURKHISH ALLİANCE ‘’ diye bir yazı var. Yani : ‘’ Dünya Türk Birliği ‘’
Yerseniz ‘’ Dünya Türk Birliği’’…
Gerçekten Türk ve birlikten yana olsalar böyle bir bildiriyle hem Türk insanının zekasıyla dalga geçip hem de zaten var olan ayrışmayı iyice körüklerler mi? Daha da önemlisi Atatürkçü bir cemiyetten böyle bir bildiri çıkar mı? Peki diyelim ki İroni yapıyorlar..İyi de kim için bu ironi? Kendi yandaşları için mi yoksa muhalifleri için mi? Çünkü her iki gruba mensup insanlar içinde de bu bildiriyi ciddiye alanlar olacaktır.
Neyse…Bunların Türk Birliği ( Ya da Dünya Türk İttifakı ) olduğunu yemedik. Yemesine yemedik ama kim bunlar aslında ?
Bu sorunun cevabını vermek için orta okul ya da Lise yıllarınızda gördüğünüz T.C.İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük Dersini ve o derste gördüğünüz konulardan birisi olan ‘’ AZINLIKLARIN KURDUKLARI CEMİYETLER’’ i hatırlamanız gerekiyor.
Milli Mücadele yıllarında düşmanın işgallerini daha geniş alanlara yayması ve bu arada Osmanlı Devleti topraklarından pay kapma mücadelesine girmiş olan zararlı cemiyetlerden bir kaçını hatırlayalım mı?
a) Mavri Mira b) Pontus-Rum c) Taşnak Komitası, d) Hınçak Komitası…
Bir de ne vardı?
Musevi Alyans Cemiyeti…Tabii ki ‘’ Alyans ‘’ olarak yazıp öylece de okursanız nişan ya da evlilik yüzüğü dediğimiz alyansla ilgili bir şeyler sanırsınız fakat ALLİANCE İSRAİLİTE CEMİYETİ yani ’’İsrail İttifak Cemiyeti’’ olarak yazarsanız o zaman işin rengi ortaya çıkar.
Eh şimdi artık kısa bir bildiri de ben yapayım.
KENDİNE TÜRK EVLADI MI DİYORSUN YOKSA OSMANLI EVLADI MI? YA DA HEM TÜRKÜM HEM OSMANLIYIM MI DİYORSUN…
UYUMA…
Milli Mücadele yıllarının Alyans (ALLİANCE İSRAİLİTE ) Cemiyeti bu gün Türkçü, Atatürkçü maskesi takarak faaliyetine o gün bıraktığı yerden devam ediyor. O gün Filistin topraklarında Bağımsız İsrail’in peşindeydi bu gün ‘’ Ortadoğunun Hakimi Büyük İsrail’’in peşide…
‘’Her sakallıyı hoca sanma’’ derler ya, Her Atatürkçüyüm diyeni de Atatürkçü sanma…
Haa…Bir de..Allah rızası için biraz araştır.
Bu olay neye benzedi biliyor musunuz?
‘’ Zeytinyağlı yiyemem aman’’ Türküsün güya gerçek olan hikayesine.
1947-1951 Yılları arasında ABD nin Marshall Planı çerçevesinde Türkiyeye yardımı söz konusudur ama ortada bir sıkıntı vardır? ABD dayanmış mısıra, dayanmış mısıra elinde dağlar gibi mısır stoku var ( Böyle bir gerzekliği niçin yapmış sormayın) Bu stoku nasıl eritecek? Türkiye’ye demiş ki : ‘’ Gel sana Mısırözü yağı satayım’’ Türkiye ‘’ Bende zeytinyağı var n’aapayım senin mısırözü yağını’’ Deyince de ‘’ Ben senin zeytin yağını Türk lirası üzerinden satın alırım sen de benden dolar üzerinden mısır özü yağı alırsın. Bak yoksa yardım mardım etmem’’ Demiş. İşte bu yüzden zeytinyağımız hep ABDye gittiğinden zeytin yağlı yiyemez olmuşuz.( Bu türkünün hikayesinin bu olduğuna hâla inanalar var iyi mi? )
Ama yok, şimdikinin yanında ‘’Zeytinyağlı yiyemem aman ‘’ Türküsünün hikayesi bin kat daha akıllıca bir hikaye…
YORUMLAR
Ne demeli hocam?
Saçmalık üretmekte üzerimize yok gerçekten.
Ve de,
ürettiğimiz saçmalıklara inanmakta.
Bu zeytin ağacı konusundaki dini inanışı hiç duymamıştım.
Böyle bir şey olsaydı,
atalarımız bu ağaca bu kadar değer verir miydi?
Ne demeli?
En iyisi hiç bir şey demeyeyim.
Anamın bir kaç kök zeytin ağacını devirmişti adamın biri bir zamanlar lokanta yeri açmak için.
Bayağı bir para almıştık ondan.
Zeytin, oldukça değerli bir ağaç.
sami biberoğulları
Böyle zamanlarda bu tip yazıların sosyal medyada paylaşılması aslında hiç de şaşırtıcı değil. Bütün mesele bu yazıların, paylaşımların kimlerin elinden çıktığını bilmekte.Tabii ki bir de Kur'anda beş surede altı kez geçen zeytin mi daha önemlidir yoksa bir başka yere de yapılması mümkün olan termik santral mi? Bu sorunun cevabı işte.
Selam ve sevgilerimle.
Şehir efsaneleri üretip, ayet - hadisle yorumladıktan sonra bir de siyaset katıyorlar, alın size darbe bahanesi. Yiyen varsa buyursun.
sami biberoğulları
Selam ve sevgilerimle.
Mücella Pakdemir
Bir insan birçok şeyi bilebilir ama bir şeyin de cahili olabilir. O konuda onu kandırabilirsiniz. Yani kötü biriyseniz eksiğini keşfeder, kandırırsınız. İyi biriyseniz bilmediğini ona öğretirsiniz.
Kötünün de eksik tarafı vardır ama iyi ona kazık atmayı düşünmediği için kazanan hep kötü olur.
Demek ki insanlar önce, adalet, merhamet, dürüstlük, ahlak gibi faziletleri şahsında barındıracak. Bu şekilde iyi insan olur, ne kimse kandırılır, ne de kanan olur.
Bunun da yolu Allah korkusundan geçer. Kalbinde imanı olmayandan ve dinin emrettiklerini yok sayanlardan her türlü kötülük beklemek lazım.
İnsanların biri birine yaptığı kötülükler çerçevesinde, dünyevi cahilliğin kötü olmasından daha kötü olan dini cahilliktir.
Dinin yasaklandığı bir ülkede yaşayanlardan üreyen nesillerin muteber olmasını beklemek yanlış olur. İşte böyle kazıklayan kazıklanan yaşayıp gidiyoruz.
Mücella Pakdemir
Sami hoca ; kesinlikle değerli bir hazinesin sen. Şu çok güzel yazıların, her ne kadar sitede çok okurun olsa da, daha fazla okuyucuya ulaşabilmesi için keşke yüksek tirajlı bir gazetede yayınlanabilse. Kesinlikle inanıyorum ki, o köşelerde böylesine değerli yazılara çok ender rastlanabiliyor. Saygılar, selâmlar.
sami biberoğulları
Beni böyle bir yere layık görmeniz benim için büyük bir gurur ve onur vesilesidir. Bunu ben de çok isterdim elbette ama bazı şeyler nasip işi. Nasip olmayınca olmuyor.
Selam ve sevgilerimle.
Zeytin ağaçı bizim buralarda yok,
arkasına da saklanacak yahudi yok.
Kısacası tehlike yok..
Tebrik ederim saygılarımla.
sami biberoğulları
Eee...Ege bölgesi deyince de zeytin var. Ucundan kıyısından da olsa neticede seni de bulur. Öyle buralarda zeytin yok deyip olaydan sıyrılmak yok. Hem olay sadece zeytin ağacı olayı değil. Artık zeytin de yemeyeceğiz )))))))))))))))
Selam ve sevgilerimle.
Değerli bir konu ve açıklamalar ,bunlar siyasetleri hadis uyduran Emevilerin yolundan giden sapık bir güruh
ne kadar sahte ,şüpheli uydurma hadis varsa kullanır dururlar,Ayetler açıkken başka bir şey ilave etmeye gerek yok,tebriğimle
sami biberoğulları
Sayfama şeref verdiğiniz ve güzel yorumunuz için çok teşekkür ederim.
Selam ve sevgilerimle.
Zaten bütün mesele bu; madeni işletmek... Kafamızdaki madeni... Bunun için sadece 'Holivut' yetmez... Hem bu gün imkanlar daha büyük; internet diye bir şey var... İstersen değil yüzde 66'sını, 96' sını bile 'âtıl' duruma getirebilirsin... Elbette, dediğiniz gibi, korkulmayacak gibi de değil... Kartal, kendiisini vuran oka bakmış, 'vurulduğuma yanmıyorum da, okun tüyünün benden olduğuna yanıyorum!' demiş... Değil mi, hocam?...
sami biberoğulları
Sayfama şeref verdiğiniz ve güzel yorumunuz için çok teşekkür ederim.
Selam ve sevgilerimle.
Açıkçası ben Zeytindağı ile bir ilişkilendirme olacak sanıyordum ama onu atlamışlar gibi.
sami biberoğulları
Bakarsın birilerinin aklına o da gelir de hani bizim fıkrada olduğu gibi bir durum yaşanır.
Yeniçeri dalmış bir yahudinin dükkanına ve sormuş: Hangi millettensin? Yahudi '' Yahudiyim'' deyince adamın ağzını burnunu dağıtmış.. Yahudi dayaktan sonra sormuş: '' Yahu sen beni niçin dövdün '' Yeniçeri '' Siz Hz. isa'yı öldürmüşsünüz'' Yahudi: '' Yahu o senin dediğin 1453 sene önceydi '' Yeniçeri '' Olabilir..Ben daha bu gün öğrendim ''
Selam ve sevgilerimle.
Sami Hocam,Gayet güzel bir uyarma ve bilgilendirme yazısı kaleme almışsınız; sizi tebrik ediyorum.
Ülkemizde oynanan türlü türlü oyunlardan bir tanesi de zeytin ağacı katliamına giydirilen kılıf maalesef.
Burada fotoğraf ekleme imkânı olsaydı da 1700 yaşındaki zeytin ağacının fotoğrafını buraya ekleyebilseydim keşke. Bir santral yapımı için kalkışılan hareketin engellenmeye çalışılması veya santralin yapımının gerçekleştirilmesi arasında hangisinin doğru olacağı tartışmasına girmek istemiyorum. Ancak, zeytin konusunda bir gerçeği olduğu gibi kabul etmek gerek. Kısa bir zaman dilimi değil, binyediyüz yıl yaşayan ve hâlâ verimli olan bir bitkinin ekonomik değerini takdir etmek için illâ ki çok akıllı olmak gerekmez. Orta seviyede bir akıl ve mantık bunun kıymetini takdir eder. Memlekette estirilen düşmanlık rüzgârlarının çeşitlerini saymakla bitiremeyiz. Şimdi tekrar bir yahudi düşmanlığı sendromu canlandırılarak yapılan bir yanlışa kılıf hazırlanmaya çalışılıyor. (Ha bu arada: Ben yahudi dostu filân da değilim. Belirtmek istediğim sadece yahudi düşmanlığının arkasına saklanılarak bazı odakların menfaatlerinin korunmasıdır.) Millet olarak ne zaman uyanacağız acaba, çok merak ediyorum.
Sonumuz hayrola...
Sizi tekrar tebrik ediyor, muhabbetle selâmlıyorum.
sami biberoğulları
Yahudiyi mahudiyi bırakıp ana konuya odaklanmak lazım aslında
Bir maden ocağın var, gerekli önlemleri almıyorsun yüzlerce insan ölüyor. İnsanlar '' Maden ocaklarında ölmeyeyim '' diyor ve zeytin üretiyor '' Buraya santral yapacağım '' diye zeytinliklerini söküyorsun...
Aslında çok da şaşmamak lazım böyle saçmalıklara.
Selam ve sevgilerimle.
Değerli hocam, karıştırdıkça neler çıkacak, ama sen karıştırmaya devam et.
Delinin biri kuyuya taş atıyor ve kırk akıllı çıkaramıyor. Tıptı Zeytin için söyledikleri gibi, Aklı olan böyle bir söyleme inanır mı dersin; ama rahmetli Aziz Nesin'in dediği gibiysek eğer...
Türk halkının kaçta kaçı aptal, kaçta kaçı akılıdır tartışmasına girmeyeceğim ama her söyleme balıklama atlayanlara da ne demeli tartışılır...
Güzel, emek verilmiş bir yazı, tebrik ederim
saygılar
sami biberoğulları
Birileri Türk Milletinin zekası ile dalga geçtiği ve maalesef Türk Milleti olarak bizler de buna çanak tuttuğumuz müddetçe sanırım bu tür bildiriler daha çoook uzun yıllar huzurlarımızda olacak hep.
Selam ve sevgilerimle.
Hocam bu zeytin ağaçlarının yahudi ağacı olduğu için kesildiğini çalıştığım yerdekiler bana söylemişlerdide ben bunu gale alıpta tartışmaya bile değer bulmamıştım çünki art niyetliler her şeye bir çamur atıyorlar belli haa bu arada o zeytinleri kesenleride kınıyorum ayrıca hiç hoş olmayan bir durum du o zeytinlerin kesilmesi kaleminize sağlık saygılarımla
sami biberoğulları
Yazımda da demiştim. Bu salağın da salağı bildiriyi ciddiye alan insanların olabileceğini. Senin verdiğin örnekten de görüldüğü gibi demek ki yanılmamışım.
Zeytin ağaçlarının kesilmesi olayına gelince...Kınamaktan çok daha fazlası lazım. Bir maden ocağı var güvenlik önlemi almıyorsun 301 kişi ölüyor, insanlar madende ölmeyim diye zeytin yetiştiriyor tutup ağaçlarını kesiyorsun. Buna kınama yetmez bence.
Selam ve sevgilerimle.
Kandillerde ...dediğiniz yeri ben "kendileride" diye okuyunca şaşırdım kaldım....Eskiden kendileri de zeytin yağı kullanmıştır diye bir açıklama oluyor o zaman. Hayret ettim Hoca kafayı tırlattı ya da benim anlayamayacağım bir edebi sanat tecelli etmiş bu satıra dedim.
tabi ki tırlattı kısmı daha ağır bastı.Başlığı da okuyunca hemen ayetlere geçince "Bu yaşlarda bu meslekte çok görünen bir hastalık" dedim içimden ne yalan yazayım...
Fakat işi zeytin ağaçlarına dayandırınca ülkemizin kalkınmaması için saraylarımızı havaalanlarımızı pırlantalarımızı Rıza Zarrap'larımızı engellemeye çalışan yabancı ülke Kizli Servisleri aklıma geldi...
Sahi Sami Hoca hangi örgütün adamısınız?
Asıl adınız "Levon mu? Anaksimenes mi? Tituligan mı? Gurugubulancafaram mı?
Levon ise söyşemesi kolay.Anaksimenes ise atalarınız "felsefeye " düşkünmüş..derim
Yok diğer ikisi ise ; onları ben uydurudum ibenim uyduruduğum isimleri sizin atalarınız nerden biliyor ?
Bu ülkede Zeytin ağaçlarının sebep olduğu binlerce çeşit hastalık var.Ve bu hastalıktan her yıl otuz bin kişi ölüyor,biliyor musunuz?
Bilmediğinizi tahmin ediyorum.Zira bilseydiniz ağlardını ,ağlayamazsınız hakim bey..ağlayabilseydiniz anlayabilirdiniz anlayabilseniz horlayabilirdiniz ...
Kimi horlayabiliriz?
İnsan eşit yaratılmadı mı?
neden bu kadar kibirliyiz?
Fakat zeytin ağaçlarından çıkan "Omoksilajin" maddesinin insan bedenini günden güne erittiğini bildiğinizi zannetmiyorum.
Ve Zeytin ağacının çiçeklerinden salgılanan "koskomadin" in ölüme yol açtığını da bilmiyorsunuz?
İşte halkın sağlığını düşünen Vatansever şirket buradaki 6 bin zeytin ağacını keserek memleketin evlatlarını kurtarmaya çalışmış.fakat heyhaaat !
nerde bu ülkenin vicdanlı,hakkaniyetli,fecrü mülhasel yazarları..
Nerede bu ülkenin haysiyetli burcuvaları...
Nerede bu mübarek şirketi , Dumlupınardaki gibi,Pirit Bataklığındaki gibi, mencüdabüktaki gibi Benjamin Buttoncasına savunan serdenvarai asakiri Cübbalilik ler..
Bu şirketi savunacak kim kaldı?
Siz de saldırın.
Milli vicdanlarda kendine binlerce dolarlık yer etmiş bu mukaddes şirketi yıkın...
Bakalım o zeytin ağaçlarının altında aşk nasıl bir şey?
(buraya da nerden geldik hocam yaaaa..dur deyiver )
Bu millet ayağa kalkar...
macar Halkı gibi "Nem Nem Şuha!" diye haykırır ve o zehir saçan ağaçları kendi elleriyle yıkar.
Bu bayrak dalgalanır.
Bakıp " Aga o bayraktaki haç da neyin nesi ?" deme o zaman...
sami biberoğulları
Kırk yılda bir geliyorsun ama geldiğinde de topunla tüfeğinle geliyorsun.
Namussuz zeytinin meğer ne çok zararı varmış. Sen olmasan bunca araştırmacı ve karıştırmacı gazeteciliğime rağmen ben bile bilemeyecektim.
Sağ olasın var olasın.
Selam ve sevgilerimle.
sami biberoğulları
Selam ve sevgilerimle.
sami biberoğulları
Selam ve sevgilerimle.
Benim anam da kabağı beğenmediğinden kayın baba evinde kabaklı plav yemem diye tuttururmuş. Sonradan anladım diyor kabaklı plavın tadını ve hafif olduğu için sağlığımı zorlamadığını. Zeytinin hikmeti ve yararları var ya! biz o yararlı şeyleri bir hiç uğruna keseriz yok ederiz? Ama kendi ailem için diyorum ısrarla köyde köy tavuğu üretiyoruz bu nasıl inatsa :) (hastalık var dediler köy tavuğu artık olmayacak kümesler sökülecek dediler dinlemedik) Genetiği değiştirilmiş mısır özü vay babam vay...Velhasıl Oyun içinde oyun. Siz karıştırmaya devam edin Sami bey Selamlarımla.
sami biberoğulları
Bilinen bir fıkradır ama ben yine anlatayım.
Nasrettin Hoca bir şahin almış. Daha sonra da şahini salmış. Şahin bir çiflikte otlayan bir öküzün sırtına konunca bu öküze bir ip takıp evine getirmiş. Bir müddet sonra öküzün sahibi durumu farkedip Hocaya öküzünü geri vermesini söylemiş. Hoca geri vermemiş öküzü. Bunun üzerine adam kadıya koşmuş. Nasrettin Hoca, adamın kadıya gideceğini anladığından ondan atik davranıp bir tenekenin içine tezek doldurup üzerine de az bir şey bal koyup Kadıya göndermiş.
Adam ve Nasrettin Hoca Kadının huzuruna varınca kadı o bir teneke balın başındaymış. İki tarafı da dinledikten sonra hükmünü vermiş kadı: Nasrettin Hoca haklı...Şahinin avladığı helaldir...Şahin öküzü avladığına göre bu öküz Nasrettin Hoca'ya helaldir.
Adam ne kadar itiraz etse de döve-söve atmışlar mahkemeden. Kadı balı parmaklamaya devam ederken Nasrettin Hoca '' Fala karıştırma b.ku çıkar demiş.
Fıkra uzun..devamı da var ama pek de önemli değil.
Diyeceğim o ki ''Karıştırın'' demişsiniz ama karıştırdıkça da b.ku çıkıyor.
Selam ve sevgilerimle.